Zeynep Kural-İNCE DOKUNUŞLAR


GÜÇLÜ KIZLAR GÜÇLÜ YARINLAR


Bazı ülkelerde kız çocuğu olarak dünyaya gelmek, hayata yenik başlamakla eşdeğerdir ne yazık ki!

Çünkü; insanlık tarihinden bu tarafa dünyada en büyük eşitsizliğin, adaletsizliğin yaşandığı durum cinsler arasında söz konusu olmuştur. Erkek egemen davranışların hakim olduğu toplumlarda kadın, en büyük sömürü kaynağı haline gelmiştir.

Oysa ki; erkeğin ve kadının doğasında var olanlar birleşebilmiş ve tek yürekte atabilmiş olsaydı, bugün her iki cins de birbirleriyle eşit haklara sahip olup, dünyada sadece insan haklarından söz ediyor olacaklardı.

Günümüzde özellikle eğitim düzeyi düşük ve gelişmekte olan ülkelerde bugün hala, hatta daha da fazla kadının, kadın cinayetlerinden, kadına şiddetten, istismardan, çocuk yaşta evlilikten dolayı hayatları kararmaktayken, yaşam ve eğitim hakları ellerinden alınmaktayken,

Özellikle ayrımcılıktan, eşitsizlikten kaynaklanan bu şiddetin son bulabilmesi için öncelikle kız çocuklarına sahip çıkmak, eğitim haklarını ellerine teslim etmek, onlara hakları konusunda erkek çocuklarıyla eşit muamele etmek, cinsler arasında ayrımın olmadığını önce ailede sonra okulda vermek önem kazanmaktadır.

Dolayısıyla, toplumların ve ülkelerin hem bugününde hem de geleceğinde şiddetin olmadığı, barışın tesis edildiği, yaşamanın ve yaşatmanın esas alındığı zamanlar hedef alınıyorsa bunun yolunun eğitimini tamamlamış, bilinçli ve aydın kız çocuklarından geçtiği gerçeği her zaman anlamını korumaktadır.

İşte bu amaçla; Türkiye, Peru ve Kanada´nın girişimleriyle Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği 2012 yılından bu tarafa dünya genelinde kız çocuklarına yönelik ayrımcılığı önlemeyi, onların insan haklarından tam ve etkili yararlanmasını sağlamayı hedefleyerek çalışmalara başlıyor. Bu konuya dikkat çekmek için de 11-Ekim´i Dünya Kız Çocukları Günü olarak kabul ediyor. Güçlü yarınlar için kız çocuklarının güçlenmesi amaçlanıyor ve bu, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri arasına konuyor.

Ve yapılan araştırmalara göre; bugün dünyada 500 milyon okuma-yazma bilmeyen kadın, 200 milyon reşit olmadan evlendirilmiş çocuk olduğu, gelişmekte olan ülkelerde yaşayan 600 milyon kız çocuğunun büyük bir bölümünün ayrımcılığa ve şiddete maruz kaldığı, 18 yaşına gelmeden evlendirilen kız çocuklarının oranının nerdeyse %40 olduğu, 15-24 yaş arasında 116 milyon kız çocuğunun ilkokulu asla bitiremediği, dünya üzerinde 66 milyon kız çocuğunun okula gidemediği, hiç harekete geçilmezse 2020 yılına kadar 142 milyon daha çocuğun babaları yaşında erkeklerle evlendirileceği tespit edilerek durumun vahameti uluslararası kamuoyuyla paylaşılıyor ve bir seferberlik başlatılıyor.

Ayrıca, Dünya Bankası´nın da 100 ülkeyi kapsayan araştırmasıyla bir gerçeğin altını çizdiği, buna göre de; ortaöğretime devam eden kız çocuklarının oranının sadece %1 arttırmanın bile fark yarattığı ve bu %1´lik oranın o ülkede kişi başına düşen milli gelir oranını %0,3 yukarı çektiği söyleniyor.

Bütün bu olumsuzlukların arasında ise kız çocuklarının eğitim hakkı için mücadele verirken başından vurulan ve Nobel Barış Ödülünü kazanan Malala´nın öyküsüyle, ?Bir kitap, bir kalem ve bir öğretmen dünyayı değiştirebilir? sözü ve evlenmeyi kabul etmediği erkek tarafından asit saldırısına maruz kalan Monica Singh´in öyküsüyle, ?Eğitim beni kurtaran şeydi. Artık bir kurban değilim? sözü bir umut olarak yükseliyor.

Ne dersiniz? Artık her birimizin, gücümüz yettiğince bu seferberliğe katılmamızın, güçlü kızlar, güçlü yarınlar dememizin çoktan zamanı geldi de geçmedi mi?

YAZARLAR

  • Salı 31.1 ° / 13.6 ° Güneşli
  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,59% 0,30
  • EURO

    34,72% 0,23
  • GRAM ALTIN

    2498,87% -0,01
  • Ç. ALTIN

    4173,19% 0,00