Ahmet DUMAN


Ne Tabloymuş Ama!


Başlıktan anlaşılacağı üzere bir tablodan söz ederek başlayacağım bu gün.

Fausto Zonaro, bazılarına göre çok da iyi bir ressam değil. Yani resim sanatında öyle ahım şahım bir etkisi ve etkinliği yok. Neden öyledir çok da bilmiyorum. Bildiğim bir şey var; adam İtalya´dan gelip Osmanlı sarayının resmi maaşlı ressamı olmuş; II. Abdülhamit´ten maaş almış yahu! Zonaro´nun İmparatorluğun günlük yaşamı ve birçok yerinin tablolarını yapması bu gün bile O´nu saygıyla anmamıza neden olmakta. Belki bir şans; İzmir´de birkaç yıl önce Zonaro´nun, bir özel koleksiyonda bulunan resimlerinin orijinallerini görmek nasip oldu. Resimlerin içinde ?Fatih´in İstanbul´a Girişi? de vardı. Sözünü edeceğim tablo o tablo?

Hemen anımsadınız, biliyorum, o tabloda Fatih beyaz bir atın üstünde İstanbul´a girerken resmedilmiştir; etrafında hocası, askerleri, kumandanları ve beyaz atının üstünde Büyük Fatih. Güçlü ve gururlu! Elinde gürzü zırhlarını giymiş. Bir çağ devirdiğinin bilincinde?

General Franchet d´Esperey Fransız İşgal Orduları Başkomutanı unvanıyla 8 Şubat 1919 günü Galata rıhtımına çıkmak üzere İstanbul´a doğru yola çıktığında yerli azınlıklar birkaç adet beyaz at temin etmişler ve O´nun karaya çıkmasının hemen arkasından bu atlardan birine bindirmişler ve İstanbul´u baştan aşağı özellikle gezdirmişlerdir. O yıllarda Cadde-i Kebir denilen bu günkü İstiklal caddesinde müthiş bir gösteri yapmışlar. Bazı yazarlar ?Beyoğlu baştan aşağıya Yunan Fransız ve İngiliz bayraklarıyla donanmıştı? diye tarih düşmüşlerdir. Liman Von Sanders bile-ki o sırada süklüm büklüm Almanya´ya dönmektedir- anılarında şaşkınlığını gizleyememiş ?o kadar rahat koşullarda yaşıyorlardı ki?? diye yazmış.

Soruyu,  şimdi sorun: Nereden çıktı bu? Ne ilgisi var şimdi bunların gündemle ve hele referandumla? Deyin.

Bakın ne ilgisi var: Yunanistan cumhurbaşkanı ve aynı zamanda Başkomutan sıfatıyla bizim veya -daha doğru bir deyişle-bizim sandığımız Antalya sahillerimize çağırsak sesimizi duyurabilecek kadar yakınımızda bulunan Keçi Ada´mıza çıkıyor. Adada yapılan kilisede bir tören yapılarak adalar valisine bir plaket veriyor. Haliyle bir konuşma yapıyor konuşmasında ise Türkiye´nin Lozan antlaşmasına ve Yunanistan´ın sınırlarına saygı duymasını istiyor! Bakın saygısızlığa!

O tablo var ya o tablo; o Fatihin beyaz atı üzerinde duruşu. 466 yıl sonra İstanbul´da bulunan azınlıkların ve tüm Avrupa´nın nasıl içini yaralıyorsa hep o rövanş duygusu içlerinden çıkmıyorsa bu gün Yunan Cumhurbaşkanı´nın da ?beyaz? bir askeri botla Keçi Adasına çıkmasına neden oluyor?

General Franchet d´Esperey cadde-i Kebirde fiyaka atarken Osmanlı hükümetinin başında bulunan sadrazam acaba ne yapıyordu? Vahdettin azınlıkların uğultusunu dinledikçe ne düşünüyordu?

Şimdi gelelim asıl sorulması gereken soruya: bu gün bu yazıyı yazdığım ve sizin okuduğunuz bu saatlere kadar Majestelerinden yahut da Thousandali Bey den herhangi bir açıklama, protesto ?eey Yunanistan kulağından tutar atarız seni oralardan? gibi bir laf duydunuz mu? Hiçbir sonucu olmayan ancak üç beş ?evet? oyu için Hollanda, Almanya Tiyatrosu oynanıyor. Herkes bu gösteride yer kapmaya çalışıyor.

Sanki Mütareke dönemi gibi değil mi?

 

 

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00