Uzun yıllardır ilk kez bir CHP kurultayına bu kadar ilgisiz kaldım. Neredeyse 50 yıldır, üyesi, militanı, seçmeni, yöneticisi olarak her şeye karşın içinde bulunmaya çalıştığım CHP´nin Kurultayı´na bu kadar ilgisiz kalmak biraz içimi burktu; birbirimize yabancılaşmışız. Bir de 1980 sonrası Parti kapatıldığında tuhaf bir yalnızlık duyumsamıştım. Sanki üstümden bir çatıyı çekmişler yağmurda karda ıslanacakmışım gibi gelmişti. Koskoca adamdık çoluk çocuk sahibiydik evimiz barkımız vardı ama nedense sahipsizlik duyumsamıştım. Bilmem o yıllarda partili olan arkadaşlarımdan da bu duyguyu yaşayanlar var mıdır? Vardır, vardır. Onlar beni anlamışlardır. Bu kurultayı da böyle benzeri bir duygu ile TV den bile izlemek gelmedi içimden. Fakat yazılı medyayı da göz ardı edemedim. Şimdilerde, artık, medya deyince majestelerinin medyası akla geliyor. Zorunlu olarak onları okuyup dinlemek gerekiyor. Ama evde kendi kendinize yorum yapmanız serbest.
?Benim oğlum bina okur döner döner yine okur? demiş adam. Bizim genel Başkanlar da öyle: bunlar bina da okumuyorlar; nereden okuyorlarsa garip bir ?yeni? CHP okuyorlar. Bu hal 1980 sonrasında görülür oldu. Her kurultayda bir ?yeni? lafı ortaya atılıyor. Birkaç kurultaydır da Kemal Bey´in ?yenilerini? konuşup tartışıyor CHP´liler. fakat ne hikmetse oy olarak karşılığı yok. Ama geçmişte bir karşılığı vardı. Bunu bizim Genel Başkanlara anlatamazsınız. Anlatamadık da? Kim nereden buluyorsa seçim yenilgisine bir yaldızlı laf buluyor. Genel Başkan o lafa sarılıp geçiyor kameraların karşısına. Tabanda oy verip göğsünü gererek ?Ben CHP´liyim? diyen partililer üzgün ama genel merkez şıngır-mıngır!
Anlaşıldığına göre daha doğrusu kurultayın sonuç bildirgesinden anlaşıldığına göre CHP dördüncü devrime hazır! Ne demekse bu dördüncü devrim? Gerçi bildirgeye o´nu da yazmışlar: Özgürlükçü Demokrasiymiş! Bakın şurayı iyice belleyelim Demokrasi var bir de Özgürlükçü Demokrasi var! İşte bundan sonra CHP Özgürlükçü Demokrat bir parti!
Güler misin ağlar mısın? Yoksa yahu Özgürlükçü olmayan Demokrasi olur mu? Diye sorar mısın? Biz parti içinde çoktandır demokrasiyi unuttuğumuzdan böyle şeyler icat ettiğimizi sanıyoruz. CHP bazıları için zaten alabildiğine özgürlükçü bir parti. Örneğin; ırkçılık, mezhepçilik, şeriatçılık, Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığı konularında son derecede özgürlükçü ve demokrat bir parti. Hatta bu türden özgürlüklere teşvik veriliyor destek sağlanıyor.
Geçen yazılarımdan birinde ?CHP´lilerin en büyük korkularından biri de darbeci olarak suçlanmak? demiştim.O´nun da kolayını buldular: Yeni Anayasa. Kurultay sonuç bildirgesine dedikoduları önlemek için de bir madde koyulmuş: darbe hukukuna ve onu destekleyen tüm kurumlara karşı çıkılmalı denilmiş, yani yeni anayasa istemimiz sürüyor! Zaten, Ahmet Beyle ilk görüşme yapıldı geçenlerde. Koalisyon görüşmelerinin başarılı müzakerecisi Haluk Bey de görüşmedeydi.
Bildirgenin 4.maddesi olağan üstü: siyasi partiler seçim yasasında değişiklik istiyoruz ve lider sultasına son verilerek milletin vekilini milletin seçeceği bir rejim öneriyoruz. Bu maddeyi okuyunca insan şaşırıyor: demek lider sultası diye bir şey varmış!
İsterseniz bildirgenin 6. Maddesini olduğu gibi alalım ve birlikte bakalım:
6) Merkezi yönetim ve yerel yönetimlerin yetki ve sorumluluk paylaşımı, halkın ihtiyaçlarını gözeterek, en üst düzeyde katılım sağlanabilecek şekilde belirlenmelidir. Yerel yönetimler güçlendirilmeli, bu doğrultuda ilk adım olarak Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı üzerindeki şerhler kaldırılmalıdır.
Maddenin içeriği ve üslubu size de yabancı gelmedi, değilmi?
7 kez seçim kaybettikten sonra bu 4. Kurultay zaferi Kemal Bey´e iyi gelmiştir, iyi gelmiştir.
