Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


YENİDEN YAPILANMA ÜZERİNE


Büyük tehlikenin atlatılmasının ardından alınan tedbirler devam ederken, MGK´nın tavsiyesi üzerine Hükümet, tüm yurtta OHAL kararı aldı ve bu karar Mecliste onaylandı. Bu kararın getireceği sonuçlar tartışılırken, Dünyadaki örnekleri göz önüne alınınca, geç kalmış bir karar gibi. Çünkü ülkede daha önce gelişmeye başlayan olayların, bir anda artan ivmeyle ülke geneline yayılmasıyla, tecrübeli, bilgi birikimi olan beyinlerin yaptığı değerlendirmelerle, ülkenin geleceğine yönelik oluşan veya mevcut potansiyel tehditlerin, en kısa sürede ortadan kaldırılmasına yönelik tedbirler,çok önceden alınmalıydı.

Hiçbir şey tesadüf değildir. Bu ve benzeri olayları önlemenin en önemli yolu, etkin istihbarat akışıdır. Türkiye´de yaşanan olayların ardından, istihbarat zafiyeti defaten söylendiği halde dikkate alınmadı ve bu gün gelinen noktada Cumhurbaşkanı, istihbarat zafiyetini sürekli dile getiriyor.

TSK, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana tüm yıkıcı, bölücü akımların, güç odaklarının hedefi olarak, bu güne kadar yapılan birçok eylemle, itibarsızlaştırılmaya çalışıldı. Çünkü yıkıcı, bölücü örgütler ve güç odakları biliyordu ki TSK´yı yıkmadan, TSK´yı içinden çıktığı halktan ayırmadan, Türkiye Cumhuriyetini yıkmak, parçalamak mümkün değil. Bu gün söylemler ve eylemlerde yapılabilecek en ufak bir hata, anında bunun önünü açabilecek boyutta. 

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde TSK, her zaman halkının yanında oldu ve yıllarca terörle mücadelesinde ve son olarak Sur, Nusaybin, Cizre ve Şırnak gibi il ve ilçelerde giriştiği operasyonlarda, halkını riske etmemek için kendi hayatını ortaya koyarak,çok fazla şehit ve gazi verdi.15 Temmuz gecesi, asker üniforması içindeki FETÖ mensubu teröristler, halkın üzerine ateş ederek bu imajı yıkmak istedi.

TSK, yıllardır üzerinde oyunlar oynanırken çok fazla yara aldı. Üstelik bağışıklık sistemi tüm ikazlara, suç duyurularına rağmen ortadan kaldırılmaya çalışıldı.Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi davalarda yargılanıp, müebbete varan cezalar alan ve son anda bozulan kararlarla, haklılıkları ispatlanmaya başlayan askerlerin, bağıra bağıra söyledikleri tehlike dikkate alınmadı ve bu gün onların doğru söylediği ortaya çıktı.

Yine her zaman olduğu gibi, birileri ekranlara çıkarak veya köşelerinde yazdıkları yazılarda, gelişmeleri en azından kronolojik sıra dâhilinde dahi değerlendiremeyerek, ifadelerini sertleştirmeye başladılar ve tüm açıklamalara rağmen, aynı soruları sürekli gündemde tutup, TSK´yı bilerek veya bilmeyerek itibarsızlaştırmaya başlayarak, belki de TSK´ya son vuruşu gerçekleştiriyorlar. Ancak unutulmamalı ki başka bir ordumuz yok ve TSK içinde çoğunlukta olan vatanseverlerin, kışlaların içinde verdiği kahramanca mücadeleler olmasaydı, bu hain kalkışmanın önünde durabilecek bir güç de yoktu. Emniyetin, MİT´in ve Halkın tepkisi ve mücadelesi takdire layık ama muhtemelen yeterli olamayarak, olayın vahameti de artacaktı.

Evet, gelinen noktada durumun, dehşete düşülecek kadar vahim olduğu ortada. Ancak, bu durum siyasi amaçlar doğrultusunda kullanılarak, TSK´nın yapısının ve bağlantısının değiştirilmesiyle elde edileceği düşünülen menfaatin, ülke açısından çok iyi değerlendirilerek, adımların dikkatli atılması lazım.

Şu anda en önemli olan konu, körü körüne itaat ve biat kültürünün, TSK ve hatta Emniyet Genel Müdürlüğünden kesinlikle uzaklaştırılması gerektiği iken, şimdi ekranlarda, imam hatip liselerinden mezun olanların,harp okullarına girişinin önünü açacak tedbirlerden bahsediliyor. Derdimiz bu liseleri küçümsemek değil ama tehlikeyi doğru tespit ederek tedbirlere yönelmenin doğruluğunu düşünüyoruz.

Tehlike, inanca dayalı biat kültürü ve bizim kesinlikle sorgulayan, araştıran, okuyan ve okuduğunu anlayan, okuduklarından çıkarımlar yapabilen ve düşüncelerini çekinmeksizin söyleyebilen, haklarını ve hukukunu savunabilen, demokratik düşünce yapısını hazmedebilen, bilimsellikle yoğrulmuş beyinler yetiştirmemiz ve etkin makamlara getirmemiz gerekiyor.

Ayrıca, gündeme Genelkurmayın MSB´ye bağlanması da getiriliyor. İyi de Jandarma Genel Komutanlığı bir yönüyle neredeyse tamamen İçişleri Bakanlığına bağlanmışken, yaşananları gördük. Demek ki bağışıklık sistemi siyasilerce ortadan kaldırılan kurumların, doğal olarak bozulan yapısı, biat ettiği kişidışında hiçbir otoriteyi dinlemeyerek, planını gerçekleştirmeye çalışıyor ve bunun dehşete düşürücü boyutunu, 15 Temmuz gecesi yaşayarak gördük. Unutulmamalı ki karakteri gereği siyasetten uzak durması gereken TSK, bu durumda doğrudan siyasetin içine çekilme potansiyel tehlikesiyle de baş başa bırakılacak ve ülkenin geleceğinde çok daha büyük tehditlere yönelebilecek yapıların, siyasetle bünyesine girmesine açık hale gelebilecek. Bu konuda hassas davranarak, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinin, ön plana çıkarılması doğru olacak.

Bu vahim gelişmeyle ortaya çıkan milli birlik ve beraberliğin de çok iyi değerlendirilmesi ve bu günden itibaren, yeniden dağılarak kutuplara ayrışmasını önleyecek tedbirlere de ihtiyaç var.

O halde şu andan itibaren alınacak tedbirlerin, geleceğe yönelik siyasi menfaatlere yönelik olmasını engelleyerek, oluşabilecek potansiyel tehditlerin önünü kesecek, milli birlik ve beraberliği sağlamlaştıracak şekilde yapılması lazım. Aksi halde, bu gün anlık tedbirlerle giderildiği, önünün kesildiği düşünülen tehditlerin, yapılan yanlışlarla, geleceğe çok daha büyük potansiyel tehditler olarak aktarılması tehlikesini, bir an için bile akıldan çıkarmamak lazım.  

Can UĞURATEŞ

 

 

YAZARLAR

  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22