Ahmet DUMAN


Anayasaların Kaderi?


Ahmet Bey´in Balkon Konuşmasından anlaşıldığına göre önümüzdeki 4 yılın nasıl ve ne ile geçiştirileceği belli oldu?

Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı konuşmasına başlarken Tüm İslam Dünyasına selam verdi... ?Zafer?i İslam dünyasına bağışladı. Hani bazı sporcular ödül aldıklarında ya da futbolcular gol attıklarında ödülü sevdiklerine bağışlıyorlar ya da tribünlere doğru koşarak yüzük parmaklarını filan öpüyorlar ya; Ahmet Bey de öyle yaptı Ortadoğuya doğru sembolik bir depar atıp zaferi onlara adadı? Demek ki; önümüzdeki dört yıl oyalanacağımız önemli konulardan biri ve belki de birincisi bu: Ahmet Bey´in değişmeyecek rüyası ?İslam Dünyasının lideri olmak? ya da Tayyip Bey´i Hilafet koltuğuna oturtmak?

Balkon konuşmasında değinilen önemli diğer konu da ?Yeni Anayasa.?

 Anlaşıldığına göre ve bu alametlere baktığımızda yeni bir seçime kadar bu konularla oyalanacağız. Zaten Kemal Bey de bu konuya yatkın ve gönüllü ?Sivil Anayasa? diyor kendileri? Dostlar alışverişte görsün; bakın biz darbelere de anayasasına da karşıyız demeye getiriyor.

Medyada da yeniden Anayasa fetişizmi başladı. 2000 li yılların başında da Demokrasi fetişizmi vardı; aman demokrasi canım demokrasi ille de demokrasi. Tayyip Bey herkeslerden daha çok demokrasi istiyordu. Ancak O ?ileri? demokrasi istiyordu! Tayyip Bey o sıralarda Demokrasi tarihine önemli katkılarda bulunuyordu: Demokrasi bir tramvaydı! O nu istediği yere götürecek bir tramvay. Şimdi ben bu bağlamda Tayyip bey´i izliyorum; acaba Yeni Anayasa ne? Bir ulaşım aracı mı yoksa mazaret belgesi mi olacak? Yani sık sık ?Anayasal hakkım bu? diyor ya! Anayasayı çiğnemek bile Anayasal Hak!

İnsanlık tarihinde Anayasaların ortaya çıkması çok önemli bir olaydır. Anayasalar nasıl tanımlanırlarsa tanımlansınlar içerik olarak yönetenle yönetilen arasında yapılan bir sözleşmedir. Yönetilenlerin hakları ve görevleri olduğu kadar yönetenlerin de hakları ve görevlerini belirler. Yönetilenler nasıl yönetilmek istediklerini belirtirler. Yönetenler de işlerine gelirse kabul ederler, ya da kabul etmiş görünürler.

Türkler, bir anayasal metinle ilk kez 1808 yılında ?sened-i ittifak? denilen belgeyle karşılaştılar. Daha sonra çeşitli anayasal metinler ortaya çıktı. Tuhaftır bu metinlerin önemli bir kısmı hatta tümü Avrupa´yı yatıştırmak için ya da onların istemleri doğrultsun da yapılmıştır.

Bu gün geldiğimiz yerde iktidarı muhalefeti solcusu sağcısı ?Sivil Anayasa? istiyor. Anayasalar üniforma giymezler ama resmi belgelerdir. Biraz somurtkan ve ciddidirler. Daha doğrusu ciddiydiler. Peki, bu ?sivil anayasa? nasıl bir şey? Ya da yürürlükteki anayasa sivil değil de üniformalımı?

Tam burada hemen aklınıza şu soru geliyor olmalı: Kim istiyor bu ?yeni? ve ?sivil? anayasayı. Halkın gerçekten bir anayasaya gereksinimi var mı? Bir kamuoyu yoklaması yapılmış mı? Örneğin Kemal Bey CHP ye oy verenlere sormak gereksinimi duyuyor mu? Türkiye´de Yeni anayasa isteyenler kaç kişi?

Bu zamana kadar benim gözlemlediğim,  misak-ı milli karşıtları, üniter yapıya karşı olanlar ile Cumhuriyetin temel esaslarını içine sindiremeyen hilafet yanlısı gericiler anayasa değişikliği istiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Anayasalarının başlangıç maddelerinden rahatsız olanlar Yeni Anayasa istiyorlar.

Anayasalar dünyanın hiçbir yerinde ülkelerin sorunlarını çözemezler. Sorunları yaratanlar da çözmekle yükümlü olanlar da siyasetçilerdir.

Bir de bizim memlekette taa o yıllardan beri Anayasaların kaderi çiğnenmeleri ve ciddiye alınmamalarıdır. Önce ?bir kere delinirse bir şey olmaz.? Sonra hep birlikte çiğneriz. Daha sonrada içlerimizden bir kısmımızı ?Anayasayı tebdil tağyir ve ilga? suçu işlediler diye asarız.

Bu tartışmalar açılınca aklıma, kadrini bilmediğimiz ve yazık ettiğimiz 1924 ve 1961 anayasalarımız gelir üzülürüm.

YAZARLAR

  • Salı 31.1 ° / 13.6 ° Güneşli
  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • BIST 100

    9645,02%-0,50
  • DOLAR

    32,56% 0,14
  • EURO

    34,81% 0,49
  • GRAM ALTIN

    2417,74% -0,61
  • Ç. ALTIN

    4073,33% 0,00