Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


TÜRKİYE NEREYE KOŞUYOR


Türkiye, şimdiye kadar hiçbir zaman yaşamadığı iç ve dış gelişmelerle, geleceğine yeni bir istikamet belirlemeye çalışıyor.

Bir yandan iç siyasetteki sıkıntılı süreç devam ederken, bir yandan da AB ile yaşanan gerginlik, bölgesel jeopolitikte gelinen konjonktür ve devam eden karşılıklı sert söylemlerle küresel ve bölgesel denge unsurları, Türkiye´yi izlerken, beklentileriyle yaptıkları girişimler ve söylemlerle, kendi istikametlerinde kazanımlar elde etmek istiyor.

Türkiye, AB ve NATO ilişkileri ve ABD ile stratejik ortaklık konumunu sorgulamaya başlamış, yaşanan gelişmelerle ilişkileri gerginleşmişken, öte yandan izleyen ve fırsat kollayan güçlerin devreye girerek, cazip tekliflerle Türkiye´yi kendi yanlarına çekmeye çalışması doğal bir gelişme.

Türkiye´nin ilişkilerini giderek geliştirdiği ve bu aşamada Enerji Kulübü 2017 Dönem Başkanlığını aldığı Şanghay İşbirliği Teşkilatı, Başbakanın da ifade ettiği gibi,  AB´nin alternatifi konumunda bir yapılanma değil. Ancak, Türkiye´nin kendi geleceğine yönelik isteğinin, hedefinin de net olarak ortaya konulması gerekiyor. Türkiye, temel maksadı ABD karşısında bütünleşerek tek bir güç olma yolunda AB Devleti oluşturmaya çalışan ve aslında kendi içinde de sorgulanan bu yapıya dâhil olarak, gelecekte bir eyalet konumuna gelmek mi, yoksa yaptığı işbirlikleri, ittifaklarla giderek gelişip, bölgesindeki etkinliğini artırarak, bölgesel bir güç ve küresel bir denge unsuru konumuna mı gelmek istiyor, bunu açıkça belirlemeli. Bu belirsizliği ortadan kaldırabilen ve kendine yetebilecek konuma erişen Türkiye, Dünyanın geleceğindeki tartışmasız yerini alacaktır.

Türkiye, uluslararası ilişkilerinde, gelişmekte olan doğuya doğru yönlenirken, batıdan da vazgeçmeyerek, dengeli bir konumda ilerlemek zorunda ve açıkçası, ülkeler arası ilişkilerde daimi dostluk olmayıp, çıkarlar ön planda olduğuna göre, geleceğe yönelik adımlar atılırken küslüklerin, gizli düşmanlıkların, kin ve nefret duygularının önüne geçilmesi büyük önem arz ediyor. Özellikle ülkelerin hükümetleriyle, ideolojilerle, rejimlerle ilişkilerde, ülkeleri oluşturan toplumların hafızalarında düşman tanımıyla yer etmenin, geleceğe atılan düşmanlık tohumlarıyla, sıkıntıların devamına yol açacağını öngörmek gerekir.

Türkiye siyaseti bu zorlu süreçte ilerlerken, iç ve dış siyaset enstrümanlarını belirlemek ve yaptığı etkin stratejik planlamalarla, politikalarına yön vermek zorunda. Aksi halde, iç siyasete yönelik otoriterlik göstergesi olarak dile getirilen söylemlerin, dış siyasette algısı farklı olduğundan, yapılan bu söylemlerin etkisiyle Türkiye, dışarıdan kimi zaman istikrarsızlıkla, kimi zaman emperyalist idealleriyle algılanarak verilen tepkiler karşısında, yeniden ve yeterince değerlendirilmeden yapılan söylemlerle, kendini oyun kurucuların insafına bırakıyor. Bunu yaparken de iç siyasette güçlü olduğu imajını kabul ettirmesiyle, yılların alışkanlığı devreye giriyor ve doğal bir kısır döngü oluşuyor.

Türkiye, mevcut potansiyelleriyle bölgesel güç konumunu yeniden yükseltebilecek seviyede bir ülke. Ancak, bunu başarmak için uygulayacağı politikaları tespit ederken, düşman sayısını artırmaktan kaçınarak, yerinde ve zamanda yapacağı hareket tarzları ve gerekli müdahalelerle, bölgesel dengelerde barışçı olduğunu ispatlamak durumunda.

Lozan çıkışı ve ardından Misak-ı Milli söylemleriyle gelinen noktada, AB Parlamentosunun müzakereleri dondurma kararı; Esad rejimi tarafından Halep üzerinde hak iddiası algısıyla hareketlenen El Bab mücadelesinde, kuvvetle muhtemel Rusya´nın da desteğiyle, TSK´nın bölgedeki unsurlarının rejim uçağı tarafından vurulması;  Musul bölgesinde Türkiye´nin etkinliğinin azaltılarak, gelişmelerin dışına taşınması; Fırat´ın Gazabı adıyla, PKK ile aynı tanımlanan YPG/PYD´nin Rakka operasyonuna başlatılması ve ülke içinde terörün yoğunlaşması, Türkiye´nin, geleceğini belirlerken atması gereken adımlarını, daha dikkatli değerlendirmesi gerekliliğini ortaya çıkarıyor.

AB Parlamentosunun aldığı kararlar karşısında, en üst seviyeden sert bir dille vizyonsuzluk suçlaması yapan Türkiye´nin, kendi vizyonunu net olarak ortaya koymasının zamanı geldi ve geçiyor.

 

   

 

YAZARLAR

  • Salı 31.1 ° / 13.6 ° Güneşli
  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,59% 0,30
  • EURO

    34,72% 0,23
  • GRAM ALTIN

    2498,87% -0,01
  • Ç. ALTIN

    4173,19% 0,00