Zeynep Kural-İNCE DOKUNUŞLAR


LİMON KOLONYASI GİBİ


Hayırlarla karşıladığım her günün hürmetine, dualarla andığım, tanıdığım, tanımadığım pek çok yıkık gönlün yaşadığı güzel ülkemde,

Ramazanı uğurlarken en beğendikleri yemekleri hazırlayıp, en kıyamadığım porselenleri çıkartıp, en şık masa örtülerini serdiğim sofra başlarında en sevdiğim insanları toparlıyorum. Çorba kaselerinden tüten dumanda yıllar öncesinden alışılagelmiş ne varsa onu içlerine çeksinler arzu ediyorum. Kendi elimle yaptığım bembeyaz danteli üzerine koyarken tepsinin, çayın her yudumunda sevgiyle demlensinler istiyorum.

Bayrama birkaç gün kala ise bitmeye yakın limon kolonyasını yenisiyle değiştiriyorum. Kahve kavanozu tepeleme dolu ama olsun, gelen giden olur, taze çekilmişinden biraz daha alıyorum. Kapıya gelen çocuklara dağıtacaklarımla, misafirlere ikram edeceğim çikolataları şekerliklere dolduruyorum. Havluların, ucu fistolu olanlarını ilk bayram günü kullanmak üzere ayırıyorum. Olur ya tatlı yemekten içleri ezilir, biraz poğaça yapıp tezgahın üzerine bırakmayı planlıyorum. Acaba meyve suyunu yeni pişirdiğim vişne reçelinden mi hazırlasam diye düşünüyorum.

Belki de kaçmış ipin ucunu neresinden olursa olsun tutmaya, birbirine ulamaya çalışıyorum, bilemiyorum.

Çünkü artık nicedir,

Gençliğine doyamayan, çocukluğunu yaşayamayan insanlar tabutlar içinde taşınıyor. Kalanlar için çok ağırdır ölüm, herkesin yüreği dağlanıyor. Sabah çıkılan evlere paramparça olmadan dönmenin hesabını yapacak korkular yaşanıyor. Issız bir yolda yüz yüze kalınacak tehlikelerin farkında olarak adım atılıyor. Annelerin gözünün yaşı kurumadığından, babasız kalan çocukların boynu büküldüğünden, ağız dolusu gülünemiyor. İnsanların çoğu aynı masaya otursalar bile birbirlerinden çok uzak kalıyor. Öbür yakayı göremediklerinden nefret eder hale geliyor. Zor zamanlarda, hassas konularda bir araya gelemeyen kalpler çoğalıyor. Uykular bölünüyor, hayaller parçalanıyor, renkler soluyor.

Keşke, bildiklerim yanıldıklarım olsaydı diye aklımdan geçen ne varsa boşa koyup doldurmaya çalıştığımı fark ediyorum.

Oysa ne vakit,

Sokaklar can pazarına dönmezse, kirpikler acıdan ıslanmazsa, omuzlar kaygıdan çökmezse, insanlar birbirini sevmeyi, kendinden farklı olanı kabul etmeyi denerse, tahakküm kurmayı bırakırsa, doğru olmaya, doğruyu özendirmeye, iyilikleri paylaşmaya prim verirse, karanlığı iki ucundan ayırıp, ortasından ışık geçirirse, hayatı savunan umutlarını tüketmezse, siyah, beyaz filmler zamanındaki aşkı hisseder, yeniden şiir yazmaya başlarsa, işte o zaman gerçek bir bayram sevinci yaşanacak çok iyi biliyorum.

Ekilen her tohumla yeni fidanların yeşereceği böyle anların da geleceği hayalini kuruyorum. Kim bilir, belki de o zaman ağaçların gölgelerinde yuva yapacak göçmen kuşlar. Ya da şarkıların nakaratları lacivert denizleri anlatacak. Kızlar saçlarına deniz yıldızı takacak. Bir rüzgar esecek, etekler uçuşacak. Sevdiğinin kollarında yaşlanacak oğlanlar. Yakamozların aydınlattığı nehirlerde yıkanmış gibi olacak ruhlar, huzur içinde yaşanacak, bir yastıkta kocanacak, vedalaşarak gözler yumulacak.

Tahayyül edilen o bayramlardan gelen bir limon kolonyası gibi ferahlıklar yayılsın istiyorum her yere. Değirmende çekilen kahve çekirdeklerinin kokusu dolaşsın ortalıkta. Dantel işlemelerin zarafetiyle kaplansın yürekler. Naif nakışlarla süslü şekerliklerde sunulsun hayat. Akidelerin susamları olsun sadece boğazlara takılan. Parlak jelatinlerin içindeki çikolataların tadı kalsın ağızlarda. Küçüklerin gözleri öpülsün yalnızca, büyüklerin elleri. Elli yılımı farklı heyecanlarla geçirdiğim bu topraklarda hep birlik ve beraberlik yaşamaya meyilli gönlümden bu bayram da bunlar geçiyor. Kutlu, mutlu, huzurlu bayramların yaşanabileceği nice yıllara.

 

YAZARLAR

  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22