Zeynep Kural-İNCE DOKUNUŞLAR


ALAYIMIZ ALALIYIZ

Ala'yla (Adana Anadolu Lisesi) ilk kez 1975 yılında tanıştım. Dört kuşak boyunca kökten Ayas Kolejliydim ama ilk mezunlarının çoğunun ilkokuldan sınıf arkadaşım olduğu Ala ile yıllar sonra yeniden kızımdan dolayı yolum kesişti.


/resimler/2015-5/22/1000233332744.jpg.
Ayrıcalıklı ve özel bir ölçüte sahip zihinsel ve duygusal zeka başarısı yüksek bir öğrenci profiliyle birlikte olmak her çocuğa olduğu gibi bir Alalı olan benim kızıma da farklı değerler katacaktı. Bu değerler arasında sadece bir Alalı annesi olmakla kalmadım, bir de Okul Aile Birliği üyesi oldum. Öyle bir ruhla kucaklaştım ki yıllar geçse de kendimi hep ait hissettim. Parmağının ucuna geçirdiği iple uçan balonuna sımsıkı yapışmış bir çocuğun sahiplenmesindeki mutluluğu yaşadım. Bu duygularla bir Alalı” olarak yazmak istedim Ala Ruhunu.”

 Elbette onlar gibi birbirlerinin kokularının sindiği sınıflarda, koşa yuvarlana indikleri merdivenlerde, bahçedeki ağaçların altında, yemekhane önündeki kuyruklarda anılarım yok. Ama damağımda hala zamanın onyedi yaşta aktığı o eşsiz yılların tadı var. Ala öyle bir yuva ki, sıcaklığını yaşayan herkes hem mutlu hem gururlu. Üstelik bacası her zaman tüten bir evin huzuru var. Birlik duygusu üzerinden hiç kalkmayan bir çatısı da. Uzakları birleştiren kocaman bir zincirin halkaları gibi nerede olurlarsa olsunlar birbirlerinden hiç kopmayan mezunlarıyla. Her birinin üzerinde bir diğerinin elinin iziyle, dokunuşunun güzelliğiyle. Onların ağzıyla, tıfılıyla”, dinozoruyla.” Uzun yıllardır emek vereniyle, yürekleri ben” değil biz” diye atanıyla.

Dün geleneksel Ala Kebap Günü” için okul bahçesindeydik yine. Bu sene kuruluşunun 40.yılıydı. Yüzlerce mezun farklı şehirlerden, ülkelerden bu havayı yaşamak için geldiler. Eh! madem yılların birliğine, anılarına ortak olan bir Adanalılık ve Alalılık var serde, hep söylemekten çok hoşlandığım sloganlarıyla merhaba demek istedim ben de. 40.Yılında Alayımız Alalıyız.” Serde Adanalılık olunca öyle okul bahçesinde yenen kebapla kalmazdı benim bildiğim Alalılar. Kazancılar gibi bir yer var ki, şehrimizin nam-ı diğer insana acılı mutlulukları” yaşatan nostalji yumağı, akşam orda da ciğerlerine bir kez daha çektikleri duman kebap bahane dostluk şahane” olmalıydı. Yıllar hiç geçmemiş, hiç büyünmemiş, hayat hala o bahçedeki kadar genç. Böyleydi dün Ala.

Alalı olununca göğüslere rozet diye başarı takılır. Bu rozetin altında da hep o Ala ruhu yer alır. Eski mezunlarının gurur hikayelerinin yanına her yıl yenisini ekleyen bir vizyon var bugün hala bu koridorlarda. Bilim, edebiyat, tarih adına önemli ve anlamlı her projenin içine katılmış emeğin o saf, katıksız duyguları coşmuş okulun her köşesinde. Emeğini ve çabasını yakından bildiğim başta Fizik Öğretmeni Sibel Duymaz'ın ve diğer tüm öğretmenlerin önderliğinde Tübitak Bilim Yarışması'nda Bölge Birincilikleri ile başlayıp Türkiye genelindeki yarışmalara katılmaya hak kazanan öyle projeler var ki inanın göğsünüz kabarır sevinçten. Binlerce öğrenci ve projeleri arasından birincilik almakla, bu başarı hikayesinin gururunu yaşamakla kalır mı pırıl pırıl Alalı öğrenci, kalmaz tabii ki. 102 öğrenci ve 84 projeyle öyle bir Bilim Fuarına hazırlanırlarki okulda, üç gün sürer, 2.500 ziyaretçisi olur. Bir de Robotik Proje Atölyesi kurarlar bütün bunların üzerine, öğrenciler burada robot program yazılımları yaparak projeler  üretmeye başlar.  Geniş içerikli kütüphanesindeki kitap kokusu vardır hepsinin üzerinde. Raflara yenileri konan her kitabın satırları arasında dolaşan parmaklarında da hayata bakışları, yaşama bir nakış gibi işleyecekleri felsefeleri şekillenir ve ömür boyu anlatacakları hikayeleri. Ya da 7.si düzenlenen fotoğraf sergisindeki  40 eski ve 40 yeni mezunun 40.yıl için çekmiş oldukları fotoğraflarda dudak kenarlarına yerleşen o tatlı gülüş olur bu başarı ve gurur. Döner dolaşır İyi ki yolum buradan geçmiş” dedirtir size.

Daha anlatılacak ne çok şey vardır bilirim. Hiç bitmez, bitmesin de. Bu yıllardan yolu geçen, o mezuniyet tacıyla onurlandırılmış her yaştaki insan için unutulmazdır lise yaşları. Adımlarımızın izi kaldı farklı okullarda. Ama dilimizde aynı şarkı vardı. Bir bir kıvılcım oldu önce, büyüdü yavaş yavaş, bir volkan oldu sonra. Dolmadı boşluğu da. Ortak olundu her derde, sevince, yüründü ömür boyunca elele. O taa içten gülen gözlerde hep aynı tat kaldı.

YAZARLAR

  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92