Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


SURİYE YENİDEN ŞEKİLLENİRKEN


Suriye´de gelişmeler olanca hızıyla devam ederken, belirlenen yeni şekillenme ortaya çıkmaya başladı. Yeni oluşacak çizgilerin belirlenmesinde söz sahibi olmak ve masaya oturulduğunda mümkün olduğunca kontrollü toprağı elde bulundurmak için yapılan mücadele, tüm acımasızlığıyla devam diyor.

Suriye´nin, yeniden oluşacak yapıda, IŞİD kavramının ortadan kaldırılması halinde üç parçaya bölüneceği, oldukça net görülmeye başladı. Tel Abyad´da bayrak açan ABD, bu bölgeyi YPG/PYD oluşumuna, dolayısıyla KCK yapılanmasına bırakmaya kararlı görülüyor. Bölge haritası incelendiğinde, Musul-Kerkük-Süleymaniye bölgesinden, Fırat´ın doğusuna kadar olan topraklar ve atlama noktası olarak Membic kontrol altına alınmış durumda ve buraların demografisi, amaca hizmet edecek etnik yapıya dönüştürülmüş gibi görülüyor. Aslında, Kuzey Suriye´deki doğal etnik yapı silah zoruyla dönüşüme zorlanırken, Kürt etnisitesi de bölünmüş durumda ve onların da önemli bir nüfusu, terörle mücadele içerisinde göç ettirilmiş halde, Kuzey Irak veya Türkiye sınırları içinde zorunlu ikamette.

ABD, Türkiye´nin bölgeye müdahalesinden ve terör söyleminden oldukça rahatsız. Çünkü Türkiye, kurulması planlanan özerk bölgenin Kuzey Suriye oluşumunu, daha yapılandırılamadan, haklı dayanakla, terör örgütü olarak lanse ediyor. Ayrıca, Kuzey Irak yapılanmasının farklı düşüncede olmasından da faydalanarak, Barzani ile iyi ilişkiler içerisinde ve bunu geliştiriyor. Bu davranışıyla da bölgede oluşması planlanan bir peyk Kürt Devletinin yapılanmasını, giderek zorlaştırıyor. Bölgesel dengelerde yeniden yerini alan Türkiye, ABD karşısında, Rusya ve İran ile de normalleşerek, Suriye´deki yeniden şekillenmede etkin rol üstlenme gayetinde ve en azından, müttefiklerin isteği olan Kürt (KCK) koridorunu önlemek üzere gibi.

Rusya ve Esad rejimi ise Akdeniz kıyılarından itibaren, Halep dâhil, Suriye´nin ekonomik, kültürel yapısını oluşturan önemli bir bölgesini elinde bulundurmak için, Halep´te tam kontrol maksadıyla taarruzlarını artırdı. Esad rejimi, kendi yapılanmasını burada kurmayı planlıyor ve en büyük destekçisi Rusya´nın da Doğu Akdeniz´de bulunma gerekçeleriyle, yardımını esirgememesiyle, bölgede oluşum şekillenmek üzere.

IŞİD yapılanması, El Bab-Rakka-Deir ez Zor bölgesi ve güneye uzanımındaki çöl bölgesinde halen etkinliğini sürdürürken, buraya tüm güç odaklarınca yapılması planlanan operasyonun ardından, ya Suriye´den çıkacak ya da çöle hapsedilecek ki bu durumda, diğer coğrafyalardaki etkinliğinin, küresel terör boyutunda acımasızlığına devamın öngörmek hata olmaz. Üstelik IŞİD yapılanmasını, Musul ile bütünlük içerisinde okumak gerekir. Çünkü Musul, bir milyon civarındaki kentsel nüfusuyla, oldukça önemli bir moral, motivasyon kaynağı ve buraya yapılacak operasyonda, eğer IŞİD direnmeyi seçerse, çok kayıp verileceğini değerlendirmek gerekir. Ancak, Rakka operasyonu, Musul operasyonu ile birlikte düşünülmeli ve IŞİD´in tüm imkânları sınırlanmalıdır. Doğrudan Rakka´ya yapılacak bir operasyon, IŞİD´in, Musul´da kuvvet yoğunluğunu ve savaşma motivasyonunu artırabilir.  

Türkiye´nin, ÖSO ile birlikte başlattığı Fırat Kalkanı Operasyonuyla hedeflenen bölgenin, öncelikle El Bab ve ardından Rakka´ya kadar uzatılması kararıyla, bu bölgenin Rusya, İran ve hatta Çin desteğiyle, Türkiye´nin ılımlı muhalefet olarak isimlendirdiği oluşuma bırakılması ve başlangıçta bu bölgenin, güvenli bölge kavramıyla yeniden kentsel, sosyal yapılanmayla kalkındırılarak, gelecekte oluşması muhtemel tehdit kaynaklarının, mümkün olduğunca kurutulması düşüncesi ön planda gibi okunuyor. Böylelikle Türkiye´nin, en büyük tehditlerden olarak algıladığı KCK oluşumunu, Kuzey Irak yapılanmasıyla da iyi ilişkiler içerisinde olarak bölgeye hapsetmeyi ve zamanla terör bağlamında ortadan kaldırmayı planladığı değerlendirilebilir.  Türkiye, bunu başarabilir mi? Güçlü ülke konumunu koruyarak ve bölgesel ülkelerle iyi ilişkiler içerisinde, Musul-Kerkük´ten çıkış koridorunu kendi üzerinden yapılandırdığı ulaşım hatlarıyla Akdeniz´e ulaştırmayı başarır ve kabul ettirirse, gizli bir bağımsız, daimi ve kesin kontrol düşüncesi her zaman korunsa da bazı istekler zorunlu ötelenebileceğinden, Türkiye´nin ortaya koyacağı strateji ve uygulayacağı etkin bölgesel siyasetle, başarılması olası. Bunun, Türkiye´ye önemli ekonomik getirisi de olacaktır.

Bu durumda Suriye´nin, en az üç parçaya bölüneceği artık neredeyse kesinleşti. Ancak, Esad rejiminin lider değişimi ile demokratik bir yapılanma sağlanabilir ve tüm güç odaklarınca desteklenirse, bu bölünmedeki parça sayısının ikiye düşebileceği sinyalleri de veriliyor. Her durumda, IŞİD yapılanmasının ortadan kaldırılması ve Türkiye´nin etkin bir siyaset oluşturması önem kazanıyor.

 

YAZARLAR

  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • BIST 100

    9645,02%-0,50
  • DOLAR

    32,56% 0,14
  • EURO

    34,81% 0,49
  • GRAM ALTIN

    2417,74% -0,61
  • Ç. ALTIN

    4073,33% 0,00