Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


HAK VERİLMEZ, ALINIR

Hak verilmez, alınır. Ülke olarak temel dayanağımızın, erkler ayrılığını kesinlikle taviz vermeksizin sahiplenmemiz olduğunu aklımızdan çıkarmadan, hukukun üstünlüğünü, Anayasanın verdiği haklar bağlamında özgürlüklerimizi, kimsenin tekeline bırakmamak,en


Hükümet sözcüsü, son günlerde gündemde oldukça fazla yer bulan, yargının bağımsızlığıyla ilgili tepkisel söylemlere yönelik yaptığı açıklamada, tüm devlet kuruluşlarının olduğu gibi, yargının da nihayetinde Cumhurbaşkanına bağlı olduğunu söyledi.

Hükümet sözcüsünün bu sözleri, bir anda gündemdeki en önemli yere oturarak, günlerdir tartışılan yargının bağımsızlığı konusundaki endişelerin, haklılığını ortaya koydu. Bir kısım düşünce sahibi, ?işte bu. Sonunda ağızlarındaki baklayı çıkardılar. Tek adam rejimine gidiyoruz? algısını pekiştirirken, bir kısım ve asıl hedefi teşkil eden düşünce sahibi ise, istenilen doğrultuda,?adam haklı. Adı üstünde, koskoca Cumhurbaşkanı, tabii ki tüm Devlet memurları ona bağlı olacak. Böyle olmalı? algısını sahiplendi. 

Demokrasilerde kuvvetler ayrılığı ilkesi vardır ve Türkiye´de, bu ilke Anayasa ile korunur.

Anayasanın 138´inci maddesi:  ?Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez? hükmünü amirdir.

Biraz hukuk bilen her birey, bunun ne anlama geldiğini çok iyi bilir. Aksi halde, tek adamın verdiği talimatla yapılan yasama ve bu doğrultuda yapılan yargılama, ülkeyi, tarihteki kötü örneklere sürükler.

Ancak, ülke üzerinde yeni bir algı operasyonu yapılıyor ve kayıtsız şartsız tek adamın otoritesi vurgulanmaya çalışılıyorsa, verilmek istenen mesajlar da doğrudan hedef kitleye ulaştı.

Sosyal medyada, hukukçuların görevleri süresince giymek zorunda oldukları cübbelerin düğmesiz olmasının nedeninin, kimsenin önünde düğme iliklememek, eğilmemek, tarafsızlık, bağımsızlık olduğu vurgulanarak, Danıştay Başkanının,dönemin Başbakanı önünde, düğmesiz cübbenin önünü bir eliyle kapatmasının ne anlama geldiği uzun süredir tartışılmasına rağmen, Yargıtay ve Danıştay başkanlarının, Cumhurbaşkanının katıldığı siyasi ağırlıklı olduğu kabul edilen sosyal etkinliğe iştirak etmesi, bir de kürsüden konuşması esnasında,Yargıtay Başkanının,heyecanla alkışlayan görüntü vermesi, ilgili yüksek yargı başkanlarının maksatları bu yönde olmasa da, iç siyasette sıklıkla kullanılmaya başlanmış olan algı yönetiminin, içine dâhil edildiklerinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.

Hedef kitle,bu görüntüleri en masumane anlamıyla, yargı Cumhurbaşkanını destekliyor ve yanında olarak algıladı ki tarafsızlık ilkesi de bu bağlamda, büyük bir tehlike içerisine girmiş oldu.

Yargıtay Başkanı, konunun yanlış anlaşıldığını ve gerekirse hukuksal mücadele de başlatacağını açıkladı ama algıya yönelik eylemler ortaya çıktığı anda, hedef kitle belleğinde, istenilen yerde kayıt altına girer ve silinmesi için yapılan işlemler, artık neredeyse mümkün değildir. Hele siyasilerin çok iyi analiz ettiği toplum yapısında, hedeflenen kitlenin belleği neredeyse şifrelenmiş olduğundan, sonradan doğru olarak ortaya konulanlar çok farklı bile olsa, ?yaa he, he? anlayışı hâkimdir. İnanılan, kabul edilen otoritenin ilk verdiği mesajı, kimse değiştiremez.

Oysa özellikle ilçelerde görev yapanlar çok iyi bilirler, yargı mensupları kapalı bir kutu gibidir ve yasada belirtilen protokol görevleri dışında, diğer devlet memurlarıyla dahi görevsel ilişkiler dışında bir araya gelmezler. Bu davranışlarında da haklıdırlar. Çünkü ilçede, her an gelişebilecek olaylarda, kimseyle yakın oldukları imajı oluşmasını istemezler. Bu durum onların tarafsızlıklarının göstergesidir.

Kaldı ki Başkanlık sistemine örneklerden biri olan ABD´de, ABD Başkanının konuşmalarında, orada bulunması gerekli olan yargı mensuplarının hareket tarzları da tarafsızlığa örnek olarak, medyada özellikle vurgulanmakta.

Hak verilmez, alınır. Ülke olarak temel dayanağımızın, erkler ayrılığını kesinlikle taviz vermeksizin sahiplenmemiz olduğunu aklımızdan çıkarmadan, hukukun üstünlüğünü, Anayasanın verdiği haklar bağlamında özgürlüklerimizi, kimsenin tekeline bırakmamak,en büyük ilkemiz olmalıdır.

C

 

YAZARLAR

  • Perşembe 24.1 ° / 11.6 ° Güneşli
  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • BIST 100

    8806,72%-0,01
  • DOLAR

    32,25% 0,26
  • EURO

    35,08% 0,67
  • GRAM ALTIN

    2270,84% 0,79
  • Ç. ALTIN

    3854,72% 0,51