Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


MEDENİYETİN HAFIZASI MI SİLİNİYOR?


ABD´nin, Irak ile başlayan Ortadoğu serüvenini günümüzde birkaç farklı nedene bağlamak mümkünken, oralarda, el altından yürütülen bir operasyon daha olduğu anlaşılıyor. Bu operasyonun maksadının, insanlığa, medeniyetin tarihsel gerçeklerini unutturmak, medeniyetin bir yerde hafıza kayıtlarını yok etmek veya kontrol altına alarak, tarihe istendiği şekilde yön vererek, güç kazanımı olduğunu değerlendirip, ardından bunun insanlığa getirilerinin ne olacağını algılayınca, karşınıza çıkan realitenin korkunç bir Yeni Dünya Düzeni boyutu olmasıyla irkiliyorsunuz.

Güç odaklarının, Ortadoğu ve Mağrip ile Kafkaslara kadar uzanan coğrafyada yapmaya çalıştıklarını; enerjinin kontrolü, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), Büyük İsrail Stratejisi, Evanjelizm, yani tanrıyı kıyamete zorlamak gibi farklı gibi görünen konularda incelemek mümkün. Ancak dikkat edilirse, enerjinin kontrolünü biraz dışarıda tutar, derinlikte ve geniş bir perspektifte bakarsanız, aslında tüm planlamaların, İsrail´in, coğrafyasında rahatlaması ve genişlemesi, vaat edilmiş toprakları kontrol altına alması ya da tanrıyı kıyamete zorlayarak, kıyamet sonrası, inançlarına uygun olarak, üstün ırk olmalarının avantajını yaşamalarını sağlamak olduğunu görebiliyorsunuz.

Neden Mezopotamya? Çünkü Mezopotamya, neredeyse medeniyetin başladığı ve ilk gelişmelerini yaşayıp, bilimsel ve dinsel gelişimin başlatıldığı coğrafyanın, önemli bir bölümünü oluşturuyor. Medeniyet tarihinde önemli gelişmelerin yaşandığı bölge, aslen bereketli hilal olarak tanınan coğrafya üzerinde değerlendirildiğinde, neredeyse merkezde kalıyor.

Medeniyet tarihinin Mezopotamya civarında geliştiği bilinir ve ilkçağın başlangıcının da Sümerlerce yazının bulunarak, M.Ö 3500´de başlamasıyla, medeniyet yeniden ve bilinçli şekillenmeye, yazılı kayıt altına alınmaya başlanır.

İçinde asma bahçeleri de barındıran ve tanrı Marduk adına yapılan Babil Kulesinin, bu gün, yaklaşık 5000 Km. ötede, Brüksel´de bulunan AB binası ile hemen hemen aynı mimaride olması bir tesadüf müdür? Basit bir örnekle, halen vazgeçilmez besin maddesinin temeli olan buğday bitkisinin, Sümerler tarafından genetiğiyle oynandıktan sonra günümüzdeki verimliliğe ulaştığı da değerlendirildiğinde, bölgesel tarihi kayıtların bizlere, insanlıkla ilgili çok önemli verileri aktaracağını değerlendirmek yanlış olmaz.

Bu gün IŞİD tarafından kontrol altında tutulan ve büyük bir mücadele alanı olan Musul´un, sadece petrolle değil, Saddam dönemi verilen isimden de anlaşıldığı gibi, Ninova antik bölgesinde olması ve esasen, insanlığa ait verilerin yoğun olduğu bir bölgede bulunmasıyla, stratejik öneme sahip olabileceğini düşünmek yanlış mıdır?

Bölgesel vazgeçilmezliğin nedeni, sadece enerji kaynakları mıdır, yoksa tarihsel zenginliğin günümüze aktarılmış verilerinin, kontrol altına alınması da söz konusu mudur incelenmesi gerekir. Çünkü aynı zamanda, Dünya üzerindeki üç büyük dinin çıkış yeri olması ve yeni yeni ortaya çıkan, bilimsel temellendirmelerle anlaşılan, dinsel anlatımlarım, efsanelerin gerçeklerinin tarihsel belgeleriyle, kanıtlarıyla ortaya çıkmasıyla, Dünyada, yeniden dini şekillenmeler de olabileceği değerlendirildiğinde, mücadelenin farklı bir boyutu daha ortaya çıkmaz mı?    

Bu hatırlatma maksatlı basit soruların ardından, ABD´nin, Ortadoğu politikalarının bölgeye getirdiği birkaç şeyi de eklemek gerekir. Bilim adamlarının iddialarına göre: Körfez savaşlarının ardından Irak´ın işgali ile birlikte, Irak ta bulunan ve Sümerler dönemine uzanan, 80.000 çivi yazılı kil tablet ortadan kayboldu; 270.000 tarihi eserin akıbeti belli değil; Irak Ulusal Kütüphanesinde bulunduğu bilinen, kayıtlı ancak kopyalı arşivi olmayan, 30.000 el yazması eser yok oldu. Bölge coğrafyasında, tahminen 10.000 civarında höyük ve kilometrekarelerce tarihsel yerleşim yeri olduğu ve üzerlerine binlerce ton bomba bırakıldığı düşünüldüğünde, durumun vahameti ortaya çıkıyor.

Aslında durum, Kavalalı Mehmet Ali Paşa´dan ve belki daha da önceden, tarihi eser kaçakçılığı veya alenen satışıyla başlayan, 2. Dünya Savaşı süresince Hitler ve Nazilerce, bilimsel ağırlıklı çalışmalarla yoğunlaştırılarak, Mısır üzerinde yapılan bilinçli tarihi talandan, çok daha önemli boyutlarda.

Bu gelişmeler de doğal olarak bize, bölgesel gelişmelerin önemli bir boyutu daha olduğunu ve güç odaklarınca, bölgedeki tarihsel verilerin kontrol altına alınmasının da amaçlandığını, insanlığın, medeniyetin hafızasının kontrol altına alındığını ya da bilinçli olarak ortadan kaldırıldığını gösteriyor.

Can UĞURATEŞ 

YAZARLAR

  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00