(DEFTER) Büyükelçi Hasan Sevilir AŞAN


JUBA BİLMECESİ

‘’Ulusal diyalog ve kalıcı barış için yakalanan son uzlaşı fırsatının kaçırılması kalıcı istikrarsızlık ve yeni kanlı iç savaş sarmalının kapısını arayabilir’’


10 yıl önce Sudan’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Güney Sudan devletleşme sürecini henüz tamamlayamadığı gibi yeni bir iç savaş ve istikrarsızlık eşiğinde her an ateş topuna dönüşebilir.

Güney Sudan halkı kadar uluslararası toplum da Başkent Juba merkezli Ulusal Birlik Geçiş Dönemi hükümetinin atacağı nihai diyalog ve barış adımlarını sabırla beklemekte.

BAĞIMSIZLIK VE İÇ SAVAŞ

Güney Sudan yıpratıcı ve kanlı bir özgürlük mücadelesinden sonra 2011 yılında bağımsızlığını kazanmıştı.

Bağımsızlığının ilk günlerinde amansız bir iç savaş girdabına düşen ülke halen kabile katliamları, kıtlık, açlık, yerlerinden edilmiş milyonlar, salgın hastalıklar ve ekonomik yaptırımlarla baş etmeye ve aynı zamanda ulusal barışı tesis etmeye çabalamaktadır.

İç savaş, demokratik yaşam fırsatı verilmemiş bir coğrafyada yönetimi elinde tutan Dinka Kabilesinin, iktidarı ikinci büyük kabile olan Nuerlerle paylaşamaması kaynaklıdır.

Nüfusun yüzde 40’ını Dinkalar, yüzde 20’sini Nuerler ve 100’den fazla kabile toplulukları oluşturmaktadır.

Bağımsızlığını kazandıktan asayiş sorunları öne sürülerek nüfus sayımı ve genel seçim yapılmadı.

Parlamento, her dönemin sonunda Başkan Salva Kiir Mayardit’in Başkanlık ve kendi milletvekilliği görev sürelerini yeniden uzatmaktadır.

BARIŞ ANLAŞMASI

Savaşan tarafların çoğunluğu, uluslararası aktörlerin de zorlamasıyla 2018’de yeni bir Barış Anlaşması imzalamıştı.

Büyük ümitler bağlanan Anlaşmadan ancak iki yıl sonra Juba’da yeni bir ulusal birlik geçiş dönemi hükümeti kurulabildi.

Yeni başkan, iktidarı bağımsızlıktan sonra 10 yıldır elinde tutan asker kökenli gerilla lideri Salva Kiir Mayardit oldu.

Yardımcılığına ezeli rakibi silahlı ana muhalefet lideri Riek Machar getirilirken, barış anlaşmasını imzalayan diğer muhalif grupları memnun etmek için dört başkan yardımcılığı ihdas edildi.

Tüm yönetim kademeleri ve yardımcılıkları kabile ve muhalif hareketler arasında kotalandı. Bu haliyle yeni düzenin özü Balkanlardan aşina olduğumuz Dayton sistemine benzetildi.

Geçtiğimiz Mayıs ayında ilan edilen, savaşan asi hareketleri temsil eden milletvekillerin de yer alacağı yeni parlamento dün Cumhurbaşkanı Salva Kiir’in katılmadığı yemin töreniyle göreve başladı. Ancak Juba’daki anlamlı törenle aynı saatlerde, barış çağrısı yapan bir bildiriye imza koydukları için bazı aktivistlerin tutuklandığı haberi duyuldu.

Yeni yapılanmanın başkent ile sınırlı kalması baş edilmesi gereken yeni bir unsur olarak ortaya çıkmakta.

Juba uzlaşı havasını ülkeye yayabilecek ‘’Birleşik Ulusal Ordu’’ için ise henüz hiçbir adım atılamaması büyük eksiklik olarak görülmekte.

***

Ülke bu günlerde sakin görünse de Barış anlaşması dışındaki silahlı muhalif grupların çatışma istidadı ciddi riskler yaratmaktadır.

Silahlı asi gruplar uzlaşı adımlarını Juba Hükümeti ayak oyunları olarak tanımlamaya devam etmektedir.

BOSNA HERSEK

Juba Barış anlaşmasında öngörülen hassas dengelere dayanan karmaşık yapılanma akla Balkanlardaki Bosna Hersek çözümsüzlüğünü de getirmektedir.

1990’lardaki siyasi dönüşümde Yugoslav birliğinin yedi cumhuriyete dağılması sürecinde yaşanan kanlı Bosna savaşı 1995 tarihli Dayton Barış Antlaşması ile sonlandırılmıştı.

Dayton düzenlemeleri, Bosna Hersek‘te siyasi tarihte örneği olmayan karmaşık bir kantonal federe devlet modeli yaratarak bu anlamda barış antlaşmasından çok savaşı durduran uzun soluklu bir ateşkes olarak değerlendirilmişti.

Bosna-Hersek’in kırılgan etnik bütünlüğünün korunması amaçlanmış olsa da kurucu toplumların hiç biri Dayton siyasal sisteminden memnun olmamış, ortaya yönetime imkân vermeyen çok başlı bir iktidar kaosu çıkmıştır.

Güney Sudan istikrar girişimlerinin akıbetinin Dayton’a benzememesi beklenmektedir. 

GÜVENSİZLİK

Bugün Güney Sudan’ı bekleyen en büyük tehlike büyük umutlarla imzalanan barış anlaşmasının çetrefilli koşullarının yeni bir kalıcı barış düzenini kotaramama ihtimalidir.

Başkent Juba’da bazı olumlu adımlar atılıyor olsa da bunun etkisinin ülke coğrafyasına ulaşmakta yetersiz kaldığı, uluslararası denetimi gerektiren haksızlıkların yaşanabildiği görülmektedir. 

Birçok Güney Sudanlı, dış mihrakların tahrikiyle sürüklendikleri kanlı iç savaş felaketinden sonra ulusal barışın da yine dış mihraklar gözetiminde tesisinden ayrıca üzüntü duymakta.

Kalıcı barış düzeni kurulana dek,  egemenlik zafiyeti sayılsa da uluslararası denetim ve yönlendirmenin devrede olacağı kaçınılmaz görünmektedir.

Kalıcı barış düzeninin ulusal diyalog yoluyla tesisi yönünde yakalanan son uzlaşı fırsatının kaçırılması istikrarsızlık ve yeni kanlı iç savaş sarmalına kapı açabilecek olup bu şartlar altında başlayan Juba düzenlemeleri, sürprizlere açık kırılganlığını bir bilmece gibi korumaktadır.

YAZARLAR

  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9716,77%-0,05
  • DOLAR

    32,47% -0,17
  • EURO

    34,91% 0,40
  • GRAM ALTIN

    2434,93% 0,50
  • Ç. ALTIN

    3991,84% -0,04