Zeynep Kural-İNCE DOKUNUŞLAR


SİMLİ KARTPOSTALLAR


Siz de naftalin koyarken geçip giden zamanların arasına arada bir havalandırıyorsanız. Kıyıp da atamadığınız ne varsa ters yüz ediyorsanız. Her defasında içini dışına çevirdiklerinizin tozunu alıyorsanız. Yerine koyarken hatırası var dediklerinizi, anlıyorsanız bir kez daha, eksildikçe çoğalıyorsanız. Çünkü; ne önü, sonu belli bir hayatın kavgasının ne de sınırları kötülükle çizilen bir dünyanın kiri kalıyor üzerinde, sığılacak kadar bir toprak, sınırı belli o son yolculuğun diyorsanız. Çokça, simlerle kaplı kartpostallardaki mutluluğu, kardan adamın sevgiyle bakan kömürden gözlerini, kırpık kağıtlara çizilmiş çöpten insanların masum yüreğini, sararmış kitap sayfaları arasında özenle kurutulmuş çiçekteki sevdayı, kumaş mendillere yazılmış dörtlüklerdeki dostluğu anlatıyorsanız. O zamanlardan kalan her şey ışıltılarla yapışmışsa üzerinize. Dökerken ömrünüzdekileri işte sırf bu yüzden hep parlatıyorsanız iyi zamanları, daima rastlarsınız o uzak zannettiğiniz geçmişe.

O zamanlar bankaların ajandalarla, cüzdanlarla, kumbaralarla, şık kalemlerle, takvimlerle gönül aldığı yıllar. Gönderilenlerin içinde en güzelini, üzerinde her mevsimden manzaraların olduğu takvimleri, mis gibi deri kokusunu içimize çektiğimiz ajandaları, içine attığımız elli kuruşlara en kolay açıp da ulaşabileceğimiz kumbaraları kendimize ayırırdık. Takvimden ilk baktığımız o yılın tatilleri olurdu. Bahar manzaralarının altındaki günleri işaretlerdik ispirtolu kalemlerden yaptığımız rengarenk yıldızlarla. Ajandaların içindeki önemli gün ve haftalardan yararlanırdık ödev yaparken. En tatlı hayallerimizi biriktirirdik kumbaralarımızda. En çok bir yıl boyunca heyecanla beklediğimiz sadece Aralık ayında çıkan kartpostallardan almak için açmayı severdik onları. Lapa lapa karlar dökülürdü çam ağaçlarından, geyikler bembeyaz tepelerin arasındaki tahtadan kulübenin bacasından tüten sımsıcak dumanlara doğru koşardı, pırıl pırıl hediye paketleri saçılırdı her yana. Ve her birimizin hala daha ruhlarını ışıldatan simlerle dolu olurdu üstleri. Hep en simlisini, karların en bol dökülenini seçerdik, ki üzerimize yapışsın diye. Gelecek, o simli kartpostallar gibi hayallerle süslü zannederdik.

Kimi çektiğimizi asla söylemediğimiz, bir hafta boyunca iz sürdüğümüz yılbaşı çekilişleri yapardık hem sınıfta hem de evlerimizde. Saman kağıtlı defterlerimizin sayfalarından küçük kağıtlar kesip, adlarımızı yazarken hep en sevdiklerimize denk gelelim diye dilek tutardık. Kalabalık ailelerin neşeleriyle dolu kocaman evlerde siyah beyaz televizyonların karşısına çıkartılırdı en renkli tombalalar. Yedek pul olsun diye portakal kabukları doğranır kurutulurdu sobanın üzerinde. O bir hafta içimiz içimize sığmazdı, hediye paketlerinin hışırtısıyla uyur, renkli fiyonkları açacağımız anların keyfiyle uyanırdık.

Yılın son günü kaldırımın kenarındaki suların kırağı tuttuğu o sabah çantasına dünyayı sığdırmış çocukların mutluluğuyla giderdik okula. ?Dünyanın En Güzel Masalları? kitabı hediye edilmişse o gün, masalların gerçek olabileceğine inanmış bir çocuğun masumiyetiyle eve dönerdik. Akşamın olmasını sabırsızlıkla beklediğimiz kocaman salonlarda kitabın sayfaları arasındaki en prensli, prensesli hayaller arasında dalıp giderdik. Hala daha sakladığımız o yeşil hatıra defterinin ilk sayfasına yazılmış, ?Tatlı bebeğime? cümlesiyle başlayan hayatımız boyunca unutamayacağımız sevgi sözcükleri okşuyorken yüzümüzü, bir geniş aile sofrasının sıcaklığıyla kendimize gelirdik. Yıllara yenilerini eklerken birlikte hep en mutlu hissederdik kendimizi aralarında. Çünkü hep arttırırdık toplananları o masalarda.

Araya giren her yılda eksilse de zamanlar dünyanın kırık dökük yaşadıklarında elimizde kalanlar oluyor bu tatlı anlar. Bazen tıpkı o simler gibi ışıldıyorlar bazen hediye paketleriyle süsleniyorlar. Yıllar geçse de aradan hepsi canlı, parlatılıyorlar. Evrenin tozundan dökülenleri, sevgisiz yürekleri arındırsın diye hep dillerde örnekleri, anlatılıyorlar. Açmalı her yıl sonu gizli bahçelerde gül dalları. Okuyanlar hep iyiliği hatırlamalı. Geriye kalanlar öncekilerden, arananlar bulunanlardan hayırlı olmalı.

Her zaman o simli kartpostallara inanan biri olarak, bu yıl da diyorum ki; fenalığın kol gezdiği bir dünyada iyilikten yana olan tercihlerinizin alı-pulu, sevgiyle açılan kollarınızın kurbanı, mutluluktan yana olan gülüşlerinizin gamzesi, güzelden taraf olan gözlerinizin ışığı, nefeslerinizin her birine sağlık

 

katan canı, hayırdan yana dileklerinizin oldurmak için şansı, barıştan yana çözümlerinizin zeytin dalını taşıyan güvercini, huzurdan yana arayışlarınızın sükuneti, aşktan yana gönüllerinizin yüreğinizdeki yangına su taşıyanı, dürüstlükten yana aklınızın yoldaşı olayım. Her yeni yılda ömrünüze katılacakları çoğaltayım.

 

 

YAZARLAR

  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92