Ahmet DUMAN


Atatürk 1938 yılında neler yaptı?


Herhangi birinin doğum yılını, ya da bir başka nedenle bir tarih söylemek, sorulmak gerektiğinde; rastlantısal olarak 1938 diye bir yanıt gelse hemen ?Atatürk´ün ölüm yılı?  diye geçer içimizden. Kişisel olarak böyle bir etkisi var benim üzerimde? Bir de, biri ?saat dokuzu beş geçiyor? dese aynı duyguyu yaşıyorum. Mevsim Sonbahar, Aylardan Kasım olmayabilir.

Benim yaşımdakilerin çoğunluğunun böyle olduğunu biliyorum. Bu Mustafa Kemal Atatürk´ü içselleştirmektendir. Yalnız tarihler ve saatler mi? Bir tren düdüğünde, ilkokul çocuklarının okuduğu bir şiirde şarkılarda?

Sadece anımsamak değil; giderek daha da artan bir iç burukluğuyla özlemek de var işin içinde.

1938 yılı Atatürk için zor bir yıldır. Hastalığıyla mücadelesini sürdürürken Ülkesinin sorunlarını çözmeye Dünyanın giderek kötüleşen durumunun olası sonuçlarını kestirebilmek için olayları yakından izlemeye çalışmaktadır.  Dil çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir. 17 ocak 1938 de inşaatı tamamlanmak üzere olan 4 denizaltıya verdiği isimlere bakınız: 1-Saldıray, 2-Batıray, 3-Atılay,              4-Yıldıray. 20 Ocak 1938, Eskişehir´e getirilen içme suyuna Atatürk adı verilmesi istenince ?Eskişehir kendi suyunu kendi muhitinden almıştır, tıpkı Kurtuluş savaşında kendi kuvvetini yine kendinden aldığı gibi? diyerek Türk Milletinin özgüvenini yükseltmek için alçak gönüllülük göstermiştir.

Barış antlaşmalarının teker teker çiğnenmeye başlandığı, kimsenin kimseyi dinlemediği Avrupa coğrafyasında bir Balkan Konferansı toplayıp balkan ülkeleriyle saldırmazlık antlaşmaları yapıyor. Bu görüşmeler sırasında Yunan Başbakan Metaksas´a 27 Şubat 1938 de ?Tarihte uzun barış devreleri nadirdir. İçinde bulunduğumuz devreyi uzatmak için elimizden gelen gayret ve iyi niyeti sarfetmeliyiz. Milletleri idare edenler için ilk ve en mühim vazife şahsi gurura kapılmaktan kendilerini kurtarmaktır.? Yine bu toplantılar sırasında Devlet Adamalarına yaptığı bir konuşmada  küçük bir tarih dersi veriyor   ? Bundan üç bin yıl evvel Türklerin Payitahtı yine Ankara idi.?

Bunca uğraşısı arasında 5 Nisan 1938 tarihinde Paris büyük elçiliğine bir yazı yazdırarak ?dechiffrement de l´ecriture maya et traduction de leurs codices? isimli kitaptan parası ödenmek üzere bir nüsha istiyor. Gelen yanıtta kitabın henüz basılmadığını ilk baskıdan bir adet gönderileceği bildirilmiş. Kitap, Dr. Werner Wolff tarafından yazılmış. Fransızca, Mayaların dili ve Maya metinlerinin çözümü hakkında. Kültür Dünyasını bu günün koşullarında izleyebilmek bile ne kadar zor iken Atatürk, o yıllarda kimin hangi konuyu çalıştığını bilebilecek kadar durumu yakından izliyor.

Sadece 11 ay yaşayabildiği 1938 yılının önemli bir bölümünü Hatay Sorununun çözümü için harcıyor ve 3 Eylul 1938 tarihinde ?Bu gün Hatay Millet Meclisinin açıldığını ve Devlet Reisi seçildiğini ve bu suretle Hatay Devletinin kurulduğunu hariciyeden verilen malumat üzerine öğrendim. Cumhuriyet hükümetinin bu muvaffakiyetini tebrik ederim? diyerek sorunun başarıyla çözümlendiğini söylüyor.

 Çok önemsediği bir konu da Savaş. Yaklaşan savaşın güçlü bir şekilde karşılanması konusunda, Ülkenin hazırlanması konusunda kafa yoruyor. 18 Eylül 1938 günü Başbakan Celal Bayar hazırlanan 2. Beş yıllık plan içeriğini ve yapılacak işler için gerekli para ve bütçe ayarlamalarından söz ederek 2. Beş yıllık planı olurlarına sunduğunu beyan ediyor. Bu sırada yatağında kendi kendine dönecek mecali bile yoktur ancak dinlediklerinden son derecede mutlu olarak Başbakana ?Bak sana söyleyeyim: Bizim bu işleri ve buna benzer işleri başarmamız için önümüzde en çok üç sene mühletimiz vardır. Demem ki ondan evvel fırtına kopmaz. Ne yapacaksak herhalde bu dar vaktin içine sıkıştırmaya bakmalıyız. Bütçe filan düşünmeye mahal yoktur. Memleketin kuvvet kaynaklarını seferber ederek bu işleri yapmak lazımdır? Azami üçyıl içerisinde Dünyada bir fırtına kopacağına ve bu fırtınadan korunabilmek için Ülke ekonomisinin güçlendirilmesi gerektiğini hasta yatağında bile görebiliyordu. Bayar anılarında ?hükümet olarak kendisine böyle bir bilgi verilmemişti ancak o dahiyane görüşüyle bu fırtınayı hesaplamış ve görebilmişti? diyor?

Geçen hafta yazımı ?Devlet Adamı dağların arkasını, ufukların ötesini görebilmelidir.? Diyerek sonlandırmıştım; Mustafa Kemal Atatürk böyle bir Devlet Adamıydı ve bu ülkeyi ve bu ülkenin insanlarını çok seviyordu.

Küçük bir not: Konuya dair tarihler ?Atatürk´ün Bütün Eserlerinden? alınmıştır. Orada daha detaylı bilgi ve belgeler bulunuyor (Kaynak Yayınları Cilt 30 1937-1938)  

YAZARLAR

  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • BIST 100

    9645,02%-0,50
  • DOLAR

    32,56% 0,14
  • EURO

    34,81% 0,49
  • GRAM ALTIN

    2417,74% -0,61
  • Ç. ALTIN

    4073,33% 0,00