Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


FALCI OLMAYA GEREK YOK


Adıyaman, Suruç, Ceylanpınar, Diyarbakır, Kilis ve ardından gece yarısı yapılan operasyonla, sınır ötesindeki IŞİD hedefleri, Suriye hava sahası ihlal edilmeden vuruldu. Sonuç, Hükümet açıklamasına göre tam bir başarı. Eş zamanlı olarak 26 ilde farklı terör örgütlerine ait belirlenen yerlere yapılan operasyonlar var. Ardından bir gece baskınıyla hem Suriye´deki IŞİD hedefleri hem de Irak´ta bulunan PKK kampları vuruluyor. Açıklamalar kulağa güzel geliyor. Kendimizi birden ABD veya İsrail gibi güçlü hissediyoruz. Teröre karşı dimdik duruyoruz. Buraya kadar tamam da ne oldu da birden tavrımız değişti?

Kısaca değerlendirme yaparsak, bu gelişmelerin kimin planlarına daha fazla hizmet edebileceğini az çok görebiliriz. PKK, zaten yaptığı eylemleri gayet rahat üstleniyor. IŞİD, böyle bir durumda Türkiye ile doğrudan savaşa girmek ister mi? Güvenlikli bölge oluşturulması kimin işine gelir?

Bölgede yaşanan gelişmelere baktığımızda, genel olarak bir bölgenin, IŞİD tarafından ele geçirilmesinin ardından yapılan, PYD ve çok uluslu güç operasyonlarıyla, bölgenin etnik yapısının değiştirildiği ve bir anda IŞİD´in geri çekilmesiyle, boşalan yerlerin PYD egemenliğine bırakıldığını görüyoruz. Bu durumda IŞİD, sanki bölgejeopolitiğinin değiştirilmesi için acımasız yöntemlerle çalışıyormuş gibi görünüyor. Bu açıdan bakarsak, Türkiye´nin uzun zamandır dile getirdiği güvenlikli bölgenin oluşmasıyla, IŞİD operasyonları paralellik gösteriyor gibi bir algı oluşuyor.

IŞİD ve PKK, Suriye´nin kuzeyinde yoğunluklu olarak çatışırken, bir anda yaptıkları eylemlerle, Türkiye´yi aynı şekilde operasyonlara zorluyorlar. Bu durum da insan düşünmeden edemiyor.Acaba meydana gelenler, tamamen PKK´nın yaptığı eylemler mi?

Düz mantıkla düşünürsek, bölgenin şu an için en güçlü ülkelerinden olan Türkiye´nin, IŞİD ile doğrudan savaşa girmesi,IŞİD´in bölgede tutunmasını zorlaştırır. IŞİD, zaten dolaylı olarak Irak bölgesinde, İran ile savaşımına devam ediyor. Böyle bir durumdayken, bir de Türkiye ile doğrudan savaşa girmek, IŞİD için yıkıcı olacaktır. Son operasyonda da olduğu gibi Türkiye, mevcut silah sistemleriyle, Suriye´nin yaklaşık 50 km kadar içlerine, hava ihlali ve karadan harekât yapmadan, etkin olarak ulaşabilme imkânına sahip. Yani etkin bir istihbarat ile etkili vuruşlar yaparak,IŞİD´e göz açtırmaz. ABD´nin, Irak´ta bulunduğu süreçte kullandığı zeplinlerin Suriye sınırında kullanılmasıyla, bölgedeki hareketlilik de oldukça rahat bir şekilde gözlenebileceğinden, etkili vuruşlar kaçınılmaz hale gelecektir. Yani IŞİD, Türkiye´nin şu safhada bölgeye müdahalesini istemez. Ancak Büyük İsrail Projesi kapsamında kurulduğunu da biliyorsak neden olmasın.

PKK tarafından baktığınızda ise Türkiye´nin doğrudan müdahalesiyle, bölgede güvenlikli bölge oluşturulması desteklenecektir. Doksanlı yıllarda, Irak kuzeyinde oluşturulan, 36´ıncı paralel üzerinde kalan güvenli bölgenin sonuçları ortada.Suriye kuzeyinde oluşacak güvenli bölgenin sonuçlarının da aynı olacağını düşünüyorlar ve kuvvetle muhtemel haklılar. Bu durumda en akıllıca hareket tarzı, Türkiye´yi yoğun ve etkili terör eylemleriyle IŞİD üzerine yönlendirerek amaca ulaşmak. Yurt içinde de inisiyatif alacak kadar güçlendiklerine inanıyorlar.

HDP ise bir anda oyun dışına itilmeye başlandı. Siyasette gösterilen başarıya rağmen hükümet kurma çalışmalarında istenilen sonuca ulaşamayınca ve çözüm süreci denilen süreçteki istekleri artık kabul edilemez boyutlara ulaştığından tepki görmeye başlayınca,PKK doğrudan, yıllardır yaptıkları ve bildikleri en iyi yöntem olan teröre başvurdu. Çözüm sürecinin ne olduğu zaten tam olarak anlaşılamamıştı. PKK hiçbir zaman yurt dışına çıkmadığı gibi silahlarını bırakmayarak, üstüne bir de,IŞİD´le mücadele kapsamında temin ettiği veyurt içine soktuğu ağır silahlarla gücünü de artırdı.

Her ne kadar operasyonların durdurularak çözüm sürecinin işletilmesi yönünde medyada baskılar varsa da Türkiye uzun yıllardır ilk defa ABD ve İsrail´in yıllardır uyguladığı stratejiyi uygulayarak, güvenlik kuvvetlerine ve halka uygulanan şiddeteylemlerine karşı en sert şekilde tepki verdi. Şimdi ne olacak? Hükümet aynı ciddiyet ve titizlikle olayların üzerine giderse terör sorunu farklı bir boyut kazanacak.

?Suriye´ye 80.000 terörist sızdı?. Bu söz Suriye´nin BM nezdindeki Daimi Temsilcisi Beşar El Caferi´ye ait. Caferi, şimdiye kadar Suriye´ye, Türkiye ve Ürdün üzerinden 80 bin teröristin sızdığını öne sürdü. Aynı sorun üzerinde, Avrupa Birliğinin başat ülkelerinin de tedbir almaya çalıştığını biliyoruz. Sadece Suriye ile 900 km´lik dümdüz bir sınır hattı var.Yurt içinde uyuyan IŞİD hücreleri ve yıllardır örgütlenmeye devam eden PKK hücreleri dikkate alınırsa, Türkiye´yi zor günlerin beklediğini görmek için falcı olmaya gerek yok. 

Can UĞURATEŞ

YAZARLAR

  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22