Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


DIŞ SİYASETTE BÜTÜNLEŞME VE ORTAK AKIL

Bu gün gelinen noktada Türkiye´nin, Azez çevresindeki PYD güçlerini bombalaması gereklidir. Uçuşa yasak, güvenli bölge önerisiyle de haklıydı. Aksi halde, halen yürütülmekte olan etnik kıyımın sonuçları, daha da ağır olacaktır. Bu arada Rusya´nın, üçüncü


Suriye´deki gelişmeler, Türkiye´nin ulusal güvenliğinde kritik noktaya ulaştı. Türkiye´nin kırmızı çizgilerinin ihlalinden sakınmayan müttefiklerin ardından, bölgeye atlayıp, uluslararası ortamda kimseyi dinlemeyen Rusya, yaptığı saldırılar savaş suçu boyutuna gelerek devam ederken, Türkiye´nin, Azez bölgesinde üstünlüğü ele geçirmeye çalışan PYD mevzilerini, topçu atışıyla baskı altına almasının ardından, doğrudan hava operasyonlarıyla Azez´i vurarak,?ben buradayım? mesajını verdi.

Rusya yaptığı saldırıları doğrudan sivillerin üzerine yönelterek, Çeçenistan´da uyguladığı taktikle, burada da sivilleri göçe zorlayıp, daha rahat bir manevra imkânıyla ve boşaltılmış bölgede, Esad rejimi ile PYD´nin kontrolünü tesis etmek istiyor. Caydırıcılığını artırmak ve ciddiyetini ortaya koymak için, savaş suçlarını çekinmeden uygulayabiliyor. Bu konuda küresel bir çekincesi de yok. Çünkü BM´de veto hakkına sahip beş ülkeden biri konumunda ve onun da onayı olmadan hiçbir karar çıkmıyor.

Gelişmelerin Türkiye açısından bu duruma gelmesindeki en önemli etkenlerden biri, bölgesel gelişmelerin, 11 Eylül sonrası net olarak okunamamasıyla, ülkenin iç siyasete ağırlıklı olarak yönelip, iç dengeleri bozmaya yönelik çalışmalarla oyalanarak, oyuna girmekte geç kalması. 1 Mart tezkeresi ile gelinecek nokta ve çuval olayının ardından çıkarılması gereken dersler önemsenmedi. Üstelik bir anda başlamış gibi görünen ancak, yıllara dağılarak,uygun ortamda patlayacağı sinyallerini veren, Arap Baharı adıyla, gelişmesinin son aşamasına giren BOP, en basit ve masum tabiriyle, anlaşılamadı. Bölgesinde yalnızlaştırılıp, bölgesel güç olmaktan çıkarılarak, yaşanacak gelişmelerde etkisi sıfırlanıp, son aşamada kendi toprak bütünlüğünün de gündeme getirilmesi planıyla hareket eden küresel güçlerin, oyunları öngörülemedi. Çünkü tüm bu gelişmeler devam ederken, Türkiye´de, bir vesayet karmaşasıyla, iç siyasette güç gösterileri tüm şiddetiyle sürüyordu. Oysa tam da bu dönemde girilen Kozmik Odada bulunması muhtemel bilgilerle, şimdi paralel ve ABD güdümlü olduğu iddia edilen ve görevden alınan savcı ve hâkimlerin kontrolünde, ilgili birimin görevi gereği bölgedeki seferberliğe yönelik sivil teşkilatın ortaya çıkarılmasıyla, gizli bilgilerin kimin ve kimlerin eline geçtiği halen tartışma konusu. Oysaki tüm bu bölgesel gelişmeler sürecinde, ağırlıklı olarak, tecrübeli bürokratlarla yürütülen bir dış siyasete şiddetle ihtiyaç vardı ve gücünü giderek artırarak, eğitimini, bölgesel gelişmelerde meydana gelecek olası senaryolara göre düzenleyip geliştiren, Silahlı Kuvvetlerin desteklenmesi gerekiyordu. Ayrıca, herhangi bir harekâtta, geri bölge emniyetinin tesis edilebilmesi için, PKK ile mücadele, çözüm süreci adı altında oyalanmamalıydı. Bu gün yapılabilecek bir kara harekâtında, açılması planlanan ile jeopolitiğin doğru okunamamasıyla, doğal olarak açılabilecek cephelerin, sayısının artmasının getireceği sorunlar, öngörülebilmeliydi.

Günümüzde yapılan savaşlarda kahramanlık önemli olsa da, gerçekte, teknoloji ve eğitim ile küresel desteğin ön planda olduğu ve savaşın sonucunu belirlediğini unutmamak lazım. Yıllar önce, vatansever olduğu tartışma götürmez bir gerçek olan Enver Paşa´nın, orduya yaptığı, ?ayağınızda çarık sırtınızda elbise yok ama siz kahramansınız. Zaten düşmandan bunları alacaksınız? benzeri bir konuşma ardından, teknik açıdan mükemmele yakın bir planla ancak, gerçekleri göremeden, yanlış zamanlamayla yaptığı ileri harekâtla, Sarıkamış´ta verdiği zayiatı unutmamak lazım.

Türkiye´nin, gelişmeler karşısında toprak bütünlüğüne yönelik bir baskıyla karşılaşması kuvvetle muhtemeldir. Aynı zamanda, göç sorunuyla yalnız bırakılarak, değişen demografik yapısıyla,?bu gün olmazsa yarın? problemiyle karşı karşıya bırakılacaktır. Bu gün üç milyona yaklaşan göçmen sayısının, doğum oranlarına bakılarak, yirmi yıl sonra ulaşacağı nüfus ile elde edeceği gücü de değerlendirmek gerekir.

Bu gün gelinen noktada Türkiye´nin, Azez çevresindeki PYD güçlerini bombalaması gereklidir. Uçuşa yasak, güvenli bölge önerisiyle de haklıydı. Aksi halde, halen yürütülmekte olan etnik kıyımın sonuçları, daha da ağır olacaktır. Bu arada Rusya´nın, üçüncü Dünya Savaşı tehlikesi tehdidi, sadece, güç gösterisinde algıya yönelik bir iddiadır. Türkiye, bu günden sonra yaptığı açıklamalarla, eylemlerini, paralel olarak, aynı dengede, çekinmeden yürütmek ve bu konuda, iç siyasette de tam bir bütünlük göstermek zorundadır. Özellikle bölgesel gelişmelerde, iç siyasetteki tek sesli görünüm önemlidir. Türkiye, son yıllarda iç siyasette kendi kendini oyalayarak, bölgesel gelişmelerde etkinliğini tamamen yitirmek üzeredir. Bu günden itibaren, vakit kaybetmeden, iç çekişmeleri Meclis dışına taşırmadan, dış siyasette bütünlük, bölgesel gelişmelerde tam destek ve ortak akılla devam etmek zorundadır.

 

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00