Zeynep Kural-İNCE DOKUNUŞLAR


HUZUR VE GÜVEN İSTİYORUZ


 Üst üste yaşananlardan sonra, gerekli güvenliğin sağlanamadığını gören herkes, son haftalarda birbiriyle panik dolu duygularını paylaşıyor, insanın doğasında olan, belirsizlikten ürkmek, tehlikenin her an hazırda olduğunu bilip sürekli tetikte olmak halini yaşıyordu. Sosyal medya da doğruluğu kanıtlanmamış korku dolu mesajlarla dolup, taşıyordu. Terörün amacı da buydu zaten. Yönetimsel sorunlardan ve boşluklardan yararlanıp, ele geçirmek istediği düzeni parçalayıp yutarken, huzuru kaçırmak, korkuyu, paniği yerleştirmek. Sanki her şey bu yönde gelişiyordu istemeden.

Durum böyle olunca, son birkaç gündür, Adana sokaklarını, 1991´deki Körfez Savaşı´nda, ?Adana´ya bomba atılacak? şayiasının çıktığı ve şehrin nerdeyse boşaldığı o hafta sonundan bu tarafa ilk kez bu kadar bomboş gördüm. Yaşanmayan bir şehrin sessizliğine bürünmüş gibiydi. O her zaman cıvıl cıvıl insanların dolaştığı caddelerde, yer bulmakta sıkıntı çektiğimiz kafelerde, restoranlarda derin bir ıssızlık hakimdi. Gördüğüm tek tük insanın yüzünde ise bir an önce evine dönme telaşı okunuyordu. Markette alışveriş yapan hanım, telefonla uzaktaki çocuğunun güvenliğini sağlamaya çalışıyordu.

Aklıma Coelho´nun şu cümlesi düştü: ?Düşman, elinde kılıcıyla karşında duran değildir. Arkasına hançeri saklayıp yanında durandır.? Terör de bizler için hançerini hiç gizlemeyen, hep yanımızda bitiveren bir düşman oldu yıllardır. Tüm kentlerde bir hayalet gibi dolaşıp duruyor. Kaybettiğimiz yüzlerce canın yanı sıra en büyük enkazı, kolay giderilemeyeceğini düşündüğüm, insanların ruhlarında açtığı bu korku ve panikle bırakıyor. Böyle zamanlarda da insanlar ne hamaset ne de bilindik laflar değil, sadece kaybetmiş oldukları huzuru ve güveni duymak istiyorlar.

Masum insanların ölümüne neden olan terörün ve şiddetin görünen yüzü böyleyken bir de çarpık bir sistemin bireysel ve toplumsal etkilerinin sebep ve sonuçlarının yaşandığı bir başka yüzü de var artık. Üstelik  bu kadar yakınımızda olmasından dolayı hepimizi etkileyecek ve ?Nereye gidiyoruz?? diye düşündürtecek cinsten. Gündemle bağlantılı olarak, isimleri bende saklı iki arkadaşımın çok yakın zamanlarda yaşadıkları olayları paylaşmanın sırasının geldiğini zannediyorum.

Bunlardan birisi, ailesiyle gittiği Pazar gezmesinden dönerken Karataş yolunda aracının içinde saldırıya uğruyor. Şehre çok yakın noktada, arabaların milim milim ilerlediği, trafiğin en yoğun olduğu saatlerde, kırmızı ışıkta, güpegündüz hem de. Nerden çıktığı belli olmayan, belleri bıçaklı, hiç tanımadıkları üç kişi arabalarını yumruklamaya başlıyor. Kornaya asılıyor oğul ve iyi ki arabadan inmek yerine oradan uzaklaşmayı tercih edecek kadar akıllı. Bu arada arkası, önü, yanı araba dolu, ilerleyemiyor bir türlü. Derken atılan kocaman bir taş arka camı tuzla buz ederek içeri giriyor, çocukların üzerine kapanarak son anda yere eğilen annenin başına çarpıyor, paramparça olan cam, torunlardan birinin kafasını kesiyor. Bunca dehşet dolu anlar yaşanırken, bir Allahın kulu da çıkıp ?Yahu, n´oluyor? Ne haldesiniz?? demiyor, müdahale dahi etmiyor.

Diğeri ise, akşamın alacakaranlığının çöktüğü saatlerde, şehrin göbeğinde, işinden evine dönerken, trafiğe yakalanmamak için bir ara sokağı tercih etmiş, aracının camlarını kapamış, güvende olduğunu düşünüp ışıklarda bekliyorken, yine nerden çıktığı belli olmayan birisinin, arabasının kaportasına asılıp, kendisini istediği yere götürmesini söyleyerek yumruklamasıyla neye uğradığını şaşırıyor. Allahtan bu defa karşıdan gelen bir araç olayı fark ediyor ve anında ışıklarını yakarak kaportaya yapışmış bu kişiyi geriden de olsa ürküterek uzaklaştırıyor.

 Sadece ?huzur ve güven? ister hale geldiğimiz yeni Türkiye´de terör ve şiddet herkesi bu kadar yakından etkiler hale geldi ne yazık ki. Ne bize olmayacak kadar uzak ne de ne zaman geleceğini bilemeyecek kadar yakın. Bütün bu yaşananları ne sıradan sayacak kadar akıldan uzak kalınmalı ne de evlere kapanacak kadar panik olunmalı. Denge, bu duyguların yerleşmesine izin vermeyecek hassasiyetle sağlanmalı.  Aksi durumda hasar ağır olur ve hiç birimiz altından kalkamayız, işte o zaman teröre ve şiddete yeniliriz. Geleceğe dair yapabileceğimiz en önemli şey, bu zor koşullarla baş edebilmeyi, korkunun karşısına çıkabilecek cesaretin yolunu bulabilmeyi öğrenmektir. Kenetlenmekse bu yola atılacak en doğru ilk adım olacaktır.

YAZARLAR

  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92