İş bitti sayılır. ?Hayırlı olsun? diyebilirsiniz. Bir iyi dilek olarak yani. Yoksa şu ana kadar uygulamadan pek de hayırlı şeyler çıkmadı. Devlet Bey memnun görünüyor ama bana kalırsa memnuniyetten çok bir teslim olma, yahut ram olma, en doğrusu; bunca yıl yenile yenile alışkanlık yaratmış olan yenilme duygusunun acısıyla bir çırpınış da denilebilir. Yazık!
Böyle muhalefete böyle iktidar? Kemal Bey de içinden bir türlü çıkamadığı ?Yeni Anayasa Sendromunda.? İşin çok farkında değil gibi: daha Demokratik bir Anayasa istiyor. Kaç kez söyledik, yazdık; arkadaşlar ülkeleri yazılı kağıtlar değil, o yazılı belgelerde yazanlara inananlar yönetir. Yani insanlar? Taa ne zamandan beri adamların yeni Anayasadan beklentileri belli belli olmasına da Kemal Bey´e ve ekibine anlatmak mümkün değil.
Amacım parti içi muhalefet değil. Başkanlık üzerine söylenip yazılanlara ve Devlet Bey´in de ?başkanlık sistemi açılımına? bakarak nasıl bir başkan seçilebilir incelemek.
Dünyada birçok ülke var ki, başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Şimdi diyeceksiniz ki ?bütün başkanlık sistemleri birbirinin aynımı?? hayır aynı değil! Yarım porsiyon fark olan başkanlıklar da var. Buna ?yarı başkanlık sistemi?, diğerine ise ?başkanlık sistemi? deniyor. Tam porsiyon yani? Şimdi, eğer başarabilirlerse Majesteleri ve ekibinin ?Türk Tipi Başkanlık Sistemi? önerisi var. Peki nasıl bir şey bu ?Türk Tipi Başkanlık Sistemi?? Söylenenlere göre ABD´de uygulanan başkanlık sistemine benzer bir sistemmiş!
Bir de, MHP´nin Türkiye´ye önerdiği sistem var. Yani an itibariyle uygulanan sistem. Bu, çeşitli nedenler bahane edilerek oldubittilerle şu anda uygulanan sistem: Parlamento devre dışı, muhalefet de öyle. Ülkenin tek kişinin iki dudağı arasından çıkan emir ve istemlerle yönetilmesi esasına dayalı sistem. Devlet Bey´in ?Fiili durumu yasal hale getirelim? diyerek Türkiye´ye yakıştırdığı sistem bu işte. Komik olan şu: Ülkede bu fiili durum yaratılırken kendisine sorulmuş gibi davranıyor Devlet Bey! Muhtereme bir küçük anımsatmada bulunmadan geçmeyelim. Şu anda kim bu fiili durumu yaratmışsa yasal hale getirecek olan da o dur. Böylece biline! Devlet Bey yoruldu. Özellikle parti içi muhalefet yordu Devlet Bey´i? Bir de Numan ve Süleyman Beylere bakıyor ve ?benim neyim eksik onlardan? diyor olabilir. Şimdi, Musul işinden bir Zafer çıkmayacak gibi; Majestelerine önümüzdeki dönem seçim, referandum gibi bir takım yerel zaferler gerekiyor o zaman bana hak verirsiniz.
Başkanlık sistemine devam edecek olursak; ABD deki sisteme birkaç ufak tefek eklemeler yaparak Türk Tipi Başkanlık sistemi oluşturulabilir. Zaten eklemeler ve çıkarmalar yapılmış durumda; adliye, maliye, askeriye, milli eğitim, sağlık, bayındırlık ve diğer bakanlık ve kurumlar fiili başkanımıza fiilen bağlanmış durumda.
Geriye ne kaldı? Gelecek. Bunun da çözümü var: işte, sistemin ABD den ayrı yanı burası. Başkanlığın babadan oğula veyahut kızlar üzerinden damatlara geçebilmesi. Yani Hanedan oluşturulması. Gelecek yıllarda yani olurda Majeste´ye Emr-i Hak vaki olursa yerine kim gelecek? Bu çok önemli sorun bu günden çözülmeli.
Gelecek yılların Bakanlar Kurulunu ve Yüksek bürokrasisini de artık yerine gelen düzenlesin canım. Bu kadar imam hatip okulu boşuna açılmadı herhalde.
Önce ve ivedi olarak Yeni Anayasa!
