Ahmet DUMAN


Baykal´ı Anlayabilmek?


Doğal olarak Deniz Baykal´ı anlamak ve anlatmak bize düşmez. Bu iş uzun genel başkanlık döneminde kendisine sonuna kadar bağlı kalmış Baykalcılar´a düşerdi; ancak anladığım kadarıyla bu cesareti ve özgüveni gösterecek taraftarı kalmamış! İş bize düştü sizin anlayacağınız. Biz de anladığımız kadarını anlatmaya çalışacağız.

Önce altını çizmem gereken bir nokta var ki görmezden gelinecek gibi değil; Baykal bundan yıllar önce kendisini çekmesi gereken yere çekmiş gibi göründü. Bu yerin neresi olduğu kendisine yıllar önce söylenmişti? Tartışmaya açık bir yakın geçmiş var, bu kesin.  Biz geçmişi bırakıp en son söylediklerine şöyle bir bakalım;

Birinci olarak kamuoyuna ve partililerine bu gün orta doğuda ne olup bittiği konusunu gayet açıklayıcı biçimde hem süper güçler hem de yerel oyuncular nezdinde anlattı. Şu sözüne dikkatlerin çekilmesi gerek ?sözde herkes Suriye´ye ışid terörüyle mücadele etmeye geldi ama kimsenin ısid´le uğraştığı yok. Herkes ışid üzerinden kendi çıkarına uygun yeni yerler ve konumlar elde etme peşinde. ışid de olduğu yerde yakıp yıkmaya devam ediyor. Gücü gücü yetene?? bu gün geldiğimiz noktada bu sözlere itiraz edecek var mı? Yok.

İkinci olarak tüm dünyanın özellikle Avrupa´nın korkudan titrediği Mülteciler konusunun ancak Suriye sınırları içerisinde çözülebileceğini ve Türkiye´nin son günlerde yaptığı bombalamalarla bazı yeni mağduriyetleri önleyerek yeni göç dalgasının önünü kesmeyi amaçladığını, bölgede özellikle Suriye´nin kuzeyinde etnik temizlik yapıldığını söyledi. ?Türkiye, bu olayların mağdurudur.? Dedi.

Üçüncü olarak ?yurtta Barış Dünyada Barış? sloganımızdan ne zarar gördük. Ülke bu duruma düşürüldü bunun sorumlusu bu günkü hükümettir. Bu durumda yarattığı bu sıkıntılı durumun altında kalsınlar demek yanlıştır. Ülke bu olayların altında kalıyor. Olan ülkeye oluyor. Türkiye´yi bu güne getirenlerden bunun hesabı sorulmalı. Bu olayın müsebbipleri yargılanmalı.? Daha da önemlisi Türkiye ilgili Türkiye´nin geleceği ile ilgili dünyada ciddi endişeler  oluştuğunu söyledi  

Dördüncü olarak, Partisine döndü dedi ki; sen büyük bir uygarlık projesini hayata geçirmiş evrensel değerleri ülkene getirmiş ve bu değerlerin yerleşmesi için gerekirse devlet olanaklarını kullanmış bir partisin. Bu gün bu değerler devlet gücüyle zorbalık ve despotlukla yıkılmaya çalışılıyor sen ne yapıyorsun?

Beşinci olarak bu gün CHP yi yönetenlere, ?bu işi yapamıyorsunuz %25 le de yapacak çok şey var; yeter ki akp ve hdp arasında sarkaç gibi salınmayın. Toparlanın? dedi?

Altıncı olarak,?din, mezhep ve ırkçılık üzerinden siyaset, despotluğu getirir ey CHP tabanı bu siyasete prim vermeyin? dedi.

Şimdi kısaca saymaya çalıştığım bu sözlere ne diyebiliriz. Hangimizin içinden bunlar geçmiyor. Tabanda sadece oy veren partiliye sorun bakalım: kaç kişi pkk, pyd, ypg ve benzeri örgütlere terör örgütü değildir diyor?

Bana kalırsa ne Alevilere atıp tuttu ne Sünnilere övgüde bulundu. Halep´in tarihi ve kültürel dokusunun yok edileceği korkusunu paylaşması o denilen anlamlara gelmiyor.

Anlaşıldığına göre Baykal´ın telefonları açık, kulakları da iyi işitiyor. Partilisini dinliyor. Ayrıca ağzını bozmadan seviyesizleşmeden de muhalefet yapılabileceğini gösterdi.

Bence CHP de bu eski Genel Başkanını iyi dinlemeli. Hiç olmazsa son konuşmasını bir kez daha dinlemeli.

Şimdi burada bana oldukça garip gelen bir paradoksa değinmeden geçemeyeceğim: Bilenler bilir vakti zamanında Baykal Alevi derlerdi, Antalya´nın tahtacılarından? Bazılarımız da yemin billâh değil yahu derdik?

Nereden nereye?

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00