Ahmet DUMAN


Eğitim Birliği Yasasını Anımsamanın Tam Zamanı?


Şimdi üstüne bir kasap süngeri çektiler ve zamanın insafına bıraktılar. Unutturacaklar.

Dava bir sürü aşamadan daha geçecek, cezalar çeşitli nedenlerle indirilecek, olasılıkla bu nedenlerden biri de ?iyi hal? olacaktır, birkaç yıl sonra da adam dışarı çıkarılıp kimse duymadan sessizce aramıza salıverilecek?

O üzücü olayı yaşayan çocuklar ise utangaç ve içlerine kapanmış durumda yok sayılacaklar. Aileleriyle görüşmek mümkün olmayacak çünkü çoktan sus paylarını almışlardır. Çocuklara ise tıbbi destek yardım ve benzeri şeylerin ayıp ya da toplum içinde kötü bilinmek gibi nedenlerle reddedildiği söylenecek. Yeni bir olaya kadar, dediğim gibi; unutulacak.

Cumhuriyet, biraz da, bu türden olayların önünü almak için eğitim ve öğretime çok önem vermiş; Tevhidi Tedrisat, yani, Eğitimin Tekleştirilmesi Yasası bu nedenle çıkarılmıştır. Bu yasa ile yok edilmeye çalışılan sistem kapalı bir sistemdi. İçerde ne olup bittiğini kimse bilmiyordu. Denetlenemiyorlardı. Geçmişte bir çok yararlı hizmetleri olmuştu ama sonradan yozlaştırılmıştı.

3 Mart 1924 tarihinde çıkarılan yasanın 1. Maddesi, Türkiye´deki bütün bilim ve eğitim kurumlarının Milli Eğitim bakanlığına bağlandığını, 2. Maddesi, Şeriye ve Evkaf Vekaletine ya da özel vakıflarca yönetilen bütün medrese ve okulların Milli Eğitim Bakanlığına devredildiği hükmünü içeriyordu. Ayrıca bu yasa Türkiye´de din eğitiminin nasıl ve nerelerde yapılacağını da düzenliyordu. Bu yasa´nın tuhaf bir kaderi oldu; Cumhuriyetin en çok karşıtı olan yasalarından biri, belki de birincisiydi. Bu gün parasal kaynaklarına, sağladıkları siyasi ve ekonomik katkılara bakıldığı zaman neden karşı oldukları daha iyi anlaşılıyor.

Benim kuşağım Cumhuriyetin son 50-55 yılını ayan beyan anımsarız. ?Yatılı Okul? önemli bir kurumdu. Neredeyse her meslek okulunun ?Yatılı? sı da vardı. Özellikle kırsal alandan bu okullara binler belki de onbinler gelmiş Cumhuriyetin olanaklarıyla Cumhuriyete bağlı kuşaklar yetişmişti. İlk Okul´dan başlayarak her düzeyde yatılı okul vardı. Türk insanı bilimin ve eğitimin önemini öteden beri bilirdi, ancak, önceki dönemlerde çocuklarını okutmamıştı. Yasanın çıkarıldığı yıllarda okuma yazma bilen oranı iyimser bir sayıyla yüzde 10 ları zor buluyordu. Kadınlarda bu oran tek haneli rakamlarda bile değildi. Kız erkek tüm öğrencilere Cumhuriyet bu olanakları tanımıştı.

İnsan zayıflıklarıyla da insandır. Kimseden mükemmel, kusursuz olması beklenemez. Hepimiz insanız bu nedenle en iyi bildiğimiz konu insandır. Modern toplumda gelişen insan ve toplum ilişkileri insanın dini ve vicdani duygularına emanet edilmiyor. Yasalar bu toplumları yönetip yönlendiriyor. Eğer yasalar toplum yararına çıkarılmış ve toplum yararına uygulanıyorsa her şey yolunda demektir. Fakat ilkönce yasalar ?bir kez delinmekle bir şey olmaz? noktasına getirilirse; kitlesel bir cinsel istismar konusu da ?hepsi hepsi bir kez olmuş ne olmuş ki? noktasına geliyor.

Bu zamana kadar her aşamada ?yatılı? eğitim veren okullarda böyle bir olay duydunuz mu? Eğer duymuşsanız bir Devlet Yetkilisinde ya da görevlisinde böyle bir vurdumduymazlık gördünüz mü?

Çok umutlu değilim,ama dilerim son olur!

YAZARLAR

  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22