Deveye sormuşlar: Niçin boynun eğri? Deve şaşkın şaşkın soruyu sorana bakmış, bu kez de o sormuş: Nerem doğru ki?
Özellikle bu mevsimde Adana kokuyor. Yıllardır böyle. Bu gün bir nedenle Karaisalı Caddesinden, Atatürk Caddesine kadar yürüdüm. Hava sıcak, şehrin o bölgesi terk edilmiş gibi. İnanılmaz bir koku. Her yaz Adana´da bu kokuyu çekiyoruz. Buna bir çare bulunmaz. Kimsenin de umurunda değil.
Adana gelişiyor! Nereden belli geliştiği? Çok katlı binalar oldukça çoğaldı. Bu kentte gelişmişliğin ölçüsü bu; vaktiyle insani boyutlarda ve ölçekte yapılmış binalar yıkılıp yerine, daha çok katlı yeni binalar yapılıyor. Şehrin sözde gelişme alanı olarak öngörülen kuzey kesiminde ise durum daha da acıklı.
Gelişmeye koşut olarak kalabalıklaştık. Kalabalıklaşan kentlerin önemli bir sorunu da ulaşım. Bu kalabalığın bir yerden bir yere gidip gelmesi gerek. Dünya bunu kitlesel ulaşım araçlarıyla çözmüş. Dünyadan örnek vermeye gerek yok; komşu şehirlere baktığınızda bile ulaşım sorununun çözüldüğünü görebiliyorsunuz. Bir tek düzelik sağlanamamış bu kent içi ulaşımda. Kendine iş kurmak isteyen biraz sermaye biriktirince ya bir dolmuş ya da bir otobüs satın alıyor ve girişiyor bu işe. Her halükarda her işte olduğu gibi bir denetleme organı var var olmasına da neyi nasıl denetledikleri yapılan işin kalitesinden belli?
Yıllar, yıllar öncesinde düşünülmüş bir raylı sistem uzun bir zaman sonra, birkaç yıldır rayların üzerinde. Güzel. Oldukça çağdaş bir sistem. Adana´da raylı sistem. Harika! hiç sordunuz mu, bu raylı sistem nereden gelip nereye gidiyor? Gar´a gitmez, şehirlerarası otobüs terminaline gitmez, havaalanına gitmez, üniversiteye gitmez. Peki, nereye gider bu raylı sistem. Bazen köyden gelirken görüyorum insanlar kendiliklerinden oluşturdukları bir sistemle ek dolmuş ya da otobüs seferiyle kullanmaya gayret ediyorlar. Amaa çok manidar bir son durağı var: Ruh Sağlığı Hastanesi?
Zaman zaman medyada rastlarız, ?sessiz şehirlerden? söz edilir. Yani gürültüsüz. Yani korna çalınmayan şehirlerden söz edilir. Geçenlerde yanımdan bir araba geçti oldukça pahalı markalardan biri, egzozundan olağan üstü bir gürültü çıkararak geçti. Belikli yeniden düzenlenmiş bir egzoz takılmış. Üstelik yabancı plakalı. Kırmızı ışıkta durunca camı indirip sordum ?bu egzozlar orijinal mi?? gençten biri, güldü başını hayır dercesine salladı. Avrupa görmüşlerimiz bile gürültüye olan hasretlerini burada gideriyorlar.
Adana çok kültürlü çok dilli bir kent fakat konuşulan onca dil arasına son 30-40 yıl içerisinde yeni bir dil eklendi: Kornaca! Belediye otobüslerinden, şehir içi yolcu taşıyan tüm araçların sürücüleri bu dil´le konuşuyor. Tabi özel araçlar da zorunlu olarak bu dili öğrenmişler. Düğün konvoyunda korna; anladık keyiflisiniz, cenaze konvoyunda da korna! Ya keyiflisiniz ya üzüntülü ama beni rahatsız etmeye hakkınız yok! Kime anlatırsınız?
Aslında, baştaki lafım Güniz Baykam´a; takmış boynumuzun eğriliğine! Yahu sevgili Güniz bu kentte neremiz düzgün?
