Sabri Galip Nakipler


İÇİ BOŞALTILAN SÖZCÜK:  AŞK


Eğriliğin adı, DOĞRU YOL,

Fasa fisonun adı FAZİLET,

Haksızlığın ve hukuksuzluğun adı ADALET’tir bizde.

Nihayet seksin de adı “aşk” oldu.

Ve böylece, aşkın içi

            banka hortumlar gibi boşaltıldı,

                            boşaltılmadı, oyuldu.

Magazin basını özellikle

Karşılıksız sevgiyi,

Yani

Kendi kendine gelinliği güveyiliği

Ya da birkaç günlük birlikteliği;

Kaşla göz arasında

Dil birliği yapmışçasına

El birliğiyle

El çabukluğuyla

Okus pokusla

Aşk diye sürdü piyasaya.

Başardılar da.

Aşk olsun vallahi!

 

Bilmem hangi artist,

Bilmem hangi futbol magandasıyla

Yaşadığı iki aylık aşkı dün bitirmiş.

Böyle yazıyor muhabircik.

Sürede yanılmayasın.

Kadın “hayır, iki ay değil elli gün oldu” deyip

Mahkemeye verse seni,

Nasıl savunacaksın kendini be adam?

 

Sabah akşam kirli ağızlarda

Bayat bir sakız gibi çiğnenip

Pis kalemlerin uçlarından

Beş on binlik traj için

Dökülüverdi harf harf

Çıplak manken bacaklarının

      resim altı yazılarına aşk.

 

Kendini ve haddini  bilmez  beyazcam hokkabazları

Ve yeniyetme boyalı basın madrabazları

Dejenere ettikleri gibi bazı değerleri

İşte bunu da ettiler adi çıkarlarının uğruna.

 

Ama,

İnci gibi sıralı dişlerini aşkın

Ellerindeki paslı berber kerpeteniyle

İstedikleri kadar çekmeye çalışsınlar,

Zahmetleri boşuna.

Ne yaparlarsa yapsınlar

Zarf ve mazruf olduğu gibi kalacak

Ve hiçbir zaman halel gelmeyecektir

              helal süt emmiş olan aşkın iffetine,

                                                     zarafetine.

 

Hiçbir şey

   aşk kadar hızlı ve hızla tüketilmedi ülkemizde.

Ama şu da bir gerçek ki

Çoğunluk,

Bu yüce duygunun

Her zaman tazimle önünde eğilmeye;

Adını nerede duyarsa orada

Ceketini iliklemeye devam etti,

                       devam edecektir.

 

Çünkü aşk,

Tüm bencilliklerden soyunma,

Tüm sencillikleri giyinmedir.  

Sevinçte ve kederde ortaklık,

                                 bağlılık,

                                 anlayış;

Sevgiyi ve saygıyı hücre hücre kavrayış demektir aşk

                                                                   tam tamına.  

 

Aşk,

Feragat ve fedakarlığın yürekteki kan dolaşımı,

Bütün güzelliklerin imbiği,

Heyecanın tenceredeki süt taşımı,

Bir gönül ve dil,

Ten ve beden birliğidir.

Duyguların kanat çırpmasıdır maviliklerde.

Ve tempo tutmasıdır,

           kendinden geçmiş kızıl derili

                   bir kalabalığın tamtamına.

 

Aşk,

Bir düşünce kumaşını aynı makasla biçmek,

Aynı zeka ve espri mekiğiyle dokumak,

Aynı duygu cibinliği altında

Koyun koyuna uyumak ulviliğidir.

Aynı bardaktan içme serinliği

Ve aç kurtlar gibi iştahla yeme dirliğidir aynı yemeği;

Başbaşa bir sofrada

Yürekten kopan kahkahalarla

Gözlerle konuştuğunu onaylatarak dudaklara

                                                   ve kadehlere.

 

Gönül bir kuş, kalp de ökse.

Aşkın adı geçmez bunlardan biri eksikse.

 

Aşk,

Samanyolunda bir göl,

Ferhat’ın deldiği dağ,

Mecnun’un öldüğü çöldür.

Zühre’nin adı ya da

          Tahir’in dudağındaki dildir.

Mutluluğun soyadıdır da diyebilirsin…

MUHSİN DURUCAN
19.12.2021 12:15:31
SAYIN NAKİPLER, ÖZGÜN ŞİİRLERİNİZİ HOŞLANARAK OKUDUM. ESENLİKLER DİLERİM.

YAZARLAR

  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22