Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


DERİNLİKTE HAREKÂT


 

TSK´nın, Cerablus üzerinden başlattığı Fırat Kalkanı Operasyonu sürerken, bölgesel jeopolitik de hızla değişim göstermeye devam ediyor. Cumhurbaşkanı, BM Genel Kuruluna giderken yaptığı açıklamalarda ve Genel Kurul konuşmasında, harekâtın, güvenli bölge oluşuncaya kadar devam edeceğini ve El Bab´a doğru ilerlendiğini söyleyerek, Rakka´ya operasyonun gerekliliğini vurguladı. Ardından uçuşa yasak bölge isteği geldi.

Bölgede ise karşılıklı hamleler olanca sertliğiyle devam ediyor. Bayram süresince yapılması planlanan ateşkes ile bölgeye insani yardımın ulaştırılması düşünülüyordu. Ancak, bu ateşkes istendiği gibi gelişmedi ve bir anda, ABD uçaklarının, Esad rejimine ait bir askeri üssü vurarak büyük zayiat verdirmesiyle başlayan gelişmeler, BM Güvenlik Konseyinin, Rusya´nın çağrısıyla toplanmasına yol açarken, ABD, rejim kuvvetlerini yanlışlıkla vurduklarını, oradakilerin IŞİD unsurları olduğunu sandıklarını duyurdu. ABD, düzenli bir orduya ait askeri üs ile terörist yapılanmanın kullandığı bir üssü ayırt edebilecek eğitim, bilgi ve teknolojiye sahip ve böyle bir hata yapması neredeyse imkânsız. Bu harekâtın, birilerine mesaj için yapıldığı çok açık bir okuma iken, BM´ye ait insani yardım konvoyunun vurulmasıyla cevap verilmiş gibi görünüyor. Her ne kadar rejim ve Rusya bunun sorumluluğunu almasa da bölgedeki güç dengeleri aksini söylüyor.  Gönderilen yardımlarla, Esad rejiminin uyguladığı kuşatmanın kırılacağını ve sürecin uzayacağını ya da değişeceğini öngörmek gerekir ki buna Esad rejiminin müsaadesi sıkıntılı.

Bu arada, Tel Abyad´da görülen ABD bayrakları dikkat çekti. ABD, bayrakları kendilerinin çektiğini ve bölge bulunan özel kuvvetlerinin yerinin bilinmesi için bu uygulamanın yapıldığını açıkladı. Ancak, bu hareket de gönderilen bir mesaj olarak yerini aldı. ABD, ?dikkat, ben fiilen buradayım? diyor.

Fırat Kalkanı Operasyonu ile başlayan harekâtta ilerleme devam ederken, Türkiye´nin, burada kullandığı kuvvetin yoğunluğunu artırması gerekiyor. Halen bölgede bulunan birliklere bakıldığında, kullanılan kuvvetin bir tugay seviyesinde dahi olmadığı görülürken, bölge, planlanan harekâtın genişliği ve derinliğiyle, asgari üç tugay kadar kuvvetin kullanımını gerektiriyor. Derinliğin artması, beraberinde önemli riskleri getiriyor. Derinlik artıkça, geri bölge ve yan emniyetinin önemi de artacak. Özellikle yan emniyetlerindeki hassasiyet, bölgedeki dost unsurlarla ilişkilerde düzenlenmek zorunda. Aksi halde gerilla taktiğini uygulayan unsurlar, vur kaçlarla önemli zayiatlara yol açabileceği gibi, derinliğe sızan unsurlar, ikmal yollarında fazla zayiata ve harekâtın gecikmesine yol açacak. Gelişen harekâtta, Halep kuzeyinde rejim kuvvetleriyle karşılaşılması kuvvetle muhtemel ve her ne kadar Türkiye, Esad rejimi ile olmaz dese de reel politik ve harekât ihtiyaçları gereği, Türkiye, derinlikte harekâtta yer alacaksa, bu işbirliğine bir şekilde yanaşmak zorunda ve muhtemelen siyasi otorite, söylemlerine ters olan bu konuda çözüm yolları arıyor.

IŞİD´in bitirilmesi isteniyorsa, Rakka´ya operasyon gerekli ve muhtemelen, IŞİD´in kontrolü altında ve önemli motivasyon kaynağı olan Musul´a da bir operasyon yapılaması, eş zamanlı olarak planlanıyor. Bu durumda, Türkiye´nin çıkarlarının geleceği için, bu operasyonda da aktif olarak yer alması önem kazanacak.

ABD, gelişmeler karşısında YPG/PYD oluşumuna silah verme konusuyla gündeme gelip, yeni bir mesaj göndererek, Türkiye´ye, bölgesel hedefinden vazgeçmediğini ve bu hedefe giden yolda, YPG/PYD ile birlikte olduğunu ve olacağını belirtti. Zaten Menbic kuzeyine de özel kuvvetlerini yerleştirerek, buraya girilmesini engelledi. ABD, bölgede yeniden yapılanmayla ilgili tüm öngörülere, muhtemel gelişmelere, mümkün olduğunca önlem alıyor. Aynı zamanda, bölgede bir etnik ayrışıma yönelik kalkışmanın, silahlı alt yapısını hazırlıyor. ABD, YPG/PYD oluşumuna vereceği silah ve mühimmatın, PKK marifetiyle Türkiye´ye karşı kullanılacağını çok iyi biliyor. Özellikle Türkiye´nin, Rusya ile ilişkilerinin düzelmeye başlamasının ardından, yeniden, Türkiye´yi bölgesel güç kapsamında değerlendirmeye ve ciddiye almaya başladı ama nereye kadar.

Gelişen konjonktürde bölgedeki güçlerin dengesi değişirken, Türkiye, derinlikte bir harekâtta kara kuvvetleri unsurlarıyla yer alması halinde, bölgesel tüm etkin güçlerle koordineli hareket etmek zorunda ve artık bu harekâtın sıradanlaşan iç siyasetin dışına çıkarılarak, ciddiye alınması, etkin bir strateji oluşturularak uygulanması, bölgesel yeniden yapılanmada söz sahibi olmak için, çok önemli. 

 

 

YAZARLAR

  • Perşembe 31.6 ° / 17.1 ° Güneşli
  • Cuma 24.9 ° / 15.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • BIST 100

    9629,68%0,85
  • DOLAR

    32,53% 0,26
  • EURO

    34,66% 0,36
  • GRAM ALTIN

    2499,23% 0,53
  • Ç. ALTIN

    4196,44% 1,04