Türkiye´de, son dönemlerde artan terör olaylarının ardından, Devletin alması gereken tedbirler doğrultusunda yeniden başlatılan operasyonlarla, bölücü terör örgütünün, önemli ölçüde zayiat vermesi kaçınılmazdı ve öyle de oldu. Bunun bir karşılığı olması doğaldı ve harp tekniklerini bilen herkes, bu karşılığın asimetrik olarak verileceğini değerlendirerek, gerekli olan istihbarat tedbirlerini alır ve önleme konusunda tüm hassasiyeti gösterirdi. Öyle mi oldu?
Arka arkaya meydana gelen patlamalarla, bunun istenilen boyutta gerçekleştirilemediğini, kötü bir şekilde öğrendik.
Örgütün siyasi temsilcisi olduğu iddia edilenler, açıktan, yeniden, çözüm süreci denilen aldatma ve oyalama sürecine dönülmezse, olayların artarak devam edeceğini söylerken, örgütün bitme noktasına geldiği yönündeki Hükümet açıklamalarına karşı da, ?göreceğiz? tabirini kullanarak, örtülü bir gönderme yaptılar.
Terör örgütü, bölgenin değişen jeopolitiği karşısında yeniden şekillenen jeostratejiyi, mümkün olduğunca lehinde değerlendirerek, büyük kazanımlar elde etme peşinde. Her ne kadar Türkiye´de, iç siyasette, farklı ve istenilen yönde açıklamalar yapıldığı söylense de, ABD, gelişmelerin başından itibaren hep aynı şekilde, taviz vermeden aynı şeyi söylüyor ve söyledikleri de kesinlikle, iç siyasete yönelik halka söylenen değil. ABD de, aynen Rusya ve diğerleri gibi, PYD destekli konuşuyor. Bu durumda da Türkiye´nin, YPG/PYD eşittir PKK söylemini, uluslararası boyutta boşa düşürerek, Türkiye´yi yalnız bırakıyor. Terör örgütü bu gelişmeleri değerlendirip, bölgedeki tüm Kürt oluşumların üzerinde KCK ile otoriter olmak istiyor.
Örgüt bu yöndeki amacına ulaşabilir mi? Bu sorunun cevabı, bölgesel gelişmelerle oldukça zor.Önümüzdeki dönemde, gelişmelerin nasıl olacağını değerlendirmek çok da zor değil.
Bölgede mücadele edenlerin kullandığı bir tabir vardır, ?beyaz barış.? Bu tabirle, bölgede kış boyunca etkili olan yoğun kar kastedilir. Karın yağmasıyla birlikte, sarp arazide manevra imkânı, tahminlerinizin ötesinde kısıtlanarak, ölümcül boyutlara gelir. Bu nedenle de, güvenlik güçleri bu dönemde mücadele de çok zorlanır. Terör örgütü de eylem yapmaz ama mümkün olduğunca bahar ve yaz aylarında yapmayı planladığı eylemler için, bu dönemi ikmal, eğitim, yeniden teşkilatlanma ve istihbarat faaliyetleriyle geçirir.
Terörün, siyasi söyleminin kast ettiği de bu. Örgütün şehirlerdeki yapılanması, son anda diyebileceğimiz müdahalelerle ve halkın da desteğini istediği seviyede alamayarak, amacına ulaşamadı görüntüsü veriyor ve kırsaldaki yapılanmalarının da, çok büyük zayiat verdiği bir gerçek. Ancak gerçek durumu, baharla birlikte karların erimesi ve arazinin manevraya, harekete imkân vermesiyle, yaşanacak gelişmelerle göreceğiz.
Bunu söylerken, güvenlik güçlerimizin bu dönemde de yaptığı mücadeleyi görmezden gelmek olmaz. Özellikle, özel eğitimli birliklerin bölgedeki mücadelesi, her şartta devam ediyor ve başarıları göz ardı edilemez.
Beyaz barışın ardından yaşanacak gelişmelerle, bölgenin gerçek durumunu daha rahat gözlemleyebileceğiz. Aslında, bunu söylemek çok zor geliyor. Çünkü bu tespitleri, etkin bir istihbarat ile de kolaylıkla öğrenebilecek ve oluşan zafiyetlerin üzerine giderek, örgütü her aşamada vurabilecekken, ülkede yaşanmaması gereken olayları, arka arkaya yaşayarak, istihbaratımıza bu konuda güvenemez hale geldik.
