PKK, 8 Temmuz sabahı saat 03.00´da, Hakkâri Şemdinli kısalında bulunan 7 (Derecik, Habeşti, Umurlu, Kamışlı, Gedik Tepe, Yeşilova, Mamreşa) ve Yüksekova kırsalında bulunan 2 (Dağlıca´ya bağlı Gevanakurki ve 2522 rakımlı Oramar Tepe) üs bölgesine eş zamanlı olarak uçaksavar, havan, makineli tüfek ve keskin nişancılarla baskın yapma girişiminde bulundu. Oralarda ailelerinden uzakta bayram sürecinde görevine devam eden TSK personeli, verdiği tepkiyle, PKK´nın amacına ulaşmasını engelledi ve şehit vermeksizin, 17 civarında teröristi etkisiz hale getirerek, teröristlerin bırakarak kaçtığı silah ve malzemeyi ele geçirdi. Etkisiz hale getirilen terörist sayısının, artacağı değerlendiriliyor. Çünkü PKK´nın, her zaman olduğu gibi götürebildiği ölülerini yanına aldığı veya kayaların aralarına gizlediği, derin vadilere attığı biliniyor.
Sıradan bir haber gibi algılanan bu olay, aslında PKK´nın, meskûn mahallerde başaramayıp geri çekilmesinin ardından, kırsalda, yeniden inisiyatifi ele geçirme maksadıyla yaptığı, önemli bir eylemdi. PKK amacına ulaşabilseydi, çok büyük infial yaratarak, ?ben buradayım ve hala güçlüyüm diyecek?, moral kazanacak ve teröristleriyle, yandaşlarını, yeni eylemlere yönelik motive edecekti. PKK, bu eş zamanlı eylemlerinde başarılı olamadı.
Bu gelişmenin ardından gelen diğer bir haber de doğruysa, önümüzdeki süreçte, terörle mücadelede önemli gelişmelerin olabileceği sinyalini veriyor.
PKK´nın önemli isimlerinden Bahoz Erdal kod adlı Feyman Hüseyin´in, 9 Temmuz akşamı, Suriye´de, Himo-Kamışlı arasındaki 4 kilometrelik yolda araçla intikal halindeyken, bir bombalı araç saldırısıyla öldürüldüğü haberi, teyide muhtaç olsa da medyada yer aldı.
Eylemi Ahrar-u Şam örgütünün yapması, bölgesel jeopolitikte yeni gelişmelerin habercisi de olabilir.
Ahrar-u Şam, bölgedeki en önemli muhalif gruplardan biri ve seksenin üzerinde birliği ile Suriye´nin birçok bölgesinde mücadelesine devam ediyor. Bir dönem, Türkiye tarafından destek verildiği iddia edilen örgütün, PKK ile karşı karşıya gelmesi, aynı zamanda YPG/PYD yapılanmasını da karşısına alması demek. Bu yönüyle bakıldığında, önümüzdeki süreçte, sınırlarımızın hemen ötesindeki gelişmelerin, lehimizde giderek sertleşeceğini ve bizi daha çok ilgilendireceğini söyleyebiliriz.
Bahoz Erdal, Öcalan sonrası PKK yapılanmasının, üç önemli isminden biri. Bahoz Erdal, Murat Karayılan ve Cemil Bayık, Öcalan sonrası en etkin isimler olarak, PKK yönetim kademesinde yerini aldı ve Bahoz, özellikle silahlı yapılanmanın önemiyle, IŞİD işgali sonrası Musul ve Şengal gelişmelerinde yaptıklarıyla, PKK´nın, güç odakları önünde konumunun değişmesi yönünde önemli katkılar sağladı. Rojava´da yine o vardı. Küreselleşen terörle birlikte, Türkiye´de bir anda patlamaya başlayan PKK bombaları da onun eseri.
KCK yapılanmasının askeri gücü konumundaki PKK´nın şahinlerinden ve en önemli isimlerinden, askeri kanadın tartışmasız lideri konumundaki Bahoz´un devre dışında kalmasıyla, Türkiye, önemli bir hamle yapma imkânını yakalamış olabilir.
Bu son iki gelişme, aynı zamanda hem TSK´nın hem de istihbarat birimlerinin mücadeleden kopmadan, görevlerinin başında olduğunu gösteriyor. Ancak, bu gelişmeler, ülke içinde yaşananlarla, istihbaratın yeterli olmadığı gerçeğini değiştirmiyor.
