Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


KÖŞE KAPMACA

Bölgemizde oynanan köşe kapmacada, Türkiye´ye doğrudan sen oyunda yoksun deniliyor. Oysa Avrupa´nın en kuzeyinden Danimarka bile, oyunda olduğunu göstererek, bölgeye gemi gönderebiliyor.


 

 

 

Suriye meselesinde, süre uzayıp, müdahale edenlerin sayısı arttıkça,çözümsüzlüğe doğru daha hızlı bir süreç başladı. Irak ve Suriye için, bu saatten sonra toprak bütünlüğünden bahsetmek, realist ve rasyonel düşüncenin dışına çıkmak demek.

 

Gelişen de facto durum ile dünyanın yüzyıllardır egemenlikler peşinde koşan, sömürgeler oluşturma konusunda uzmanlaşmış devletlerinin de güç odaklarının yanında, siyasi manevralarla, bölgeye yanaştığını görmeye başladık.

 

Bölge yüz yıllardır, kültürel anlamda stratejik bir öneme sahipken, on dokuzuncu yüzyılın sonlarına doğru petrolün bulunması ve rezervlerinin çok fazla olmasının anlaşılmasıyla, bir anda önemini katlayarak arttırdı. Şu anda yaşananlarla, her iki Dünya savaşı sürecindeki gelişmeler pek de farklı değil. Papanın, ?Bölgede Üçüncü Dünya Savaşı yaşanıyor´ açıklaması da boş değil.

 

Günümüzdeki görüntüye baktığınızda, Doğu Akdeniz´de çok büyük bir donanmanın kurulduğunu ve bu donanmada, Soğuk Savaş döneminin tüm taraflarının yer aldığını rahatlıkla görebiliyorsunuz. Bölgeden pay kapma yarışına giren tüm güç odakları, bir şekilde, bölge ülkelerindeki etkileriyle, üs kurma ve müdahalede söz sahibi olma yarışına başladı. Güç odaklarının bölgedeki masrafının, yirmi milyar dolar civarında olduğu söyleniyor. Savaş için yapılan bu harcamalar, insanlık için yapılsaydı, dünyadaki değişimi bir düşünün.

 

Gelişmelerle, dünün sömürgeci ülkelerinin tamamının, eski alışkanlıkları ve uyguladıkları küresel siyaset gereği, bölgede yer almaya başladığını izlerken, Türkiye´nin, öncesinde tam olarak anlaşılamayan, ancak, aldığı darbelerle yanlış olduğu görülen bölgesel politikalarıyla, saha dışına itilmeye zorlandığını ve başarılı da olunduğunu gözlemliyoruz.

 

Türkiye, tarihi boyunca, bu bölgede hemen her zaman kendini hissettirerek ve ağabeylik rolüyle,z aman zaman kazanımlar elde etmiş olsa da görünen o ki, şu anda bölgesel kaybedenlerin safında.

 

Bir köşe kapmaca başladı ve çok sert mücadelelerle devam ediyor.

 

Türkiye, özellikle terörle mücadelesi kapsamında, doksanlı yıllardan bu yana etkin olarak ve belirli bölgelerde de askeri varlığıyla fiilen burada bulunmasına rağmen, üst üste yapılan stratejik hatalarla, bu gün bir tabur görev kuvveti kadar birliğinin, Başika bölgesindeki mevcudiyetiyle bile sorunlar yaşıyor. Yaklaşık iki yıldır bölgede olan birliğin varlığı, Irak Hükümetinin Şii kanadı tarafından rahatsızlıkla karşılandı. Bu durumda, İran´ın bölgede ne kadar etkin bir güç olduğu da bir kez daha anlaşıldı.

 

Türkiye, bölgedeki birliğini muhtemelen bir alay veya tugay seviyesine çıkararak, Musul bölgesinde, daha fazla de facto gelişmelerle önünün kapanmasına ve bölgesel haklarının engellenmesine karşı çıkabilecek, aynı zamanda IŞİD tehdidine karşı koyabilecek, etkin bir gücü bölgede bulundurmayı planlıyordu. Ancak İran´ın, bölgede dokuz generalinin öldüğünü, bu kadar riski göze alarak bölgeye ne denli önem verdiğini görünce, yine geç kalındığını düşünmeden edemiyorduk ki, Irak Merkezi Hükümetinin açıklamaları gelmeye başladı.Ardından Türkiye, halen sınırda beklettiği takviye birliklerini, ancak Irak Merkezi Hükümetinin ikna olmasıyla bölgeye intikal ettirileceğini açıklayarak, geri adım attı. Bu gelişmenin, İran´ın baskısıyla olduğu çok açık ve İran´ın bölgede ne kadar etkin olduğunu gösterdi. Rusya ile uçak krizinin ardından, Suriye üzerinde ve hatta Irak üzerinde uçamayan Türkiye, karada da bölgeden uzaklaştırılmaya başlandı.

 

Bu köşe kapmacada, Türkiye´ye doğrudan sen oyunda yoksun deniliyor. Oysa Avrupa´nın en kuzeyinden Danimarka bile, oyunda olduğunu göstererek, bölgeye gemi gönderebiliyor.

 

Barzani´nin, Türkiye ziyaretinde MİT Karargâhını ziyaret etmesi de dikkatlerden kaçmadı. Bölgede, sıcak temastan çok daha yoğun bir istihbarat savaşı olduğu da bilinen bir gerçek ve bu durumda, yönetiminin sorgulandığı bir istihbarat teşkilatıyla, neler yapılabileceğini değerlendiremiyoruz. Çünkü bölgesel siyasetin temel dayanaklarından biri istihbarat iken, Türkiye´nin giderek oyun dışın itilmesi, bu dayanağın etkin olmadığını gösteriyor.

 

Görüntü, tamamen İkinci Dünya Savaşının özellikle son dönemlerini yansıtırken, bölgedeki köşe kapmacanın, istihbarat üzerinde yoğunlaşarak, giderek sertleşeceğini değerlendirmek yanlış olmaz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YAZARLAR

  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22