Edirne Selimiye Camii bahçesinin genişletilmesi ve restorasyon çalışmaları için Edirne Belediyesi ile ilgili Bakanlığın anlaştığını ve çalışmaların en yakın zamanda başlayacağına dair haberleri okudum.
Bu arada CHP’li Edirne Belediye Meclis üyesi ile AKP Edirne milletvekili Fatma Aksal arasındaki sürtüşmeyi de öğrenmiş oldum.
Aksal “bu projeyi Cumhurbaşkanı yaptırıyor” derken,
CHP meclisi üyesi de projenin sahibinin Edirne Belediyesi olduğunu söylüyor.
CHP’li meclis üyesi AKP’li Aksal’a “yalancı” diyor,
Aksal da CHP’li üyeye “Yalancı” diyor.
Birbirlerini yalancılıkla itham ediyorlar.
Zaten siyaset alanı yalanı en iyi söyleyenlerin oyun alanı değil mi?
Ben onların yalan mi yoksa doğru mu söyledikleriyle ilgilenmiyorum.
Bizleri ilgilendiren gerçeklerdir.
Nedir gerçek?
Gerçek olan şudur!
Belediyeler, Bakanlıklar ve Cumhurbaşkanlığı devletin kurumlarıdır.
Tüm devlet kurumları halkın parasıyla harcama yaparlar.
Devlet kurumlarında çalışanlarının hiçbiri babalarının evinden para getirip devletin kasasına koymadıkları gibi devletin kasasındaki halkın parasıyla kendi karınlarını doyururlar.
Peki bu “Sen yalancısın, sen değil ben yaptım.” kavgası neyin nesi?
Yalancı pehlivan gibi birbirinize peşrev çekmeyi bırakın da halkın parasıyla yaptırdığınız işleri denetleyin. Milletin parasını muhafaza edin.
Sen ben kavgalarınızı/ ego savaşlarınızı babalarınızın parasını harcarken yaparsanız daha isabetli olur.
Kalın sağlıcakla
