SANİYE VİLDAN GÜZEL - İNADINA ŞİİR


"BÜTÜN BİR KIŞ ÇİÇEK AÇAR SENNUR SEZER'İN ŞİİRİ"


 

                                                    ADNAN ÖZYALÇINER

SENNUR SEZER (12 Haziran 1943, Eskişehir-7 Ekim 2015 İstanbul)

 

Sennur Sezer'i ölüm yıl dönümünde saygıyla anmak istiyorum; özellikle,

"Ve kadınlar, sesleri yüzyıllardır savaşları lanetlemekten yorgun, ağıtlardan kısık, şiirler söylerler güzel günler için, rüzgâra karışır. Onlara şiir yazılmaz, yazılanlar aşka övgüdür belki." dediği için...

Saygıyla, sevgiyle anmak istiyorum; özellikle biz kadınların, kendimizi ona  borçlu duyumsadığımız için, gönül borcumuz için... 

"Şiir, çağının seslerinin yankısıdır. Sokaklardan kopup gelen seslerin uğultusudur. Zafer şiirlerinde ölen askerlerin analarının ağıdı duyulur. Aç çocuk ağlayışları ve dul kadınların çığlıkları. Bu yüzden ürperir bu şiirleri okuyanlar." dediği için...

Çocuğu ve kadını öncelediği için...  Doğan Hızlan, “kimi yazarlar kadın duyarlığı sözünün üstüne basa basa yazılmasına karşıdırlar. Sezer onlardan değil, kadın duyarlığının, kargaşa içinde yaşayan bir toplumda kadın olmanın sorumluluğunun şiirini yazıyor” dediği ve bu sözleri fazlasıyla  hak ettiği için...

ÇOCUĞUN SÖYLEDİĞİ 

Bir çocuk 'HAYIR' dediğinde
Göğe bakın
Kuşlar uçuşuyor mu
Yoksa bir uçak mı yaklaşan

Kuşkulu

 

Uyku mu karşı koyduğu
Yoksa kararan ekran
Bir gülüşün ölümü
Kırılışı mı bir oyuncağın

 

Büyür çocuk
İnsan
Hayır  -SENNUR SEZER

 

ÇIĞLIK

Kapa kapıları eşikteyim

Açık denizlere hiç açılmamış

Küçük bir sandal bir kırık kürek

 

Kapa kapıları eşikteyim

Ellerin değmemiş bir tutam yonca

Yakana iliştirilmemiş çiçek 

 

Kapa kapıları eşikteyim 

Bana yalnız seni öğrettiler

Gittiler  -SENNUR SEZER

 

"Şiir, çağının seslerinin yankısıdır. Şair bu sesleri işler olan gücüyle. Aşk şarkıları, yaşama övgüleri duyulsun ister şiirinde. Hıçkırıklar aşktan kopsun, bir ağlayış olacaksa çocuğun ilk ağlayışı olsun." dediği ve öyle de yazdığı için... 

SESİMİ ARIYORUM

Bir ses arıyorum
Yeni bir şiire başlamak için
Bir doğum çığlığı gibi kaçınılmaz
Çocuğun ilk ağlayışınca güzel
Bir ses

-Çünkü yüreklerimiz
Acılarla şişe şişe nasırlaştı-
Kızgın demirlere değen ellerimiz
Su toplayıp kabarır nasırlaşır
Ateşe ve demire dayanır
Yüreklerimiz acıyla dövüle dövüle
Çelikleşti
Yalnız orda ta dipte küçük bir çekirdek
Gözyaşı gibi titriyor mavisiyle havanın

Kız çocuklarının perçemleriyle 

Oğlanların afacanlığı
Kaynatıveriyor o damlayı

 

Bir ses arıyorum
Yeni bir şarkı için
Çocukların ilk sözcüğü gibi umutla 

Sevinçle duyulacak bir ses
Çünkü umutsuzluk yasaktır
Don vuran ağaç sürgün verecek

Kaya çatlayacak tohum yeşerecektir

Ama susmaktan sesimi yitirdim
Nasırlaştı dilim

 

Elim ateşten korkmuyor
Ülkemin bütün kadınları gibi tırnaklarım küt
Ateşten sıcak bir tencereyi yanmadan alabilirim
Köz basarım yüreğime

Yüreğim nasırlarıyla umudu koruyor
Bir küçük ışıltıyla baharı bekleyen
Çekirdek ateşten korkmuyor

 

Bir ses arıyorum

Yeni bir şiire başlamak için

Gece karardıkça yaklaşır güneş

Kar buğdayı besler

Buz göllerde balıkları korur

Ve buzda ölmez kardelenler

 

Bir kocayemiş gibi

Diken ucunda gelen gün

Güneşi bekliyorum 

Şiiri bitirmek için  -SENNUR SEZER

“1982’de “Sesimi Arıyorum” yayımlandı. Benim satın aldığım ilk kitabın bu olmuştu. Daha öncekileri piyasada bulamamıştım bir türlü. Sanıyorum, böyle bir kitap adı benim gibi başka okurları da şaşırtmıştır. Tabii aynı adlı şiiri okuyunca her şey yerli yerine oturdu." diyor bir söyleşide Enver Ercan...

Bence yerli yerine oturdu kitabın adı; ya sizce?...

Bu kitapta haksızlıklara, adaletsizliklere öfke var ve Sezer,  “Sesimi Arıyorum” da öfkeyi yansıtmak için alay tavrını seçtim sonunda." diyor.

SORULAR VE YANITLAR

-Söyle âşık neredeydin

Kerem yanarken aşkla?

-Aslı’nın kucağında.  -SENNUR SEZER

 

Alaysama (ironi) dilin en etkili silahlarından biridir; zorda kalındığında çok işe yarar. Onu kullanmak da sanattır; Sennur Sezer gibi bir sanatçı olmak gerekir yerli yerinde kullanabilmek için...

Enver Ercan, 1996 yılında Sennur Sezer'le yaptığı söyleşide şaire, "Adıyla, sanıyla Adnan Abi için yazdığın ilk şirin de bu kitapta" der.

“Bir Sevgi Şiiri”, Adnan'a yazdığım ilk şiir değil. “Direnç” te de ona yazılmış şiirler var. Kitaplara girmeyenler arasında da; ama, bir “sevgiyi yaşayamayıp, bir siperde iki asker gibi olmanın dostluğunu", bir dönemi de anlatarak yansıtırken bu şiirin kime yazıldığı belli olsun istedim. Şiirin başına Adnan’ın adını koydum."

BİR SEVGİ ŞİİRİ

                  Adnan'a

Bir sevgi şiirine başlamalıyım 

Eskittiğimiz günler için 

Yorgun akşamlarında 

Verdiğin güven, yarın ekmeği 

Umudu işçinin

 

Eve dönememenden korkmak

Uyanamamaktan daha doğal

Daha sık hastalanmaktan

Tutuklanmak güdüsü

Güzel günlere inanmak suçuna uğramak

 

Bir sevgi şiirine başlamalıyım

Seni yalnızca bir erkek

Beni yalnızca bir kadın diye anlatan

Çocuklarımın babası

Evimin güvenci diye

Yakanda bir çiçek gibi kendimi

Seni sırtımı dayadığım bir ağaç diye alan

 

Bir sevgi şiirine başlamalıyım 

Silah arkadaşım benim 

Silahı halka güvenmek 

Silahı yaşamak olan. -SENNUR SEZER

Bu şiiri şair, 1980 fırtınasının etkilerini yaşarken, 12 Eylül'ü yaşarken yazmıştır.

"1967’de Öykücü-Yazar Adnan Özyalçıner’le evlendim. İyi arkadaşımdı. Sonradan işe aşk da karıştı. İki çocuğumuz, bir torunumuz var. Evlilik ve arkadaşlık sürüyor. Ben, hem şiirimi geliştirip değiştirmek, hem başarılı genç öykücü Adnan Özyalçıner’in eşi görüntüsünden kurtulmak için üçüncü kitabımı oldukça geç yayımladım; 1977’de. Direnç... Şiirimdeki “kadın” imgesi de belirginleşti. Çalışan bir kadının, bir kadın işçinin günlüğü sayılabilir şiirlerim..."

Eşi Adnan Özyalçıner, Sennur Sezer'in şiirini değerlendiriyor:

"Çoğunluğun sesidir şiir. Halkın sesi soluğu. Emeğin  emekçinin kendi elleriyle yarattığı uygarlığın zenginlikleriyle güzelliklerini eşitçe paylaşmanın düşüdür şiir.

Şiir direnmektir. Gün gelir, açlığı, yoksulluğu, işsizliği bir boyunduruk gibi takarlar boynuna. Baskılarla, işkenceler, hapishaneler, yasaklarla sindirmek isterler seni. Korku salarlar. Şiir o zaman, dile gelmelidir.  

Tanıklıktır şiir. Yaşadıklarını, yaşatılanları açığa çıkarır. Şiirin gizlisi, saklısı yoktur.

Bir bakış açısıdır şiir. Doğaya, topluma, insana yönelir. Yönlendirir onları. Budur işlevi. Bir aşk türküsüdür. Bir sevda masalı. Uzayıp giden bir türküdür şiir.

Anaçtır şiir. Bir annenin sevecenliğiyle kucaklar insanı. Sıcak ve sevgi doludur.

Dildir şiir. Dilin özüdür. Çeşitli kültürlerin, inançların, dillerin bileşkesidir. Çünkü Anadolu'dur şiir. Anadolu insanıdır. 

Sennur Sezer'in şiirlerinde bütün bunlar yazılıdır. Kitaplara sığmaz. İnsanların belleklerine kazınmıştır. Dağlar, ovalar, ırmaklar boyu akıp gider."

"ONUN İÇİN BÜTÜN BİR KIŞ ÇİÇEK AÇAR SENNUR SEZER'İN ŞİİRİ."

     RUHU ŞAD OLSUN. HOŞÇA KALIN.

 

YAZARLAR

  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92