Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


HATAY ÜZERİNDEN HALEP GELİŞMELERİ


Halep´te yaşanan gelişmelerin ardından İdlip istikametinde çekilen muhalif güçlerin, burada yeniden teşkilatlanması ve mücadeleye devam kararıyla, bölgeyi tamamen Suriye´nin BM nezdinde halen meşru görülen Esad rejimine bırakarak, burada kalıcılığını garantileyip, Doğu Akdeniz´de bir yer edinerek, buradaki enerji akışında söz sahibi olmak isteyen Rusya´nın da desteğiyle, Esad rejimine bağlı kuvvetlerin, kuvvetle muhtemel ileriye harekâtla İdlip´te de üstünlüğü ele geçireceği ve buradaki muhaliflerin tek kaçış noktasının, Türkiye istikametinde Hatay olacağı çok net okunabilir.

ABD´nin, Rusya ile karşı karşıya gelmektense, planladığı enerji koridorunun doğrusallığını bozmaksızın, batı istikametinde Hatay´ı hedefleyeceğinin öngörülmesi gerektiğini daha önce söylemiştik.

Halep gelişmeleriyle bir anda daha da hareketlilik kazanan bölgesel siyasetle, beklenen göç hareketinin İdlip üzerinden yoğun ve zorunlu olarak, Hatay istikametinde olacağı netlik kazandı. Bu gelişmenin Türkiye üzerinde oluşturacağı etki, öncelikle yoğun göç nedeniyle yaşanacak ekonomik sıkıntıları kapsayacak. Ardından, gelenlerin çocuk ve yaşlılar dışında kalanlarının savaşçı karakterde olmasıyla ki devam eden tahliye sürecinde ekranlara yansıyanlardan net olarak görüldü ki otobüslere binenlerin arasında, ağırlıklı olarak genç ve eli silah tutabilecek görünümde kişiler mevcut. Bunların arasında, Türkiye´ye kimlerin geçiş yapacağı netlik kazanmazken, muhtemelen çıkarlarına göre taraf değiştiren muhalif grupların elemanları ile IŞİD elemanları yer alacak. Bu grupların İdlip üzerine çekilmesi sağlanarak, müteakip gelişmelerde Hatay´ın hedeflendiği düşünülürse ki kesinlikle uzak bir olasılık değil, Türkiye´yi, göçlerin ardından yoğun bir terör dalgası bekliyor demektir.

Türkiye, alacağı tedbirlerle, göç etmesi kuvvetle muhtemel olan bu grupları sınır ötesinde, kamplarda toplamak ve etkin bir emniyet sistemiyle kontrol altında tutmak zorunda. Daha önce olduğu gibi, çeşitli bahanelerle yurt içinde serbest dolaşımlarına müsaade edildiğinde, karşılaşılabilecek sıkıntıları öngörmek hiç de zor değil.

Özellikle Hatay ilinin demografik yapısının etnik, dini ve mezhepsel zenginliğinde, böyle bir karışımla ortaya çıkacak her karşı karşıya gelme durumunda, göçmenler, savaşçı olmaları ve yaşadıklarıyla sertleşen mizaçlarıyla, çekinmeksizin, birçok şeyi göze alabileceklerinden, çok tatsız, vahim olaylarla karşılaşılabilir. Bu türde yaşanacakların sonuçlarının etkisi, tam da güç odaklarının hedefledikleri istikamette ve halen ekilmeye yoğun olarak devam edilen kin, nefret, düşmanlık tohumlarının bir anda yeşermesiyle, ülke tamamen savaş alanına dönebilir. Üstelik şu anda PKK´nın yoğun eylemselliğiyle, etnik boyutta Kürt etnik kökenine yönelik geliştirilmeye çalışılan ayrıştırma faaliyetleri, bir anda ülkenin Doğu Akdeniz Bölgesi ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi batısında yoğunlukla ikamet eden, Arap etnik kökenine bağlı demografisinde ve karşıtlığında da hareketlilik sağlayarak, yeni gelişmeleri ortaya çıkarabilir.

Ayrıca bölgenin mezhepsel zenginliğinde ve kültürel hoşgörüsünde, bir arada ve bu güne kadar hiçbir sıkıntı olmadan yaşamış olan sosyal toplum yapısı, sosyal medyanın halen yoğun olarak devam ettiği mezhepsel düşmanlık pompalama faaliyetlerinin de etkin katkısıyla, özellikle İç Anadolu´nun doğusundan, Güneydoğu Anadolu üzerinden bölgeye sarkan coğrafyada yerleşik Anadolu Alevilik kültürü ile Arap etnisitenin Şii yapısının da karıştırılmasıyla potansiyel ve yeni düşmanlıkların önü açılarak, yine Büyük İsrail Stratejisi kapsamında, Yukarı İsrail olarak tanımlanıp sınırları çizilen ve üst sınırı Sivas, Malatya ve Erzincan´a dayanıp, güney batıda Mersin ili sınırlarına kadar uzanan bölgede yaratılacak kaos ortamıyla, geleceğe yönelik planlamaların temelleri sağlamlaştırılabilir.

Dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyoruz. Bu günlerde iyi ilişkiler bağlamında adı giderek gündemden düşürülen ve bölgesel gelişmelerin göbeğinde olduğu halde, bu güne kadar Suriye üzerinde yaptığı birkaç hava taarruzu dışında gündeme gelmeyen İsrail, halen coğrafyadaki yerini ve etkisini koruyor. Gelişmelerden tüm coğrafya şiddetle nasibini alırken, nedense O, hiç etkilenmeden beklemede ve sessizliğini koruyor.  

Tüm bu değerlendirmelerin ardından yaşanacak gelişmeleri, önümüzdeki dönemde Türkiye´nin, bölgesel siyasette belirleyeceği hareket tarzlarında hata yapma lüksü kalmadığının bilinciyle, dikkatle bakan ve gören gözlerle izleyerek takip etmek, hepimizin görevi ancak, kesinlikle sağduyulu, bilinçli ve bize yakışan tepkisellikle.

       

 

 

YAZARLAR

  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92