Zeynep Kural-İNCE DOKUNUŞLAR


MÜMKÜN


 Geçtiğimiz günlerde (24-Haziran) ölüm yıldönümüydü İsmail Hakkı Tonguç´un. Onlar, bizzat yöneten dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel, büyük çaba göstererek, kurucuları arasında olanlar, gönül gözüyle görerek, destekleyenler, hepsi, gökyüzündeki her bir yıldızı kendilerinin saymışlar ve samanyolundan düşlere erişmek istemişler.

 İlhamı vatan sevgisinden, millet aşkından almışlar. Çalışarak, mücadele ederek, binlerce gence bir milli kalkınmanın idealini anlatmışlar, hissettirmişler, yaşatmışlar ve bu prensiplerle sonuçlarını ortaya koyarak ispat etmişler. Topraktaki değerli madenleri işler gibi Anadolu´daki her bir deryayı cevher haline getirmişler. Elektriğin, yolun olmadığı köylerden, kerpiç damlı evlerden çıkan mızıka, keman, mandolin, bağlama, akordeon çalmayı öğrenip, orkestra kuran, tarih, coğrafya, ziraat derslerini dönemin profesörlerinden alan, Shakespeare okuyup, piyes sergileyen, kendileri ekip, biçip, yetiştiren, birisi voleybol topuyla diğeri zeybek oynayan yüzlerce yıldız da düş değil, gerçeğin ta kendisiymiş o zamanlar.

Günümüzde ise eğitimin insan hayatındaki öneminden yola çıkarak toplumsal bilinçte eğitimli insanın rolü, geleceğe açılan bir kapıdan aydınlığı görmek gibi bir hal aldı. Eğitime erişmenin bir hak olarak kabul edildiği dünyada, bu anlamda o kapının açıldığı yönü iyi analiz etmenin gerekliliği de kaçınılmaz oldu.

O halde gelin Eğitim-Sen tarafından yayınlanan, 2015-2016 Eğitim-Öğretim Yılı Değerlendirme Raporu´ndaki bazı istatistiklere ana başlıklarla birlikte göz atalım.

Bu rapora göre, 2013-2014 yılında %99.6 olan kız çocuklarının okullaşma oranı geçtiğimiz yıl %96.5´e, bu yıl ise %95.2´ye gerilemiş. Bundan da anlaşılıyor ki örgün eğitimdeki kız çocuklarının sayısında düşüş yaşanmış. Ayrıca 2015 yılında 18-24 yaş arası yaklaşık 3,2 milyon genç ekonomik yetersizlikler nedeniyle okulunu bırakmak durumunda kalmış. Kız öğrencilerde %37.6, erkek öğrencilerde %35 olan eğitimi bırakma oranıyla Türkiye açık ara Avrupa birincisi olmuş. Bu da bir şekilde sebep-sonuç ilişkisine dayanarak çocuk işçiliğinin artışına yol açmış. Yarısı tarım sektöründe olmak üzere aile geçimine katkı sağlamak için çalıştırılan bir milyona yakın çocuk işçi varmış. Çalışan kız çocuklarının 6-14 yaş arasında %75´i tarımda çalıştırılmaktaymış. Ücretsiz ev işlerinde çalışarak ailesini destekleyen çocukların sayısı da 7,5 milyon civarındaymış.

Karabasanlarla dolu rüya görmektense yıldızlarla dolu bir gökyüzü yaşamak isteyen, yüreğiyle bakıp gerçeği görenler şu anda da var tabii ki. Onlardan birisi hakkında benim de yeni bilgim oldu. Amacı mümkün olduğu kadar çok çocuğa karşılıksız müzik eğitimi imkanı sağlamak olan bu oluşum Mehmet Selim Baki tarafından Edirnekapı´da 2005 yılında alt gelir grubunda olan 7-14 yaş arasındaki çocuklara müzik eğitimi vermek üzere bir ilköğretim okulunda başlayan proje olarak can bulmuş önceleri, sonra 2011 yılında Barış İçin Müzik Vakfı´na dönüşmüş. Sabancı Vakfı´nın Fark Yaratan´ı olduğu 2010´da 250 öğrenci temel müzik dersi alıyorken bugün 700 öğrenci düzenli müzik eğitimi alıyormuş, ulaşılan toplam öğrenci sayısı ise 3 binmiş. Bu çocuklarla üç farklı düzeyde senfoni orkestrası oluşturmuşlar. Sanat yönetmenliğini Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası Şefi Sacha Goetzel üstlenmiş. Yolları Salzburg Festivali´ne kadar uzanmış. En güzeli de vakıfta uzun yıllar eğitim alan çocukların bir kısmı daha sonra yeni gelenlerin eğitmenliğine de katkı sağlıyorlarmış.

Yaşanılan ülkenin gerçeklerini görmek buna karşın hayallerini umuda taşıyacak güçte olmak ve en mühimi aslolanın güzel bir yürekte olduğunu kabul etmek. Geceleri gökyüzüne bakıldığında adı bilinmeyen her yıldızı kendinin saymak. Sır burda. İşte belki o zaman özlediğimiz aydınlıklar kapıların açıldığı yerde bizi bekliyor olacak.

YAZARLAR

  • Perşembe 24.1 ° / 11.6 ° Güneşli
  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • BIST 100

    8806,72%-0,01
  • DOLAR

    32,25% 0,26
  • EURO

    35,08% 0,67
  • GRAM ALTIN

    2270,84% 0,79
  • Ç. ALTIN

    3854,72% 0,51