Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


YİNE TERÖR VE YİNE ANKARA


Ankara´da, Kızılay´da, Atatürk Bulvarı üzerinde hareket halindeki bombalı aracın, otobüs durakları önünde patlatılmasıyla, çok sayıda vatandaş hayatını kaybetti ve yaralandı.

Patlamanın olduğu yer dikkate alındığında, yapılan eylemin alışkın olduğumuz, etnik temele dayandırıldığı söylenen bölücü terör eylemi boyutunu aştığını ve doğrudan yıkıcı terör boyutuna ulaştığını görebiliyoruz. Üstelik bu denli eylemleri, bu kadar hazırlıklı ve beklenti içerisinde olan bir devlet yapısına karşı, arka arkaya yapabilmek, bildiğimiz terör örgütlerinin boyutunu da aşıyor. Birileri, Türkiye´yi de Arap Baharı denilen süreçte olduğu gibi, büyük bir kaos ortamına sürükleyip, ülkede bulunan tüm potansiyel illegal yapıları harekete geçirerek, her kesimi birbirine düşürüp, geri dönülemez bir aşamaya getirmeye çalışıyor.

Ankara´da meydana gelen son patlamada, terörün herhangi bir kitleyi değil de doğrudan kozmopolit bir şehirde, otobüs durağında bekleyen, her kesimden masum insanları hedeflemesiyle, maksadının, kesinlikle etnik ayrıma yönelik bir eylem olmadığından hareketle, yıllardır yaptığı eylemlerle de bunu ispatlamış olmasına rağmen, zaman zaman Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunan Kürt kökenli vatandaşları, bir şekilde etkisi altına alarak yaptıklarının, bölge insanına daha çok zarar verdiğini de bilerek, kuruluşundan bu yana Marksist- Leninist çizgide ve acımasız yöntemlerle, güç odaklarının hedeflerine ulaşması için taşeronluk yaptığını net olarak görmek lazım. Olayın boyutu o denli değişti ki HDP, ilk açıklama yapanlardan oldu ve doğrudan eylemi kınadı.

Çözüm süreci denilen sürecin ardından, yoğun şekilde başlatılan terörle mücadele kapsamında, terör örgütünün tutunmaya çalıştığı il ve ilçelerde yapılan operasyonlar ve kırsalda, arazide yapılan etkin operasyonlarla, örgüte çok büyük darbe vuruldu. Ancak, hemen güneyde, sınırın ötesinde meydana gelen yeni oluşumla birlikte ve Kandilin aldığı ağır darbelerin ardından, örgütün karargâhını, dolayısıyla beyin takımını da buraya taşıdığı ve meskûn mahallerde giriştiği mücadelesini, daha yakın ve kolaylıkla militan ve lojistik destek sağlayabildiği, bu bölgeden yürütmeye başladığı anlaşılıyor. Ayrıca hemen sınırımızın ötesinde, YPG-PYD destekli toplam 30.000 civarında militan olduğu iddiaları var ki bu miktar, neredeyse bir kolordu mevcudunun üzerinde. Sınır bölgelerindeki ilçelerde yapılan operasyonlarda, komando birliklerinin, hudut taburlarını destekleyecek şekilde tertiplenerek, sınır ötesinden takviyeleri kesmeye çalıştığı görülüyor. Daha önce de Türkiye´nin, gelinen son noktada girişeceği mücadelelerde, cephe sayısının artacağını ve operasyonların uzun süreceğini belirtmiştik.

Son dönemde, her gelişmenin ardından yetkililer tarafından dile getirilen önemli bir kavram var, meşru müdafaa. Meşru müdafaanın, angajman kurallarından bir farkı var. Türkiye, zaten çekinmeksizin angajman kurallarını uygulamaya devam ediyor. Meşru müdafaa kapsamında ise aynen, 11 Eylül saldırılarının ardından ABD´nin yaptığı gibi, terörist olarak değerlendirilen hedefler, yerinde vurulabilir. Bu durumda, gelişmeler değerlendirildiğinde, Türkiye, muhtemelen il ve ilçelerdeki cepheleri kapatmasının veya tamamen kontrol altına almasının ardından, terör örgütünün de karargâhını buraya taşıdığını uluslararası boyutta belgeleyerek, terör örgütü olarak kabul ettiğini defaten açıkladığı YPG-PYD yapılanmasını ve PKK´nın yapılandığını değerlendirdiği belirli bölgeleri, sınır ötesi harekâtla vurabilir.

Türkiye, Dünya üzerinde örneği görülmemiş, terörle ve gayri nizami harple defaten mücadeleyi kazanmış, tecrübeli ve güçlü bir orduya da sahip.

Son olayın ardından artık istihbarat eksikliği, falan kurumun zafiyeti, filan kurumun hatası demektense, gerçekleri daha soğukkanlı değerlendirerek, Suriye´de, güç odaklarının istemleri doğrultusunda çözüme doğru gidilirken, Türkiye´de, küçük seviyeli çatışma boyutunda olan terörün, orta seviyeli boyuta çekilmeye ve giderek de seviyesinin yükseltilmeye çalışılmasının, BOP kapsamında olduğunu değerlendirebileceğimizi varsayarak, Türkiye´nin, daha önce yaşadığı her zor şartta yaptığı gibi, etnik ve dini farklılıklarının zengin kültürü altında kenetlenerek, terörle, topyekûn mücadele zamanının geldiğini söyleyebiliriz.

Can UĞURATEŞ

YAZARLAR

  • Perşembe 31.6 ° / 17.1 ° Güneşli
  • Cuma 24.9 ° / 15.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • BIST 100

    9629,68%0,85
  • DOLAR

    32,53% 0,26
  • EURO

    34,66% 0,36
  • GRAM ALTIN

    2499,23% 0,53
  • Ç. ALTIN

    4196,44% 1,04