Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


ABD-TÜRKİYE VE BÖLGE


ABD yönetimi, Türkiye´nin tüm söylemlerine, itirazlarına ve terör örgütü olduğuna dair ortaya koyduğu kanıtlara rağmen, YPG/PYD´ye silah yardımı yapmakta ısrarcı. Üstelik bu yardımı YPG/PYD´ye ulaştırırken, yaptığı açıklamalarda sarf edilen ve Türkiye´ye güven mesajı içeren söylemlerinde kullanılan ifadeler, trajikomik.

Bölgede yaşanan gelişmelerin ardından Türkiye´nin başlattığı diplomasi atağı devam ederken, bunun sonuçlarının pek de etkili olmayacağı, sınırların hemen ötesinde halen pervasızca bayrak açıp, Türkiye´nin terör örgütü olarak kabul ettiği YPG/PYD unsurları ile birlikte hareketine devam eden, ABD birliklerinin konumundan anlaşılıyor.

ABD, Suriye kuzeyinde yeni bir oluşumla, Kuzey Irak´tan itibaren Akdeniz´e uzanan bir koridorun oluşmasını, planlandığı gibi gerçekleştirmek için tüm kartları ortaya koymaya niyetli görünüyor. Rusya´nın da bölgesel hedefleri bu gelişmelerle bağlantılı olduğundan, her iki gücün, çıkarları doğrultusunda bir uzlaşı içinde olduğu önemli bir realite ve Rusya´nın, bu konudaki açıklamaları da ilginç: ?YPG/PYD ile ilişkilerimiz devam edecek. Türkiye endişe etmesin.?

Hemen sınırlarının ötesinde, küresel güç odaklarının tam desteğiyle kurulacak olan ve otuz yılı aşkın süre mücadele ettiği PKK´nın tam kontrolünde bir devlet yapılanmasına, Türkiye´nin endişeli gözlerle bakmaması ve sessiz kalması düşünülemez. Rakka operasyonunda kullanılmak üzere, bu terör örgütüne verilen ve geri alınmayacağı açıklanan silahların namlularının, buradaki yapılanmanın ardından, uygun koşullar oluştuğunda ve halen devam eden terör ortamında, Türkiye´ye döneceğini öngörmek için uzman olmaya gerek yok.

ABD´nin silah yardımı konusundaki kararının, Genelkurmay Başkanı, MİT Müsteşarı ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsünün görüşmeler için ABD´ye gitmişken açıklanması, bunun önemli bir duruş olduğunu ortaya koyuyor. ABD, bu yardım kararından kesinlikle vazgeçmeyecek görüntüsü verirken, muhtemelen Cumhurbaşkanı ile Trump görüşmelerinde, bu konu üzerinden hareketle, Rakka operasyonu ardından yapılması planlananlarla ilgili kararlar alınacak ve Rusya´nın da kararlı duruşuyla, bölgesel karar mekanizmasında Türkiye´nin masada olmasına rağmen, gelişmelerle elindeki kozları nasıl kullanacağı merak konusu.

Türkiye´nin elinde önemli bir koz var mı dersek: Bölge halkı olan, PYD/YPG dışında kalan ve bu oluşumu desteklemeyip bölgeden göç etmek zorunda bırakılan veya sindirilen Suriye Kürtleriyle ve Araplarla olan tarihsel sosyolojik bağlantılar; Türkmenlerin konumu; 911 Km.lik sınırla kurulması planlanan yeni oluşumun, Türkiye´nin desteğini almaksızın ayakta kalamayacağı ve bölgenin artan istikrarsızlığıyla, planlanan enerji koridorunun maliyetinin de giderek artacak olması; ABD´nin, her ne kadar, neredeyse hiçbir dönem tam uyumlu çalışmamışsa da Türkiye´nin müttefikliğini ya da stratejik ortaklığını kaybetmesi durumunda uğrayacağı maddi ve stratejik kayıplar; Türkiye´nin AB ile ve AB´nin lokomotifi konumundaki Almanya ile olan gerginliğinin ardından, ABD ile de yaşanan krizle yapabileceği yeni stratejik ortaklıklar ki Türkiye bunun sinyallerini açıkça veriyor, stratejik bir planlamayla küresel ve bölgesel dengelerin değişmesinde etken olabilir.

ABD´de yapılacak görüşmede, her iki lider de benzer davranış şekillerine, benzer hareket tarzlarına, benzer düşünce yapılarına sahip olduğundan, ilginç görüntüler de ortaya çıkabilir. Planlanan görüşme süresi de oldukça sıkıntılı: 20 dakika.

Cumhurbaşkanının, bu görüşme öncesi Rusya, Hindistan ve Çin ziyaretlerinde yapılan görüşmelerde alınan kararlar ve verilen sözler önemli görünse de ABD´nin, yıllar öncesine dayanan planlamalarından vazgeçeceğini düşünmek saflık olacaktır.

Yapılacak görüşmenin ardından yine fırtınalar koparılarak, bunun iç siyaset argümanı olarak kullanılıp, kazanıma dönüştürüleceğini söylemek zor değil. Önemli olan sahadaki realite olacak ve ABD´nin, Türkiye´nin, Rakka operasyonunda kullanılması planlanan muhtemel güç teklifine karşı, SDG bünyesinde bulunan, YPG/PYD dâhil diğer bölgesel kuvvetlerden oluşan, yaklaşık 60.000 civarında olduğu söylenen kolay harcanabilir olarak değerlendirdiği gücü kullanmak isteyeceği, yapılan planlamalar doğrultusundaki açıklamalarla görülüyor.

Türkiye, Suriye gelişmelerinin, hatta Arap Baharı kavramıyla ortaya çıkan bölgesel gelişmeler ve yeniden yapılanmaların başından itibaren, etkin bir siyaset izleyememenin derin karmaşasını ve belirsizliğini yaşıyor.

Can UĞURATEŞ      

YAZARLAR

  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92