Bu günlerde medyanın, özellikle, majestelerinin medyasının ağzı kulaklarında; başlıklar hep aynı: CHP seçim yenilgisinden sonra karıştı? Hakları da yok değil; CHP zaten her an karışmaya hazır. Politik magazin için bitmez tükenmez bir kaynak. O başka sorun. Ama bu medyanın amacı farklı?
Türkiye´nin 12 Eylül karanlığından çıkmaya çabaladığı seksenli yılların ortalarında bir yakınım Anavatan Partisinin İstanbul il kongresini anlatmıştı. Kongre İstanbul Hilton´un toplantı salonlarından birinde yapılıyor. Salonda her delegenin oturacağı yer belli, üzerinde ismi yazıyor. Koltuklarda her delege adına hazırlanmış çantalar var. Bu çantada Parti Tüzüğü, Partiyle ilgili broşür ve genel başkanın delegelere hitaben yapacağı konuşmanın metni ve oy verilecek liste var! Yinede o yıllarda bu kongre eleştirilebilmişti?
AKP´nin Kasım seçimlerinden önce yaptığı kongre daha dün. Kaç aday var? Tek. Parti organlarının seçilmesi sırasında her hangi bir tartışma farklı bir aday liste var mı? Yok. Buna istikrar dediler tutarlılık dediler övgüler dizdiler. Yahu bu nasıl siyasi parti kongresi? Günler önceden belli edilmiş açıklanmış bir sözde aday, katılan delegelerin tüm oyunu alarak seçiliyor. Necip medyamızın hiç olmazsa işin bu boyutuna bakması gerekmez mi? Hiç eleştiri olmaz mı? Değişiklik istemi olmaz mı? Veya bunlara benzer bir eleştiri, herhangi bir yorum var mıydı? Hayır.
Bunun adı demokrasi!
Bir genel seçimden yenilgiyle çıkmış bir parti var ortada. Veya zaferle de çıkmış olabilir. Sonuçlar veya bu sonuçlara ilişkin gelecek tartışılmayacak mı? Hayır, tartışılırsa kazan kaynayacak, kılıçlar çekilmiş olacak, karışıklık olacak ve kamuoyu oluşturmak yükümlülüğünde olan medya bunu böylece pazarlayacak?
Bunun adı demokrasi!
Şimdi medyanın gündeminde MHP var orada da kazanlar kaynıyor, kılıçlar çekiliyor ve karışıklık var. Medya böyle istiyor. Oysa: olması gereken bu. Her şeye, tüm ön yargılara karşın MHP´de de bir avuç insan Genel Başkan sultasına karşı Kurultay toplamaya Genel Başkan adayı olmaya savaşıyor. İyi de ediyorlar. Belki bu tavır MHP´yi merkez sağa çekecek. Belki siyasal yelpazenin sağ tarafından yeni bir çekim merkezi olacak.
Bizim medyanın Demokrasi anlayışı farklı. One man show´u yani tek kişilik gösterileri seviyorlar. Rol modelleri de; 1920´lerde Avrupa´da ortaya çıkan bazı tipler? Onların derdi gösteri filan da değil; majestelerinin partisine alan açıyorlar.
Eğer siyaseti futbola, siyasetçilerimizi de futbolcuya benzetirsek; bu futbolcular boş alan futbolcusu. Medya da bu futbol anlayışını seviyor, destekliyor. markaj yapanların siyasete bir anlam kazandırmaya uğraşanların daha işin başında önü kesiyor, hevesini kırıp moralini bozuyorlar. Majestelerine alan boşaltmaya çalışıyorlar?
Bunun adı demokrasi değil. Olsa olsa 12 Eylülcülerin mantığı bu; yani iki buçuk partilik demokrasi!
Herkese göre demokrasi yok ki?
