Zeynep Kural-İNCE DOKUNUŞLAR


KAYIN?BABAM?

Tanımış olmakla çok mutlu olduğum birini anarak babalar gününü kutlamak istedim ben de bu kez. Kayın?babamı.?


İlk kez tanıştığımızda heyecanımdan bakamadığım masmavi gözlerinde değil, avuçlarının arasına alıp sımsıkı kavradığı ellerimde hissetmiştim güven veren sıcaklığını. Daha sonraki yıllarda gözünün içine her baktığımda yanılmadığından emin olan insanların mutluluğunu görmüştüm. İlk kahvesini ikram ettiğimde kenarına akan o titrek damlayı gülen bakışlarla görmezden geldiğinde ise birlikte geçirdiğimiz her zaman diliminde beni rahatlatacağının farkına varmıştım.

Askeri okuldan mezun, uzun yıllar şerefli bir subay olarak yurdun pek çok yerinde hizmet vermiş, Kore Savaşı´na katılmış, ilkelerinden, doğrularından taviz vermemiş, güvenilir, saygın, disiplinli ve çok sevilen kişiliğinin yanında benim de ?babam? olacaktı. Ne gurur verici! Ama henüz bir türlü ?baba? diyemiyor, sadece ?siz? diye hitap edebiliyordum.

Bankada çalıştığım yıllardı. Düğün arefesinde bir gün gelinlik provasına gitmem gerekiyor öğle tatilini fırsat bilerek. Dörtyolağzı´ndaki şubenin kapısında arabayla beni bekler bulduğumda şaşırmıştım. Ama sıcacık su böreğini, ?yemek yemeğe fırsatın olmaz şimdi, iki lokma atıştırıver kızım? diyerek kucağıma koyduğunda ise sevinçten gözlerim dolmuştu. İlk kez o arabada ?baba? dedim. İyi ki de babam olmuş.

 Yeni yuvamı hazırlamaya giderken yolculadığında beni, ?yuvan bereketli, huzurlu olsun? diyerek el sallamıştı ardımdan. Dudağımın kenarında kocaman bir uçuğun yaraya dönüştüğünü ilk o fark etmişti, elinde merhemle yanıma gelerek. Sağlık sorunu yaşadığımda gurbet ellerde, Abant Gölü´ne doğru hava almaya birlikte gitmiştik radyoda o çok sevdiği Türk Sanat Müziği şarkılarını dinleyerek.

Büyük kızımı kucağıma alacağımın sabahında hastane odasında kolumdaki serumun içine katılan ilacı sormuştu hemşireye. Torununu kucağına aldığında ilk kez gözlerinin buğulandığını fark etmiştim. Eve çıktığımızda ise haftalarca beni yalnız bırakmayan gözlerinde kucakladığı o minicik yaşamın mutluluğu vardı. Amerikan Pazarı´ndan bebekler için tırnak bakımı seti alıp, ?Siz şimdi çekinirsiniz tırnaklarını kesmeye bebeğin, ben halledeyim izninizle? dediğinde sırtımdaki dağ gibi güvenin huzuru katılmıştı verdiğim süte. Adını koyacağımız zaman kızımın benimle birlikte isim listesi hazırlamıştı. Kucağında parka çıkarabileceği zamanı iple çektiğini, ilk kez dede-torun birlikte dışarı çıktıklarında anlamıştım.

Yıllar yılları kovalarken biz her nerede ve hangi halde isek yanımızda olduğunu hissetmiştim. Neşeli aile sofralarında bir kadeh de ilave etti mi yemeğinin yanına, geleceğini emanet ettiği geniş ailesinin huzuru yansırdı keyiften kızarmış yanaklarına. Resim gibi yaptığı salatayı hazırlarken mutfakta eminim ki o hep arzu ettiği köklerinin dal budak sardığını görmüş olmanın sevgisini de katardı.

Çok kibardı. Gururluydu da. Hep onu dimdik görmeye alışmıştım. Onu hiç incitmeyen, sevgisini, saygısını, zerafetle öğüten ailesi olarak hasta yatağında dahi gözgöze geldiğimizde birbirimize hiçbir şey belli etmeksizin vedaların en güzelini yaşamıştık. Aslında bu bir veda da değildi bana göre. Çünkü sevdiklerimizin bizlerle yaşadığına ve günü geldiğinde yeniden bir arada olacağımıza inanırım. Ama yine de onu uğurladığımızın kırkıncı gününde küçük kızımı kucağıma aldığımda, kendi gibi sapsarı küçümenimi de görmüş olmasını çok istemiştim.

Böyle işte. Çakı gibi, çok yakışıklı, onurlu bir asker geçti benim hayatımdan. ?Baba? demekle hep övündüğüm. Şerefle, gururla taşıdığı üniformasına ait tören kılıcını saklıyorum bugün hala. Kimbilir hangi gençlik sevdasıyla şarkılar dinlediği o radyosunu da. Ahşaptan yaptığı ilaç kutusu diye kullandığı o minyatür dolabı da.  Kendi elleriyle benim için dizdiği inci kolyesini de. Savaş için gittiği yıllardan kalma o şahane mücevher kutusunun içinde. ?O? kalmış hep benim hayatımda. Kendi babamdan farksız.

Babalarımız ve babalık sevgisini hep içlerinde hisseden, hayatlarımızda en büyük, en derin yeri olan insanlar. Biliyorum ki, ömrünüz oldukça, hayat yükünüze rağmen, sizi en mutlu eden omzunuza astığınız apolet, ?babalık.? Gününüz kutlu olsun.

YAZARLAR

  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22