Zeynep Kural-İNCE DOKUNUŞLAR


O KÖY BİZİM KÖYÜMÜZDÜR


Onlarla aynı yaştayken,

Bir yaz akşamüstü elektrik bağlanan köyün okulunun önünde, sevinç çığlıklarına katıldığım, köyün tozlu yollarını bir uçtan diğer uca birlikte koşuşturduğum Emine, Hüsne,

Bir başka köyde, 1. ve 5. sınıf dahil aradaki tüm çocukların aynı sınıfta eğitim aldığı ilkokulda öğrenci olan oyun arkadaşlarım,

Üniversitede okuyorken, matematik çalıştırıp da parasız yatılı okul sınavına hazırlanmasına yardımcı olduğum on ikisindeki kız,

Sivas´a gelin gittiğimde, her nefes alıp verdiklerinde burunları akan, soğuk vurmuş kıpkırmızı yüzlerine rağmen karda kaymaktan vazgeçiremediklerim,

Ya da Kilimli´deki, sütçü kadının İngilizceye merak saran oğlu,

Veya Çan´daki, en büyük hayalinin öğretmenlik olduğunu söyleyen kıvırcık saçlı küçümen,

Gibi,  Anadolu´nun pek çok yoksul çocuğu oldu hayatımda.

Her biri, diğerinin önceki yıldan kalma kitaplarından faydalanan, bir harf öğretene hürmette kusur etmeyen, köylerindeki tek aydınlanma aracı olarak gördükleri öğretmenlerini kendilerine rehber edinen, bir sininin etrafında oturup, yufka ekmeğe katık ettikleri çökelekle büyüyen, yüzmeyi derede, şarkı söylemeyi çapada, halay çekmeyi düğünde öğrenen onlar, makus talihlerini yenmek için hep çok çabaladılar.

Zor dönemlerin ya yitirilenleri oldular, ya da kazanılanları.

Yoksulluğun, yoksunluğun çaresizliğini yaşayan pek çok çocuğun olduğu ülkemizde, sayıları milyonları bulan diğer yaşıtlarından farksız.

Eğitim hakkından mahrum kalanları, küçük yaşta çalışmak zorunda olanları ve evlendirilenleri, şiddete ve istismara uğrayanları ayrıca derinimizde bir yerlerde canımızı yakıyorken, hemen yanı başımızdaki Aladağ´da yaşanan faciayla hepimizin yüreklerini bir kez daha yangın yerine döndüren, geriye acısı hiç geçmeyecek izler bırakan bu çocukların,

Tek amaçları vardı. Evlerinden, köylerinden, ana kucağından, baba şefkatinden uzakta da olsa kendilerine bir kurtuluş olarak gördükleri eğitim meşalesinin ışığına sığınmak. Bir gün ulaşmayı hayal ettikleri geleceklerine bir adım daha yaklaşmak.

 Ama kendilerini bekleyen karanlığın içindeki mühürlü kapılarda kaldılar. Kor ateşlere döndüler. Korunamayan, sahip çıkılamayan kısacık yaşamlarıyla arkalarında onlar için yanan kalpler bıraktılar.

Oysa, bu acıları yaşamak zorunda değiliz hiçbirimiz. Medeni ve gelişmişlik seviyesini yakalamış toplumların, köklü devlet anlayışının yaşadığı ülkelerin bilinç düzeyini ve standardını yakalayabiliriz.

Şimdi tam zamanıdır geride kalanların yanında olmanın.

Böyle düşünenlerden biri de, hepimizin yakından bildiği üzere, her çocuğun elinden tutan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Çukurova Şubesi ve değerli Başkanı Sibel Özgümüş oldu. ?Devlet, herkes için, yeterli sayıda, yeterli donanıma sahip, kolay ve güvenle ulaşılabilir ve yaşanabilir eğitim ortamlarını yaratmak zorundadır. Özellikle zorunlu eğitim çağındaki yoksun, yoksul aile çocuklarının eğitiminden devlet sorumludur. Biz, laik, bilimsel ve kamusal eğitimden yana olanlar, 6-Aralık-2016 Salı günü, saat 14:00´de devlet, görevlerini anımsasın diye, bu ateş ülkemizi sarmasın diye Aladağ´da acılı ailelerin yanlarında olacağız? diyerek,  11´i çocuk, 12 kişinin yanarak can verdiği Aladağ´a gidiyorlar.

Gitmesek de, gelmesek de, yatmasak da, kalkmasak da, duymasak da, tınmasak da değil, artık tam vaktidir, Anadolu´nun her karış toprağı için ?O köy bizim köyümüzdür? demenin.

YAZARLAR

  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22