Zeynep Kural-İNCE DOKUNUŞLAR


NE TUTKU NE HEVES BİR SEVDADIR ADANA


Ayas Gecesi´nde kulağıma fısıldamıştı henüz kimsenin haberinin olmadığı bu projeyi ama yazıyı gazeteye göndereceğim sabahın bu erken saatlerinde ayrıntılarını konuşunca haftaya daha ayrıntılı yazmak üzere anlaştık sevgili Ali Haydar Bozkurt´la. Şimdilik şu kadarını paylaşayım sizlerle de, 2015 yılında rekor satışa ulaştıkları için Güney Amerika gezisiyle ödüllendirilen 58 Toyota bayisi, bunun için ayrılan 3 milyon TL´lik bütçenin zor durumdaki çocuklar için kullanılmasını istemiş ve bu miktar Mehmetçik Vakfı, Ziçev ve Lösev kurumlarına bağışlanmış. ?Herkes en az bir iyi şey yapsa? diyen benim canım gardaşımı işte ben bu yüzden çok seviyorum her şeyden önce. Hep diyorum ya size Adanalı gönül insanıdır diye, bu toprağımızın bereketinden mi yoksa insanımızın gönlünün bu toprağa kattıklarından mı ya da hepsinden mi ben çözemedim bunu ama bu yazıda kısaca bahsedeceğim her konu daha ilerde ayrıntılarını yazacağım kadar önemli ve bereketli. İşte karnavalın olağanüstü etkileyiciliğinin devam ettiği cumartesi günü de böyle bir gündü. Orhan Kemal´in toprağında gördüğü bereketi kadar değerli, Yaşar Kemal´in çoban yıldızı altındaki rüyası kadar coşkuluydu. Sanat, iş, spor, cemiyet hayatının çok değerli isimlerinin karnaval için Adana´ya geleceklerini ve tüm dünyaya sevgi, dostluk, barış mesajları vereceklerini biliyordum ama hayatımda unutamayacağım güzellikte sohbetler yapacağımı tahmin bile edememiştim doğrusu. Önceden konuştuğumuz üzere bir kitap projesi için buluştuk üstat Işık Öğütçü ile. Hem babası Orhan Kemal´in hem de kendisinin bizler için ne kadar özel ve önemli değerler olduğundan bahsettik. Dilimizde Orhan Kemal´in Adana´sı vardı, gönlümüzde eserleri dünyaya yayılan bir üstada olan sevgimiz ve aklımızda ise ona nasıl sahip çıkacağımız. Söyleşimizi tamamladığımızda, kendisinden bir de şehrimize ?Orhan Kemal Kitapçılar Çarşısı? açılacağının müjdesini alarak, fotoğraf çekimleri için arka bahçeye geçtik. İçlerinde hepimizin çok sevdiği sanatçıların olduğu bir ortamda işimizi bitirdiğimizde, Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Hüseyin Sözlü´nün de aralarında olduğu gruba doğru ilerlerken, değerli Başkanı Adanalılarla samimi ve sıcak sohbet ederken her gördüğümde bunu ne kadar önemli ve anlamlı bulduğumu hissettiğimi düşündüm. Tanıştırılmamla masaya davet edişindeki inceliği arasındaki geçen saniyelerdeki heyecanımı ömrüm oldukça unutamam. Hepsini selamlayarak oturmamla birlikte fark ettim bir deryanın içinde olduğumu. Başımı çevirdiğimde hemen yanımda her sabah ekrandan geçen sıcaklığıyla, tarafsız ama duyarlı haberciliğiyle ve insanlığıyla tüm Adana´nın yüreğinde olan o ışıl ışıl bakan gözlerin sahibi İsmail Küçükkaya ile karşılaştım. Nasıl bir şaşkınlık yerleşmişse yüzüme kocaman güldü önce. Sonra Adana´nın kendisi için ne kadar önemli olduğunu, Yeni Adana Gazetesi´nin pek çok kez haberini yapmış olduğunu söyledi. Onu çok sevdiğimizi belirtirken yüzümdeki  Adana kadar sıcak samimiyetin farkındaydı. Onun yanında Nebil Özgentürk, karşımda ise Turgut Kazan gibi bir hukukçu ile Işık Öğütçü ve Yetkin Dikinciler oturuyordu. Turgut Kazan o inanılmaz güzellikteki sohbetine, ?Sizler bilmezsiniz belki de, Adana´da traktörün arkasına takılan römorka naylon derler? diyerek başladı. ?İşte Abidinpaşa´ya naylonlarla karpuz getiren çok olurdu. Bizler de zamanın küçük çocukları olarak, Abidinpaşa´daki Yeni Adana Gazetesi´nin önünde gazeteyi dağıtmak için bekleşirken bu naylonlardaki karpuzları yere atıp, kırarak yiyen insanları seyrederdik. Gazete doğru düzgün bulunmazdı o zamanlar, İstanbul´dan üç-dört günde bir gazete gelirse bunu, ?Haydi, Tayyare Postası burada? diye bağırarak dağıtırdık? diye devam etti. Böylesi bir anının yer aldığı hayatlar kadar güzeldi o anki hava. Sayın Başkanın da gazetemize ne kadar değer verip, sahip çıktığını biliyordum. Işık hocamın beni cesaretlendirmesiyle ve başkanımızın o Çukurova insanına has samimiyetiyle, ?Olur tabii, Yeni Adana´ya her zaman ayıracak vaktim vardır, burada, şimdi bile konuşabiliriz? cümlesinin hemen ardından, eşsiz bir Adana manzarasında, hayatım boyunca hep çok değerli olarak anacağım söyleşimize başladık. Adana ve ona ait her değerin korunmasının, sahip çıkılmasının hepimiz için önemini, anlamını içeren ifadelerin olduğu konuşmamızın içinde, bu değerlerden biri olan Yeni Adana Gazetesi de vardı elbette. Milli mücadeleye önemli katkısı bulunmuş, 98 yılı geride bırakmış, ilkelerine bağlı kalarak bunca yıl yayın hayatını sürdüren, cumhuriyetin temel değerleri üzerinde kökleşen Yeni Adana Gazetesi için 100. yılında destek sözü verdiğini hatırlatarak, bir cumhuriyet çocuğu olarak kendisinin de bundan gurur duyduğunu belirterek devam etti. Biz Adanalılar, bizlere yaşattığı güzel duygular için sevdiğimiz insanlara ?atana rahmet? deriz. O gün ben de bana bütün bu güzellikleri yaşatan tüm bu özel insanlara teşekkür ederek yanlarından ayrılırken içimden ?atanıza rahmet olsun? diyordum. Karnaval coşkusunu yaşamaya giderken de kalbimde bu şehre ait, çocukken sokaklarında koşarken düştüğümde dizlerimde açılan yaraların izi, tutup kaldıran, hiç tanımadığım teyzenin ?Çok acıdı mı? Dur üfleyeyim de geçsin? deyişindeki şefkati, ilk gençliğimde gözümün bebeğine yerleşen sevgilerin hayali, gelin olup giderken duvağımdaki telleri uçuşturan rüzgarın coşkusu, analık tacı başıma otururken yere, göğe sığamayan hallerimin mutluluğu, toprağına karışıp da bereketinden biteceğim sonsuzluğa kadar alacağım nefeslerin huzuru vardı. Bu yüzden benim için ne tutkuydu ne de heves, bir sevdaydı Adana.

 

Gulistan putun
11.04.2016 11:33:04
Harika bir yazı Zeynep cigim eline yüreğine saglik öyle güzel anlatmissinki herzamanki gibi yine duygulanarak okudum arkadasım cok tesekkurler

YAZARLAR

  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9716,77%-0,05
  • DOLAR

    32,47% -0,17
  • EURO

    34,91% 0,40
  • GRAM ALTIN

    2434,93% 0,50
  • Ç. ALTIN

    3991,84% -0,04