Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


REFERANDUMA GİDERKEN


Türkiye, yenilenen Anayasa maddelerinin Meclisten geçmesinin ardından, referanduma doğru ilerliyor.  MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli´nin fiili durum tartışması yaratarak başlattığı süreç, Türkiye´yi, dikkat edilmediği takdirde çok önemli sonuçlara yol açabilecek bir değişime sürüklüyor. İsmi ister rejim, ister sistem değişikliği olarak konulsun, ülkenin, Cumhurbaşkanının kesin otoritesi altına girmekte olduğu gerçeği değişmiyor.

Anayasanın değişiminin kabulüyle yaşanabileceklerin tek adam kontrolündeki etkisi önemli boyutlardayken, gelişmelerin doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden değerlendirilerek algılara sunulması, kitleleri, daha önceki seçim süreçlerinde olduğu gibi aynı istikamete, haklılığını bir türlü anlatamayan ancak davranışlarıyla, kavgacı kişiliyle, Dünya lideri görünümü veren duruşuyla yaratılan algıyla, Cumhurbaşkanının haklılığı istikametine sürüklüyor. Yani muhalefet, daha başından önemli bir eksikle sahaya çıkıyor.

Referanduma doğru hızla ilerleyen bir süreç varken, muhalefette yalnız kalan Halk Partisinin, ne derece etkin bir kampanya yürütebileceği merak konusu. Çünkü muhalefetin diğer kollarını oluşturan iki partiden biri olan MHP, Genel Başkanının istikametinde davranışlarına yön verdiğinden, doğrudan Hükümetteki AKP´nin görüşü desteklenmiş oluyor. Muhalefetin diğer bir kolunu oluşturan HDP ise şimdiye kadar yaptıklarıyla terörle suçlandığından, milletvekillerinin bir kısmı ve eş genel başkanları halen tutuklu olduğundan, halkın tüm kesimlerinin gözünde, terörle eş değer görülüyor.

Üstelik henüz süreç başlamamış olmasına rağmen, iktidar partisi yöneticilerinin ve milletvekillerinin, referandumu istemeyenlerin esasen ülkenin bekasını tehdit eden faaliyetleri yürüten terör örgütlerinin amacına hizmet ettiği söylemleriyle algılara hitap etmesi, 15 Temmuz sonrasında yaşanan gelişmelerle birlikte, hedeflenen kitle üzerinde müthiş etkili bir propaganda faaliyeti.

Tüm bu gelişmeler yaşanırken görmeyi arzu ettiğimiz; yeni Anayasanın ne olduğu, hangi maddelerin değiştiği ve bu değişimin ülke üzerindeki etkisinin nasıl olacağı; yenilenen maddelerle ülkenin ve vatandaşların varsa kazanımları veya kayıplarının neler olacağının anlatımının, hem iktidar partisi hem de muhalefet tarafından yapılması ve halkın mümkün olduğunca bilinçlendirilmesi.

Sürecin başından bu yana yapılan talihsiz açıklamalarla, halkın önemli bir kesiminin aklı karışmış ve şüphelerle yaşamaya başlamışken, bir kesim ise halen meydanlarda Cumhurbaşkanı ve Başbakanın her söylemine evet diyerek bağırmayı, yetiştiği biat kültürünün yoğun etkisiyle, görev olarak kabul ediyor. Üstelik hiç düşünmeden, ne için onay verdiğini bilmeden ve istenen tam da bu.

1950 sonrası başlatılan ve 1980 sonrası yoğunlaşan milli eğitimin istikrarsızlaştırılması ve yeni neslin bilimsellikten, düşünmekten uzaklaştırılması süreci, günümüzde yaşanan gelişmelerde toplumun gösterdiği tepkilerle, başarıya ulaşıldığını kanıtlıyor. Artık düşünmeden, sorgulamadan otoriteye biat eden bir toplum yapısı görünümündeyiz.  Bu yapı da doğrudan bu kültürle yetişen kemikleşmiş tabanının çoğunluğuyla ve çoğunlukçu düşünceyle 15 yıldır ülkeyi tek otorite olarak yöneten, AKP Hükümetinin işine yarıyor.

Referandumda çıkacak sonucun, evet mi yoksa hayır mı olacağı aslında tahmin edilebiliyor ama muhalefetin kullanabileceği önemli bir koz var. Referandum, herhangi bir partiye oy verme işlemi olmayıp, sunulan maddelerin kabulü yönünde oy kullanılacağından, mevcut tüm siyasi partiler ile bilinçli Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK) organizasyonu ile ülkenin geleceğine, rejim/sisteme yönelik, Cumhuriyet tarihinin en büyük girişimi olan bu referandumdan, muhalefetin istediği yönde sonuç çıkarmak mümkün. MHP´nin iç muhalifleri dâhil, Mecliste sandalyesi bulunan bulunmayan tüm siyasi partilerin aynı yönde kampanyalar düzenlemesi ve etkin STK´ların da aynı yönde çalışmasıyla, son seçimden %49 olarak çıkan ve ülkücülerin bir kısmı ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu tabanından da oy kapan AKP´nin seçmen oylarına karşı, geride kalan diğer tüm oyların kazanılması ve seçime etkin katılımın sağlanmasıyla her şey farklı gelişebilir. Bu süreçte, Hükümet yetkililerinin terörle ilgili söylemlerine karşı tedbir alınması da büyük önem arz ediyor.

Ancak devam eden süreçte görmeyi arzu ettiğimiz, yapılan kampanyaların kavgadan, suçlamalardan, ithamlardan uzak, tamamen halkı bilinçlendirmeye yönelik olması.                                                         

YAZARLAR

  • Salı 31.1 ° / 13.6 ° Güneşli
  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • BIST 100

    9645,02%-0,50
  • DOLAR

    32,56% 0,14
  • EURO

    34,81% 0,49
  • GRAM ALTIN

    2417,74% -0,61
  • Ç. ALTIN

    4073,33% 0,00