Zeynep Kural-İNCE DOKUNUŞLAR


SESİMİZİ DUYAN VAR MI!


Gündem çok ağır, ülke çok yorgun ama yıllar evvel hiç unutamayacağımız bir günün sabahından; 17-Ağustos´tan acı anılar gelince gözümün önüne, üstelik henüz 27-Haziran´ı unutamamışken Adana, yakın zamanda bir tehlike daha atlatınca, deprem konusuna değinmek istedim bu hafta.

Hepimizin bir şekilde canı yanana kadar belki de bu konuda pek çok şeyden habersizdik.

Yeni bitmiş bir apartmanın 11. katında asansöre binmek üzere sokak kapısının önündeyken başlayan ve çok kuvvetli bir sarsıntıyla koca apartmanı bir kibrit kutusu gibi sallayan şeyin deprem olduğunu anladığımda ?eyvah!? diyerek, bedenimin arasına aldığım çocuğumla birlikte kalakalmış, olduğum yerden kıpırdayamamıştım bile. Saniyeler sonra sarsıntılar kesildiğinde kapının girişinde asılı feneri alarak merdivenlerden aşağıya inmeye başladığımızda diğer dairelerden fırlayan komşularımın yüzünü, can havliyle karnını tutan merdivenlerdeki hamile kadını asla unutamam. Ceyhan´dan acı haber geldiğinde ise yan yana iki apartmandan birinin sapasağlam duruyorken, hemen yanındakinin yerle bir olduğunu da. Depremin değil, malzemeden çalınan binaların öldürdüğünü en acı haliyle fark etmiştik hepimiz. O zamana kadar hiç yaşamamış olduğumuz bir deprem gerçeğini  ve ne yazık ki ardında yatan sebeplerini fark ettiğimizde günlerce evlerimize girememiştik.

Ya ardından, on bini aşkın insanımızın canından olduğu bir o kadarının da yaralı kurtulduğu, pek çoğumuzun yakının da etkilendiği Marmara depremini unutmak mümkün mü? Kocaman blokların altında can savaşı veren ?sesimi duyan var mı?? feryatlarını! On üçlerinde idrarını içerek hayatta kalmayı başaran oğlunu umutsuzca bekleyen babanın ona kavuştuğu anda gözlerindeki ifade hala hafızalarımızda değil mi? Ya da doldurma suretiyle genişletilen caddelerin komple denizin dibindeki halinin görüntüleri? Veya enkaz altında kurtarılmayı beklerken evladının nefesinin kesildiğine şahit olan o anneyi hangimiz unutabiliriz? Eminim hiç birimizde silinmeyecek daha nice travmalar kaldı geriye, bir de yok olan binlerce can.

Peki o günden bu tarafa ne yapıldı?

 Yedi büyük depremle yüz binden fazla insanımızı kaybetmişiz. Bir milat olması gereken bu afetlerden sonra yönetimler hangi önlemleri, tedbirleri aldılar, ya da aldılar mı? Gereken ders alındı mı, hazırlanıldı mı, yasal düzenlemeler uygulandı mı? Kentsel dönüşüm projeleri gerçekten yerini buldu mu? Zorunlu hale gelen zemin etütleri, yapı denetimleri  anlamına uygun yapıldı mı? Bizler deprem anında, öncesinde ve sonrasında ne yapmamız ya da yapmamamız gerektiğini öğrendik mi? Gerekli tedbirleri alıp, almayanları uyardık mı?

 Aslında hepimizce cevabı malum bu soruların ama biraz araştırma yapınca uzman görüşlerden şu sonuçlar çıktı ortaya:

 Öncelikle çalışmalar risk azaltmaktan çok afete müdahale yönünde öne çıkmış. Yapı denetim sistemi ilk yıllarda çok az şehirde uygulanmış, sonra genele yayılmış ama denetimlerde sorun varmış. Çok az sayıda örnek dışında kentsel dönüşüm depremi bir araç olarak kullanıp yeni rantların yaratıldığı daha çok bina yenileme haline dönüşmüş ve bu uygulama gelir düzeyi yüksek yerlerde devam ederken rantın sınırlı olduğu yerlerde aksamış. İnsanların afetlerle ilgili bilgilendirilip, bilinçlendirilmesi çalışmaları süreklilik göstermemiş. Halkın büyük çoğunluğu olası bir depreme karşı hazırlığı olmadığını ve oturduğu binanın sağlamlığının kontrolünü yaptırmadığını söylemiş.

Ne acı değil mi?

Bakın, bizler öyle bir ülkede yaşıyoruz ki;  İhsan Ketin, 1938 yılında doktora tezini yurtdışında tamamlayan o zamanlar ülkemizin tek jeologuymuş. Ülkeye döndüğünün ertesi yılı yaşanan Erzincan depreminin ardından ?Kuzey Anadolu Fay Hattının? varlığını dünyaya kanıtlamış ve yurtdışındaki üniversitelerden madalya almış. Ama en büyük mücadeleyi Anadolu bloğunun batıya doğru hareket ettiğini anlatmakta ve yetkilileri Adapazarı´nın kurulacağı yer konusunda ikna etmekle vermiş. Ama ne yazık ki kimseyi ikna edememiş. 

Çok şey istemiyoruz. Şansa bırakılmayacak, ihmale gelmeyecek hayatlarımız olsun istiyoruz sadece. ?Sesimizi duyan var mı!?

 

 

 

 

YAZARLAR

  • Salı 31.1 ° / 13.6 ° Güneşli
  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • BIST 100

    9645,02%-0,50
  • DOLAR

    32,56% 0,14
  • EURO

    34,81% 0,49
  • GRAM ALTIN

    2417,74% -0,61
  • Ç. ALTIN

    4073,33% 0,00