Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


CHP NEREYE KOŞUYOR


Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU: ? Paşam bu partinin doktrini yok.?

Mustafa Kemal ATATÜRK : ?Elbette yok çocuğum. Eğer, doktrine gidersek hareketi dondururuz.? (Ş.S. AYDEMİR, Tek  Adam, 3.cilt, s.498)

Ve CHP 35. Kurultay sonuçlarını açıkladı. Sonuçları okuyup değerlendirmeye başladığınızda, bazı maddelerden kastedilenleri görünce, irkiliyorsunuz.

Türkiye Cumhuriyetinin, kuruluş ilkeleri üzerinde gerçekleştirilmesi düşünülen konularla, partiye özgürlükçü ve demokratik bir hava verilmeye çalışarak, aslında HDP, dolayısıyla KCK, DTK ve PKK´nın dayattıklarının, bu maddelere güzel sözlerle eklenerek, bildirgenin geniş kitleler üzerindeki olumlu etkisiyle, partinin, bunca seçimi kaybeden liderle, atılım yapması hedefleniyor.

İnsan düşünmeden edemiyor; ?CHP, nereye koşuyor?? Kuruluşunda hedeflenen amaçlara yönelik mi hareket ediyor yoksa?? Ve soru işaretleri giderek artıyor.

CHP, değişimin sinyallerini seçimler öncesinde, farklı kesimleri temsil anlayışına dayandırarak partiye kabul ettiği kişilerin, medyada ve sosyal medyada verdikleri dikkat çekici mesajları sahiplenerek göstermişti.

Değişim olmalı mıdır? Kesinlikle, değişim olmak zorundadır. Aksi halde Atatürk´ün de söylediği gibi hareket donar, donmaya mahkûm olur. Ancak her ne kadar hareketi dondurmamak, düşüncelerdeki gelişmeleri kısıtlamayarak, gelişimin önünü açmak gerekiyorsa, bunu başarabilmek için, ülke nüfusunun ve partililerin de bir o kadar bilinçlendirilmesi yolunda çalışılmalı, parti, belirli düşünce akımlarının eline bırakılmamalıdır. Özgürlük, eşitlik, demokrasi kavramlarından kastedilen tanımlamaların ne olduğu bilinerek, bu kavramların arkasına sığınıp ? bölücü terör ve güç odaklarının uyguladığı en basit ve rutinleşmiş yöntem - halkın zekâsıyla oynayarak, bilerek veya dolaylı olarak, belirli maksatlara hizmetten uzak durulmalıdır.

Atatürk, demokrasi uygulamalarına yönelik çalışmalar yaptığı süreçte, çok partili sisteme geçiş denemelerindeki her başarısızlığın ardından, bıkmadan, yeni düşüncelerle ileriye dönük hamleler yaparken, CHP´yi istediği gibi şekillendireceği bir doktrin esasıyla rahatlıkla hareket edebilecekken, bundan kaçınıp, düşünceleri özgür bırakarak, özgür iradeyle hareket eden çağdaş beyinlerin ortaya koyacağı fikirlerle, parti önderliğinde ülkenin daima ileriye, tek medeniyet olarak kabul ettiği çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmasını hedeflemişti. CHP´nin, günümüzdeki görüntüsüne bakarak, başarılı olup olmadığı üzerinde tartışabiliriz.

CHP´nin 35´inci kurultayı sonuç bildirgesini her maddede incelemek ve partinin, kuruluş felsefesinin neresinde olduğunu değerlendirmek gerekecek. Bu konuya benden önce, Sayın Birgül Ayman GÜLER, 17.01.2016 gün ve ?Neoliberalizmin Son Askeri: Özgürlükçü Demokrasi? başlıklı yazısında, bildirgenin 3, 6, 11, 17, 20, 21 maddelerindeki tespitleriyle yeterince değinerek, dikkat edilmesi gereken konuları sıralamış. Benim, üzerine basa basa söyleyeceğim şey ise, bu düşünce yapısıyla CHP´nin, Atatürk´ün, çağdaş düşünce ve bilimsellik üzerinde yoğunlaşarak gelişmesiyle, ülkeyi daima ileriye, çağdaş medeniyetler seviyesine götürmesini amaçladığı parti olmanın çok uzağında kaldığı.

Can UĞURATEŞ

YAZARLAR

  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00