Türkiye tarafından, Suriye sınırının önemli bir bölümüne duvar örme çalışması devam ederken, Fırat Kalkanı Operasyonu ile Cerablus- El Bab- Mare- Azez girintisini kontrol altına alıp, burada varlığını devam ettiren Türkiye için, Menbic ve Afrin´in kontrol altına alınması da kritik bir öneme sahipken, ABD ve Rusya´nın stratejik manevralarıyla bu engellendi. Ortaya çıkan yeni durumda, Fırat Kalkanı Operasyonuyla gerçekleştirilmek istenen siyasi hedeflere ulaşılamadan, operasyon zorunlu olarak durduruldu.
Türkiye´nin güneyinde önemli bir bölümünü oluşturan Suriye sınırının hemen ötesindeki gelişmelerin, Türkiye´ye beka sorunu olarak yansımaya devam edeceği çok açık. ABD´nin, yönetim değişikliği ardından, bölgede bende varım demek için, Akdeniz´deki gemilerden ateşlediği füzelerle, Suriye´nin Humus kentindeki Şaryat Hava Üssüne gerçekleştirdiği operasyonun sonrası, uzun süredir tartışılan Rakka Operasyonunda, YPG/PYD´nin kullanılacağını açıklamasıyla, Türkiye yeniden bölgesel gelişmelerde oyun dışına itilir konuma gelmiş bir görünüme girmişti. Ancak Türk Hava Kuvvetlerinin, 25 Nisan 2017´de sabaha karşı 02.00 da başlattığı hava operasyonlarıyla, Kuzey Irak´ta bulunan Şengal (Sincar) ile Kuzey Doğu Suriye´de bulunan Karaçok Dağı bölgelerindeki PKK hedeflerini vurduğunu açıklaması, dengelerde yeniden soru işaretleri oluşturdu.
Şengal (Sincar) bölgesinde tertiplenmeye devam eden, bu görünümüyle Kandil benzeri ve daha etkin bir teşkilatlanmayla, Türkiye için çok büyük bir tehdit oluşturan PKK, buraya, IŞİD tarafından, güç odaklarının bölgesel stratejisine uygun olarak, bölgedeki Ezidiler üzerinde uygulanan şiddet üzerine gelmiş, Barzani´den yardım da almadan bölgeyi ele geçirerek, kendisine meşru bir zemin yaratmaya çalışıp, başarılı da olmuştu. Üstelik aynı PKK, Musul Operasyonu sürecinde de ABD yanında, kendini az bir kuvvetle de olsa göstererek, bölgenin geleceğinde ben de varım demeye çalışmıştı.
Bölgesel dengelerde PKK, Barzani ile çatışmayı göze alırken, ardında ABD ve Rusya´nın desteğini hissediyor ve Suriye Rejimi ile de bir denge kurmaya çalışıyordu. Böylelikle Suriye Kuzeyinde kurulması planlanan, YPG/PYD/PKK ile oluşacak KCK yapılanmasının, Kuzey Irak üzerinde de söz sahibi olması sağlanacaktı. Ardından İran ve Türkiye uzantılarının da katılımıyla, bölgesel bir KCK yapılanması tescil edilmiş olacaktı.
Türkiye, muhtemelen bu hamleyi görerek, Barzani ile yakınlaşma stratejisini sürdürürken, Barzani, her zaman olduğu gibi konjonktürü lehinde görerek, Kerkük´te bayrak çekip, referanduma gideceğini açıklamaktan çekinmedi. Türkiye´de yapılan referandum sonuçlarında, Doğu ve Güneydoğu bölge halkının hayır tercihi, bu açıdan bakıldığında, Barzani´nin evet yönünde söylemlerine bir karşılık olarak değerlendirilebilirken, bölge halkı, bir kez daha bölünmeye karşı olduğunu haykırdı.
Bu gelişme aslında Türkiye için, beka sorunu oluşturan Kuzey Irak ve Kuzey Suriye´deki PKK varlığını ortadan kaldırmak maksadıyla yapılacak girişimler için, bölge halkı tarafından verilen önemli bir vize olarak değerlendirilebilir.
Bölgesel oyunda kurulan masada, kartların bir kez daha yeniden dağıtılmaya başlandığını varsayabiliriz. Referandum süreci boyunca yaşanan gelişmeler ve Referandum sonrası AB´nin, Türkiye´nin AB katılım sürecini yeniden denetim altına alma sorgulamasıyla, oyunun sadece Türkiye üzerinde değil, soğuk savaş sonrası oluşan küresel dengelerde ortaya çıkan, AB-ABD-Rusya-Çin dörtlü kutuplaşmasında, araya Kuzey Kore gibi dengesizlerin de girmesiyle yaşanan istikrarsızlığın, sadece ABD, Rusya ve belki Çin´in de katılımıyla, üçlü bir denge yönünde ilerleyerek giderilmeye çalışıldığını da gösteriyor olabilir. Bu gelişmelerde, Türkiye´nin izleyeceği siyaset önem kazanıyor.
ABD ve Rusya, bölgesel ideallerinden vazgeçmediklerini ve geçmeyeceklerini, arazideki tertiplenmeleri ve yetkili söylemleriyle net olarak açıklamışken, bölgede, Türk Hava Kuvvetlerinin kendi başına hareketi zor. Türkiye, Sincar ile Karaçok Dağı bölgesine yaptığı hava operasyonuyla, ABD ve Rusya ile uzlaşmaya varmış görünüyor. Türkiye, bölgesel gelişmelerdeki artan ivmeye karşı referandum süreciyle vakit kaybetmişken, masada oyun çok sert oynanıyor. Bu uzlaşmanın karşılığında, vaat edilenin ne olduğu önemli ve kuvvetle muhtemel bunu yakında göreceğiz.
