Bu “Özür Dileme” işi CHP tarihinde önemli bir konu olarak anılacaktır. Bazıları bazı tarihleri not ederken ÖÖ ve ÖS diye not koyacaklar. Yani Özürden Önce, Özürden Sonra denilecek…
Hani meşhur fıkradır: biraz düzelterek anlatayım; bir köyde imamın biri öğle namazını kıldırırken secdeye vardığında yüksek sesle geğirmiş. Cemaatin daha şaşkınlığına bile fırsat vermeden resmi kıyafetlerini oracıkta çıkararak kaçar adım köyü terk etmiş. “Bu utançla buralarda duramam gayrı” diyerek köyü terk edip gitmiş. Mesleğini uzak yerlerde icra ederek uzun yıllar o köye uğramamış. Gel zaman git zaman o köye yolu düşmek zorunda kalınca köyün yakınında biraz durup dinlenmiş sonra köyden haber almak amacıyla, birini görme umuduyla etrafa şöyle bir bakmış keçilerini otlatan bir çocuğu görünce yanına çağırmış, selam sabah derken “kaç yaşındasın oğlum” demiş maksat konuyu biliyor mu bilmiyor mu öğrenecek. Oğlan şöyle bir düşünüp kafasını kaşıdıktan sonra “valla emmi yaşımı bilmem ama anamın dediğine göre köyün imamının geğirdiği seneden bir sene sonra doğmuşum” deyince imam köye girmeden tekrar yollara düşmüş…
Bu özür haberi çıkar çıkmaz internet üzerinden medyaya şöyle bir göz attım(06.11.2021) habere önce havuz medyasından bir ikisi atlamış CHP nin geçmişine veryansın etmişler. İnsan üzülüyor yahu! Adamlar ağız birliği etmişçesine bu ülkede olumsuz ne olmuşsa yüklemişler CHP’ye! Neredeyse depremlerden ve sel baskınlarından bile CHP yi sorumlu tutacaklar. CHP yandaşı olduğu söylenen birkaç aklı evvel de Dersim filan demeye başladılar.
CHP gençlik kollarında çalışırken köy gezilerine de giderdik. O yıllarda 20 li yaşlarımızdayız ne İsmet Paşa Genel Başkan ne de CHP iktidarda ama bize öyle laflar öyle iftiralar atarlardı ki. Bazı yerlerde konuşturmazlardı bile… Karne, kıtlık hepsinin hesabını bizden sorarlardı. son olarak da Ortanın Solu! Kömünist’tik, daha da beteri, onlara göre, Bolşevik’tik! Anlatmaya açıklamaya çabalardık “kim okur kim dinler varak ı bi mihri vefayı” örneği, kimseye anlatamazdık!
Özürden Sonra bilinen medyanın kadrolu yorumcuları başladılar Kemal Bey’e yanıtlar vermeye. Fakat ilginçtir genel üslup, eleştirel içerikliydi. Kemal Bey “muhafazakarlardan” beklediği olumlu eleştirileri alamamıştı. Adamlara bir özür yetmiyordu!
CHP içinde konuyu içine sindiremeyen bir grup olduğu anında anlaşıldı. Kalemine gönlüne sağlık başta gazetemizin Başyazarı Değerli Çetin Remzi Yüreğir ve Değerli Ziya Yergök arkadaşımız olmak üzere medyada yoğun bir tepki oluştu. Tepkiler etkisini göstermiş olmalı ki, Genel Başkan grup toplantısında özür konusunu açıklarken başladığı yerden farklı bir üslup kullandı.
Şimdilik yeterli sayılabilir. Ancak CHP içinde sorun ucu açık biçimde ortada duruyor…
Bilenler bu sorunun ne olduğunu biliyorlar. Bilmeyenlere ya da öğrenmek isteyenlere küçük bir önerim var Değerli Özdemir İnce’nin 08.08.2007 tarihli Hürriyet’teki yazısını bir yerlerden bulup okuyun hem konuyu anlayacak hem de çözümünü öğreneceksiniz.
Değerli Özdemir İnce tartışılmaz deneyimi ve bilgi birikimi ile herkese gereken dersi veriyor!
Bu ayran daha çook su götürür. Konuşuruz.
